"Sessizce dinle beni..."
"Peki,"
Üstünde ki tişörtü yavaşça çıkardı.
Gözlerim kocaman açıldı, vücudu hep yaraydı. Kesikler yeni olmuş olmalı çünkü bazıları hala kabuk oluşturmamıştı.
"Ne oldu sana?"
"İyiyim, önemli bir şey yok."
"Nasıl oldu bu yaralar?"
"Merdivenlerden düştüm..."
Kahkahamı içimde tutamayarak güldüm.
"Geri zekâlı! Ahahhaahhaah!"
"Gülme lan gavat!"
"İyi de nasıl bu kadar yara aldın ki?"
"Aşağıya inerken ayağım takıldı. Sonra yuvarlanarak düştüm. Bazı orospu çocukları da yerde cam şişe kırmış. Bende düşerken şişelerin üstüne düştüm."
"İyi de bu neden geç kaldığını açıklamıyor?"
"Buraya geç geldim. Biraz da arkadaşlarla takıldım saati fark etmedim. Eve gelirken de bu oldu işte."
"Salak!"
"Mal!"
"İbne! Bir düzgün duramadın he!"
"Benim suçum mu gavat!"
"Tamam bekle."
Odadan çıkıp banyoya gittim ve yardım çantasını alıp geri döndüm.
"Cidden mi?"
"Evet!"
Kolundan tuttuğum gibi yatağa oturttum ve bende yanına oturdum.
"Ne yapıcaksın?"
"Sana ne."
Tabii ki gerçekten yardım etmeyeceğim. Ne münasebet?
Çantanın içinden kolonyayı çıkardım ve göğsüne döktüm. Sanırım biraz fazla yandı canı.
"Ece seni si-" derken eliyle ağzını kapattım. Üzgünüm ama küfür yemek istemiyorum.
"Mikrop kapmasın diye..."
Elimi ağzından çektim.
"Tam olarak sür ki mikrobunu tam kırsın."
"Siktir git canımı yakıyor hayatta sürmem elimi."
"İyi."
Elime kolonyayı dökerek göğsünde kesik olan yerlere sürdüm. Her dokunuşum da kasılsa da bir şey demedim.
Sırtına da aynısını yaptıktan sonra geri çekildim.
"Keşke kolonya gözüne kaçsaydı!"
"Ya bana niye bed dua okuyorsun ki! İyiliğin için yaptım!"
"Bilmiyorum,"
Diyince sinirlenerek kapıyı açtım.
"Tamam tamam şaka yaptım gel!"
Geri dönerek yatağına tekrar oturdum.
"Sende hemen alınıyorsun he!"
"Ya iyiliğin için bir şey yapıyorum bed dua yiyorum ya!"
"Tamam tamam kızma."
Telefonuma baktığım da saat 4 olmuştu.
"Uyumalısın." Dedim ve tekrardan ayaklanarak odasının kapısına gittim.
"Gidicek misin gavat?"
"Evet gidiyorum sende yat uyu."
"Peki."
"Mhm." Diyerek kapıdan çıktım. Kapıyı kapatmaya yakın "iyi geceler." Dedi. Yüzümü ona dönerek,
"İyi uykular." Dedim.
Kendi odama geçerek yatağa uzandım ve telefonla uğraşmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yayıncı
De TodoAynı evde yaşayan 4 yayıncı... 4 tane yayıncının aynı evde yaşadığı ve orada ki tek kızın erkeklere karşı temkinli olması ve bir çok daha olaylarla hayatlarını sürdüren gençlerin hikayesi.