3┊Eternals

40 5 9
                                    

•2018•

Anastasia kapının çalınmasıyla kapıya doğru ilerledi. Kapı deliğinden hızla baktı. Bir grup takım elbiseli adam kapının önünde durmuş bekliyordu. Yavaşça kapıyı araladı ve kafasını uzattı. "Ruby Jane Sangster siz misiniz?" Anastasia kafasını onaylar şekilde hafifçe salladı. "Evet benim, pardon ama bir sorun mu var?" Dedi. "Efendim bizle gelmelisiniz.Hemen." Neden onlar ile gelmeliydi ki hiç anlamamıştı. "Uhm. Peki ya neden bunu bilmek hakkım" Evet bu onun hakkıydı neden onlarla hemen gelecekti ki? "Hanımefendi lütfen zorluk çıkartmayın bu S.H.I.E.L.D ile alakalı." Adam yalan söylüyordu. Adamın sesinde yalan kırıntıları vardı, bunu fark etmişti. "Oh! Tamam o zaman ben hızlıca üzerimi değiştireyim olur mu?" "Bayan Sangster buna gerek yok ve hemen arabayı binin!"

Adam sinirle kadını kolundan tuttu. Bu tepkiye karşılık ise Anna hemen kolunu kendine geri çekti ve bağırmaya başladı. "Hey! Sen kim olduğunu sanıyorsun?! Sen bana ne cüretle dokunuyorsun pislik!" Anna her tarafa nefret kusuyordu resmen. "Sizinki hiç bir yere gelmiyorum seni Orospu çocuğu!" Anastasia hemen kapıyı kapattı ama kilitleyemeden adam kapıyı açmıştı. Evvet işte şimdi macera başlıyordu.

Rushman hemen üst kattaki odasına doğru koşmaya başladı. Bunlar S.H.E.L.D ya da F.B.I falan değildi. Onlar Hydra idi. Onu nasıl bulmuşlardı ki? Yıllardır kaçıyordu. Nereden bulmuşlardı, Nasıl bulmuşlardı?

•••

Saatlerdir koşuyordu genç kadın. Asla durmadı ve durmayada niyeti yoktu ama hava kararmak üzerindeydi. Yanında hiçbir şey yoktu. Bu ıssız ormanda onu bulmaları zordu ama ya Anastasia başka bir şeye yem olursa? İşte onu bilemezdi. Güçlerini kullanmak istemiyordu. Korkuyordu. Hemen çok. Ama içindeki bir ses ona güçlerini kullanmasını söylüyordu. Bu ses artık kafasını ağrıtmaya başlamıştı. Derin bir nefes aldı ve sesin onu yönetmesine izin verdi. Ellerini ortak bir noktada arasında mesafe olacak şekilde uzattı. Odaklanmaya çalıştı ama başaramadı. Aklından kurtulmayı, güzel bir yaşamı ve daha çok fazlasını istedi. Bunları düşündükçe ellerinden mavi ışıklar ortaya çıkmaya başladı.

Gözlerini kapattı. Artık kontrol onda değildi. Artık kontrol gücündeydi. Ne yaptığını kendisi bile bilmiyordu. Etrafından sesler gelmeye başlamıştı. Onlardı. Hydra onu bulmuştu. Ama Anastasia'nın umrumda değildi. Yaptığı işe devam etti. Sesler yakından gelmeye başlamış bu ise kızın huzurunu bozmuştu. Neden bilmiyordu ama gözlerini kapatmıştı. Ne zaman kapattığını o da bilmiyordu. "Hey! Hemen ellerini kaldır" dedi biri. Ah tabikide ellerini havaya kaldırmayacaktı. Az kalmış gibi hissediyordu Anna. Ölüme mi yoksa mutlu bir hayata mı?

"Sana diyorum kadın! Ne hakt yiyorsun?!" En sonunda gözlerini açtı kadın. Garip bir enerji vardı etrafında. Kız etrafındaki adamların bağırışlarına rağmen daha fazla gücünü kullandı. En sonunda etrafa mavi bir güç dalgası yayıldı. Güç dalgası o kadar güçlüydü ki adamlar etrafa fırladı. Anastasia en sonunda karşısına baktı. Bir portal gibi birşeydi bu. Mavi bir portal. İlk önce portala yaklaştı kadın. Ama sonra bit adım geri çekildi. Ya başına kötü birşey gelirse? "Ah! Zaten başıma bir insanın başına gelebilecek her kötü olay benim başıma geldi. Denemekten zarar gelmez. Demi?" Diye söylendi kendi kendine. Derin bir nefes aldı ve portala yaklaştı. Elini portalın içine soktu. Hissettiği soğukla eli titredi ama çıkarmadı. Eli gerçekten üşümüştü ve bu portal ciddi derecede soğuktu. En sonunda pes etti ve elini çıkardı. Etrafına baktığında adamların hala ayılmamış olduğunu gördü. Sonra ise yere baktı kolyesi düşmüştü. Kolyesini almak için eğildi ama kolyeyi tutamadı. Eli yoktu. Gerçekten eli yoktu. Eli toz halinde kayboluyordu. Sadece eli değil, yavaş yavaş tüm vücudu tozlanıyordu!

