12

599 39 129
                                    

3 Yıl Sonra.

"Sho-chan! Beni bir dinle!"

Shoto, Izuku'ya trip atıyordu. Çünkü ona istediği kekten almamıştı. Oysaki limonlu kek, Shoto'nun favorisiydi!

"Hayır."

Katsuki işteydi, bu aralar çalıştığı şirketteki işler yoğundu.

"Ahh, limonlu kek kalmamıştı, diğer markette çok uzak, biliyorsun!"

"Ama hamile eşinin canı limonlu kek çekti."

"O zaman sipariş vereyim bebeğim?"

Shoto kocaman bir gülümseme sundu eşine. "Olur!"

Shoto, 5 aylık hamileydi. Bu, özel bir çalışma sayesinde gerçekleşmişti. (Şimdi birşeyler uydurmaya üşendim, sorgulamayın nasıl hem Izuku'nun hem Katsuki'nin çocuğu olduğunu. Bilimle pek alakam yok.)

Izuku, evden çalışıyordu normal zamanlarda da. Katsuki de özel bir şirkette, Ceo'nun asistanıydı.

"Verdim siparişi, Shoto."

Shoto, o sırada su içiyordu. Bu hamilelik sürecinde su içiyordu sadece içecek olarak. Normalde de gazlı içecek içmezdi.

"Ahh, çok acıktım! Yiyecek bir şeyler var mı?"

Izuku biraz düşündü. Sonrasında mutfağa gitti ve buzdolabına baktı. En sonunda eşine en sevdiği şeyi, sobayı yapmayı uygun gördü.

"Soba?"

"Soğuk olsun."

Izuku kısa bit süre içinde halletti. "Kacchan da birazdan gelir. Hep birlikte yiyelim, olur mu? Eger çok açsan hemen sana doldurayım."

"Yok, Kats'ı bekleyebilirim, Zuzu."

O sırada kapı çaldı. Muhtemelen sipariş ettikleri limonlu kek gelmişti.

"Ben kapıya bakayım." dedi Izuku kapıya yönelerek. Kapıyı açtı ve siparişleri aldı.

"Yemek yemeden önce mi? Yedikten sonra kı yemek istersin?"

"Yemek yedikten sonra. Ama, şu an bir kaşık almak istiyorum."

Izuku, Shoto'nun bu hâline kıkırdadı. "Tamam."

Shoto için paketi açtı ve bir kaşık verdi eline. "Al, ama fazla yeme. Sonra karnın fazla ağrıyor."

"Merak etme!"

Izuku, hâlâ Katsuki'nin gelmemesine şaşırmıştı. En iyisi onu aramaktı.

"Aradığınız kişiye şu an ulaşılamıyor. Lütfen daha sonra tekrar deneyiniz."

"Neredesin, Kacchan?"

"Ne oldu, Zuzu?"

Izuku eşine döndü. Onu endişelendiren istemiyordu.

"Sanırım Kacchan'ın şarjı bitmiş. Ona, bir tane pasta almasını söyleyecektim. Çok canım çekti de."

"Zuzu, bana doğruyu söyle. Yalan söylemeyi beceremiyorsun." (Ama seni beceriyor. Ehe.)

Izuku ofladı. "Kacchan'a ulaşamıyorum. Şarjı bitmiş olabilir tabii, bilmiyorum. Ama eve geldiği saat geldi de geçti bile."

"Çalıştığı şirketi arayalım?"

Izuku, bu fikri mantıklı bulmuştu. Bu tür şeylerde çok paniklediği için ne yapabileceği hız aklına gelmiyordu.

"Numarası olacaktı ben de. Dur, arayayım." dedi Shoto cebinden telefonunu çıkarırken. Şirketin numarasını bulup arama tuşuna tıkladı.

"Merhabalar, ben Bakugou Shoto. Eşim Bakugou Katsuki bu şirkette çalışıyor ve biz ona ulaşamadık. Hâlâ şirkette mi yoksa şirketten çıktı mı bilgi almak istiyoruz." Shoto telefonu hoparlöre aldı.

"Bakugou Katsuki yarım saat önce şirketten çıkmış gibi görünüyor."

"Oh, anladım. Bilgilendirdiğiniz için teşekkürler."

Shoto telefonu kapattı ve Izuku'ya döndü. "Şirketten yarım saat önce çıkmış."

"Nerede kald-"

Ve tam o sırada kapı çaldı. Izuku koşarak kapıyı açtı. Açtığında ise karşısında polisler vardı.

"P-polis?"

Polis memurları Izuku ve Shoto'ya bakarken konuşmaya başladı. "Bakugou Katsuki'nin eşleri sizler misiniz?"

"Evet?" dedi Shoto sorgularcasına. Korkmuştu. Aklına kötü şeyler geliyordu.

"Eşiniz şu anda gözaltında. İfadenizi almamız için bizimle gelmelisiniz."

Uuuu, kaos!!

Ne düşünüyorsunuz bölüm hakkında?

Peki bebeğin cinsiyeti sizce ne olmalı? Yorumlarınızı merak ediyorum. Ona göre bir sonraki bölümde bebeğin cinsiyetini söyleyeceğim.

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere!

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Günlük |BakuDekuTodo|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin