2

39 10 15
                                    

Gözlerini saatlerdir okuduğu mektuplardan alıkoyan kapının ritmik vurulma sesiydi. Bakışlarını elinde ki mektuptan alarak birliklerden gelen mektupları çekmeceye koydu. Ardından yavaşça kapının ardındaki kişiye içeriye gelmesi için seslendi. Kapının gıcırdama sesiyle içeriye uzun boylu, geniş omuzla, siyah kuzguni saçlı G.komuta bildiri uzmanı Yoon Jaehyuk içeriye girdi. Uzun bacaklarıyla on karışlık odayı üç karışta tamamlayınca G.yönetici uzmanı Choi Hyunsukun önünde durdu. Bakışları Hyunsukun ruhunu delip geçerken Hyunsuk içinden 'büyüdüğü kampın onu yeterince eğitti' kanısına vardı. Bir Uzman duygusuz,nefret dolu ve güçlü olmalıydı. Ve hyunsukun karşısında ki adam bu kriterlerin hepsine dört dörtlük uyuyordu. O da ona gözlerini dikti.

Bunu uyarı olarak algılayan Jaehyuk, elinde tuttuğu bir tomar kağıdın arasında ki kırmızıyla işaretlenmiş kağıdı hyunsukun masasına bıraktı. Boğazını hafifçe temizleyerek "Efendim sizi rahatsız etmek istemezdim ama bugün bazı birliklerimizden K.topluluğuna dair bazı bilgiler sızdırıldı. Bir kaç casusun G.' ye sızmaya çalıştığı düşünülüyor. Burada da birkaç Uzmandan gelen bilgiler var." dedi ve bir adım geriye uzaklaşarak boynundaki kravatını gevşetti. Yüzü belli etmese de bazı mimikleri gerildiğini an be an gösteriyordu.

Hyunsuk ise yavaşça masada elini kaydırarak kağıdı aldı. Birkaç satır özellikle kırmızıyla çizilmişti. Gözleri o satırları tararken aklında casusların yakalanıp yakalanmadığı ile ilgili sorular takıldı. Merakını gidermek için kaşlarını çatarak Jaehyuka baktı.

"Peki casuslar yakalandı mı?" dedi. Sesinde garip bir sakinlik vardı. Sanki seni içine yutacak bir karadelik gibiydi.

Jaehyuk başını olumsuz anlamda sallayarak "Kesin bir bilgi olmadığı için kimseyi yakalyamadılar. Yine de ben aramaları başlattım. Yeni gelen birkaç kıdemli uzmanı içeriye sızdırmayı planlıyorum. Eğer izniniz varsa bu akşam başlatacağım." dedi. Sesinde ki keskinlik işlerin zaten hyunsuka kalmadan halledidiğini gösteriyordu. Keyfi yerine gelmişti hyunsukun. Halinden memnun sırıtmasıyla Jaehyuka baktı.

"İzin verildi. Gidip soylarını tüketin şunların." dedi ve eliyle kapıyı işaret ederek çekmeyeceye koyduğu mektuplara yöneldi. Jaehyukun odadan çıktığını duyuncada elinde son kalan mektubuda açarak okumaya başladı.

Gözleri satırları dolaşırken bu mektubun başka birinden geldiğini fark etti.

"Sayın G. Yönetici Uzmanı Choi Hyunsuk,

Öncelikle size saygılarımı iletmek isterim. Umarım sıhhatiniz ve keyfiniz yerinizdedir. Ben K.Yönetici Uzmanı Park Jihoon. Size bu mektubu aramızdan itinayla sürmesini istediğim barış antlaşması için gönderiyorum.'

Hyunsukun yüzüne alaycı bir gülümseme yerleşti. Neyden bahsediyordu bu? Barış mı? Kuzey tarafının kendi kendine 'iyi geçinelim' ayakları canını sıkıyordu.  Söyledikleri şeye uymayan kalleş heriflerin tekiydi.

Tekrardan gözlerini satırlar üstünde dolaştırdı.

'Tarafımız tarafından arzu edilen şey ölümlerin daha fazla yaşanmaması. Tarafsız Tek Yıldız topluluğu da bu yönde isteklerini arz ediyorlar. Sizden ricam tarafsız bölgede barış antlaşmasını yenilemek. Umarım en yakın zaman da mektubuma cevap verirsiniz.

Sevgilerle K. Yönetici Uzmanı Park Jihoon."

Mektubu sertçe masaya doğru fırlatırken sinirleri gerilmişti. Hem kendi tarafından casus gönderiyor hemde barış antlaşması istiyordu. Hyunsuk delireceğini hissetti. İçindeki öfke giderek büyüyor koca bir volkanik patlamaya dönüyordu. İşte bu iki yüzlülükler yüzünden toplum ikiye ayrılmıştı. Hepsi o kanı bozuk herifler yüzündendi. Bir de yeni çıkan şu Tarafsız Tek Yıldız vardı. Onlarında Kuzeyden farkı yoktu. Hepsi, hepsi boş tenekeden ibaretti.

Oturduğu yerden kalktı ve iki karışlık odasını hızla tamamlayıp kapıyı sertçe açtı. Odası ana koridora bakıyordu ve onun bu ani davranışı bir anda binada sessizliğe neden olmuştu. Kaşları çatık öfkeden kıpkırmızı olmuş şekilde yan tarafında Yardımcı Yönetim Uzmanı Kanemoto Yoshinoriye seslendi. Aslında bağırdı desek daha doğru olurdu.

"Bay Kanemoto Siyah alarmı devreye sokun. Herkes 5 dakika içinde toplansın." dedi ve koridoru hızla arşınlayarak binada ki sadece kıdemli kişilerin girebileceği odaya girdi.

Hyunsuk koridorda gözden kaybolunca Yoshi Siyah alarmı devreye soktu. Bu alarm sık sık devreye girmezdi. Belirli tarihler de aktif olurdu  ve bu alarmın tek bir sebebi olabilirdi.

Hyunsuk binadan dışarıya çıkacaktı.

Yönetici Uzmanın binadan ayrılması tehlikenin patlak vermesi demekti. O bu binaya mahkumdu eğer çıkacak olursa ya önemli bir şey içindi ya da... Başka bir sebep yoktu. Hyunsuk bu binadan çıkamazdı. O kendi tarafını korumak ve yüzünü gizlemek zorunda olan kişiydi. Kendi taraftarlarının canı için yapmak zorundaydı.

Ölüm zaten onların kapısındaydı.

leaving tonight~hoonsukWhere stories live. Discover now