Ne yapacağını şaşırdı. Böyle bir durumda kim ne yapardı? Bu sorunun cevabını kimse bilmiyordu. Sakin kalmaya çalışıyordu ama olamıyordu. Gözlerini hızlıca kapattı ve saymaya başladı. Korkmaya başladığında hep sayardı o. "1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10..." Anastasia saymaya devam ederken garip bir koku soludu. Bu koku nemli toprak kokusu falan değildi. Garip bir kan kokusuydu bu. Gözlerini açtığında ise gözlerine inanamadı. Burası da neresiydi böyle?! Buranın Amerika olmadığı kesindi. Heryer eskiye benziyordu, Hemde baya eski. İnsanlar eski kıyafetler giyiyordu sanki yüzbinlerce yıl öncesiymiş gibi. Bazılarını elleri ve yüzleri tozluydu. Arkasına baktığında ise ikinci şoku yaşadı. Burası 'Babil'in Asma bahçesi'ydi! Ama çok garip bir yaratık duruyordu önünde. Bu ne sikim işti be! Bir grup garip giyinilmli insan grubu -ki bence insan olamayacak özel güçlere sahiplerdi- dev yaratığa saldırıyorlardı. Sadece bir tane olsa iyiydi ama bunlar birden fazlaydı.

Kadın etrafını daha iyi incelediğinde bir tane yaratığa o kadar uzak olmadığını ve ona koşarak geldiğini farketti. Ana'ya yaklaşık olarak birkaç metre uzaklık kala - yani bir yada iki jeep mesafesi kadar- elinden mavi bir güç topu çıkardı ve yaratığa doğru fırlattı. Anna ne kadar güçlü bir güç topu fırlatmıştı bilmiyordu ama o pisliği sersemletmeye yetmişti. Evet bu hoşuna gitmişti. İçindeki rekabet duygusu artmış ve yaratığa saldırmaya başlamıştı. Ellerinden çıkan mavi güç toplarıyla seri bir şekilde saldırıyordu. Yaratığın artık neredeyse ona saldıracak gücü kalmamıştı. Anastasia bir tane daha güç topu fırlattı ve ardından iki elinden çıkan mavi güç ile yaratığı havaya kaldırdı. Yaratık artık acı içinde bağırıyordu. Herkes onu izliyordu. Süper güçleri olan grup bile. Veee son hamlesini yaptı ve o yaratığı parçaladı. Etraftan alkış sesleri geliyordu. "Sen kimsin?" Dedi esmer kadın. "Ben Anastasia ama burası neresi?" Kadın bana garip bir şekilde baktı. "Burası Babil ama sen buraya nasıl geldin? Sen garipsin..." Ne? Garip mi? Halimde ne vardı ki -ki bence giçbirşey yok bir kot pantolon ve bir crop'un nesi garip ki-

"Hey ben garip falan değilim! Asıl garip olan sizsiniz tamam mı? Bir portal açtım ve ona dokununca toza dönüştüm ve tadaaa buradayım. Biri bana burada ne sikim işler dönüyor anlatabilir mi lüt-fen?" Dedim hızlıca. Gözlerimi onlarda iyice gezdirdiğimde aralarından birisi dikkatimi çekti. Mavi gözleri çok güzeldi... sonra onunla göz göze gelince gözlerimi ondan kaçırdım. "Kimsiniz?" Dedim sinirle. "Biz 'Eternals'sız"

🥂897 kelime
🥂Wiğğğ umarım beğendinizzz bol bol yorum yapmayı unutmayın brownilerimmm🫀
🥂By.St4rkLisa

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 10, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

𝐌𝐨𝐣𝐞 𝐦𝐨𝐫𝐞 -𝐃𝐫𝐮𝐢𝐠/𝐄𝐭𝐞𝐫𝐧𝐚𝐥𝐬Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin