Saat kaç farkında mısın?

148 15 54
                                    

Uyandığım da her taraf karanlıktı. Elime telefonumu alıp saate baktım.

Saat 2.30.

Napıcağımı düşünürken yatakta doğruluyordum.

Geldi mi..?

Yatağımdan çıkarak hızla odasına koştum.

Hayır, gelmemişti. Odası aynen benim topladığım gibi duruyordu.

İçeriye geçerek televizyonu açtım biraz takıldıktan sonra sıkıldım ve televizyonu kapattım.

Sefa abim ve Yiğit'e baktıklarımda 4. Rüyalarını görüyorlardı.

Acıktığım için mutfağa geçtim. Abimler pizza sipariş etmişlerdi. Sofrayı kaldırdım ve temizledim sonrasında kendime sandviç yaparak yedim.

Saat 3 olmuştu ve aşırı sıkılmıştım evde oyalanıcak bir şeyler arıyordum ama hayır. Vakit geçmiyor. Tekrar uyumak için odama gittim ama nafileydi.

Zar zor saati 3.30 etmiştim. Yatağımda oturarak öylece duruyordum.

Kapıdan gelen anahtar sesi ile yerimden kalktım. Kapı anahtar ile açılmaya çalışıyordu bense kapının yanındaki duvarın arkasından kapıya bakıyordum.

Kapı açıldı ve kendimi geri çektim.

Kapıdan içeriye doğru girildi. Yavaşça kapı kapandı. Sessiz olmaya çalışıyordu.

Köşeyi döneceği sırada önüne geçtim.

"Ananı si-" diye bağıracağı sırada ağzını kapattım.

"Recep!" Dedim ve elimi ağzından çekerek sarıldım.

"Şükür geldin! Tüm gün seni bekledim." Dedim ve geri çekildim.

Yüzüne bakıyordum ama karanlıktı.

"Recep!"

"Ne var!?"

"Saat kaç haberin var mı?!"

"Sessiz ol."

Dedi ve biraz daha geri çekildi.

"Valizimi al ve benim odama gel."

Dediğini yaptım ve valizi alarak odasına gittim.

Sessizce odasında duruyordu.

İçer girdiğim de kapısını kilitledi ve ışığı açtı.

Karanlığa alışam gözlerim ışık görünce kısıldı.

Recep yatağa oturdu. Yüzün de zorlandığını gösteren bir ifade vardı.

Karşısına geçerek:

"Noldu? Neden bu kadar geç geldin! Saat kaç haberin var değil mi?"

"Biliyorum gavat! Zevkiyen geç gelmedik heralde. Az sessiz ol!"

Tek kaşımı kaldırdım ve sorgulayıcı bakışlar attım.

"Sessizce dinle beni..."

YayıncıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin