YAZARDAN
" eceeeee ". Ece annesinin seslenmesiyle konuştu.
" efendim "
" kız çok güzel yemek yapıyorum abine,
Okul yoksa git götür anne yemeği yesin güzel oğlum "
" tamam anne ararım abimi, müsaitse götürürüm "
" ara kızım ara, hoparlöre al da sesini duyayım."
Ece abisini aradı, yiğit o sırada yatakta uzanıyor du, hastalık onu yiyip bitirmişti. ateşi vardı, tüm bedeni uyuşmuş ve titriyor du.
Yiğit, kardeşinin aramasıyla halsizce telefonu açtı.
" abiiii nasılsın?"
" iyiyim abimm sen ?"
" abi rahatsız mı ettim yoksa ?"
" yook be güzelim, söyle canım "
" abi sesin bir garip geliyor,
Yeni mi uyandın?"
" evet abicim bugün biraz halsizim yataktayım. İzinliyim bir kaç gün,
Öhöm öhöm"
" abi sen baya hastasın ya "
" valla yalan söylemicem baya bitkinim,
Ama anneme söyleme korkar o "
" korkarım tabi vavrum, hem sen nasıl anneme söyleme diyor sun,
Ben hemen geliyorum yanına "
" annecim güzel annem, kraliçem valla iyiyim merak etme, iyi olmasam gel anne bana bak derdim, ilaç aldım zaten"
" iyi madem tamam, ama fenalaşırsan ara beni tamam mı güzel oğlum"
" tamam annecim "
" abi Kapatıyoruz biz şimdi hadi öptük "
Ece telefonu kapattıktan sonra annesi hemen elini kalbine koydu.
" kız Ece gördün mü bak ben hissettim.
Benim yavrum yataklara düşmüş ahhh güzel oğlum. Ama onu dinlemicem gidicem yanına, burda böyle durursam içim rahat etmez."
" annecim bir dur, abimi duymadın mı
İhtiyacı yokmuş işte bakılmaya falan,
Dinlesin biraz o. Hem cok istiyorsan yarın gideriz birlikte, abimin de sözünü dinlememiş olmazsın "
" doğru haklısın o zaman ben şimdi bir kaç çeşit yemek yapayım, hasta çorbası yapayım sonra bunların hepsini yarın götüreyim. Ha bide Ece akşam abini görüntülü ara yüzünü göreyim,
Görmezsem bütün gece uyuyamam "
" tamam anne ben şimdi okula gidiyorum çok geç kaldım"...LİZGEDEN
Bugün işim yoktu ama yine de ne olur ne olmaz belki bana ihtiyaç olur diye sete geldim. Hem dün gece kızlarla konuştuk tan sonra, gözümü yigiti üstünden ayırmamaya karar verdim.
Ayrıca ben olmazsam bir sürü fırsatçılık yapar dı Eylül cadısı.
Arabayı park ederken, yiğitin arabasını görmedim ama yine de şüphelenmedim
Belki de gece den bir araba ile sete gelmişler dir diye düşündüm.
Hızla Karavana geçtim ama yigiti orda bulamadım, anahtarı, ceketi falan orda olup olamadığına baktım sete geldiğin de önce onları bırakır dı çünkü.
Ama eşyaları da yoktu.
" halla halla ya yigit sete geç kalmaz ki , acaba uyuya mı kaldı"
dedim kendi kendime.
sonra aramaya karar verdim,
uzun uzun çaldırdım ama açmadı,
çok korkmaya ve telaşlanmaya başladım
" yiğit aç sevgilim telefonunu korkutma beni " dedim elim ayağım titreyerek.
sonra setteki kostümcüyü gördüm
ona bakıp konuştum.
" serdar günaydın "
" günaydın lizge, senin işin yoktu bugün bişey mi çıktı, hazırliyim mi kostümünü."
" yok canım işim yok benim,
ben aslında yiğite bakmıştım, gelmedimi?"
" valla lizge cim yiğit izin li diye biliyorum ben "
" izinli mi?" Dedim merakla.
" evet hoca söyledi sabah kostümünü çıkarma diye "
" tamam serdar saol " serdar gülümseyip gitti, ama arkasında çok şaşkın bir ben bıraktı. Ben düşüncelerim le boğuşurken bir anda yanımda recep beliriverdi.
recebi görünce bişey biliyordur diye umutla bakıp sarıldım.
" lizo abiciğim bende seni aricaktım da
senin ne işin var burda, bugün hani işin yoktu, hem bu halin ne senin "
" Recep içimde çok kötü bir his var"
" ne oldu abicim"
" bilmiyorum, yiğite bişey mi oldu?.
arıyorum açmıyor, az önce de izinli dediler. Recep sen biliyor musun "
" hissettin galiba, Bende seni bunun için aricaktım git bir bak diye "
" niye ne oldu, recep korkutma beni "
" canım bak hiç korkma, yiğit şuan da çok iyi ama dün gece biraz kendini zorladı , hava baya soğuktu bide incecik giyinmiş ti, en sonunda da hastalandı
baya öksürüyordu, ateşi vardı.
dün gece bir kaç ilaç alıp evine bıraktım ama tek başına yapamaz sen bi git yanına "
" ne diyorsun recep, nasıl hastalandı,
şimdi iyi degil mi ?" Dedim korkarak.
recep de sakinleşmem için yüzümü ellerinin arasına alıp konuştu.
" lizge canım bak korkma, yiğit şimdi çok iyi, sen sakın ol ve biyanönce git vakit kaybetmeden "
" tamam hemen gidicem görüşürüz "
" bişeye ihtiyacın olursa ara beni hemen.
bide dün anahtar aldım "
" tamamm" diyip gittim.
hızla yigitin evine doğru sürmeye başladım, çok korkuyordum ona bişey olucak diye, grip falan çok ağır bişey değildi ama elimde de değildi çok korkuyor dum.
evine geldiğimde onu rahatsız etmemek için kapıyı yavaşça açtım. ev çok sessizdi
sonra birden yukarı dan sesler gelmeye başladı, yiğit çok şiddetli şekilde öksürüyordu, canı çıkıcak gibi ...
yukarı ya yigitin odasına kadar çıktım,
içeri girdim, bir anda gözlerimin önünde bitkin, halsiz, bir yiğit çıktı.
yüzü kıpkırmızıydı, hasta olduğu çok belliydi.
hızla yatağının başına koştum ve kollarına girip konuştum.
" sevgilim " dedim.
yiğit beni gördüğü için hem şaşırmış hemde mutlu olmuştu.
" lizgem, güzelim " diyip Saçımı sevdi.
" aşkım bana hastasın dediler,
niye bana haber vermedin bebeğim "
diyip yüzünü sevmeye başladım.
" iyi misin sevgilim " dedim.
" iyiyim güzelim merak etme"
" ederim nasıl etmiyim çok korktum "
" gece seti yüzünden biraz üşüttüm
öhöm öhöm"
" bak nasıl öksürüyorsun bitanem,
yalan söyleme iyi değilsin İşte,
söyle nasıl hissediyorsun " dedim Ve sonra elimi göğsüne koyup konuştum.
" sevgilim bana doğruyu söyle,
bir yerin acıyor mu ha?, boğazın mı şişdi senin aşkım, çok mu yorgunsun "
" lizge iyiyim sevgilim sakin ol biraz "
dedi. Bende elimi yüzüne götürüp konuştum.
" bakiyim ateşin var mı?"
" öyle anlamazsın dudağınla bakman lazım " dedi. Bende o an kendimde olmadığım için başta yigitin fırsatçılık yaptığını anlayamadım ve o yüzden hemen dudağımı alnına bastırıp öptüm.
" hı hıı haklısın dur bide öyle bakiyim " dedim. sonra telaş içinde geri çekilip
konuştum.
" yigiiiitt, aşkım sen yanıyor sun
çok ateşin var "dedim.
sonra yigitin benim bu halime güldüğünü fark ettim.
" ne var Niye gülüyor sun ?"
" sen acayip tatlı bişey sin o yüzden gülüyorum "
" yiğit sevgilim ben burda korkudan kalpten gidicem sen burda ciddi ciddi gülüyor musun, aşk olsun ." dedim.
yiğit de o an elimi öpüp konuştu.
" güzelim ben iyiyim korkmana gerek yok, hadi sen git işin vardır belki geç kalma "
" bugün benim senden başka bir işim yok valla bir yere gitmiyorum.
ben buraya sana bakmaya, seni iyi etmeye geldim, ve sen iyi olana kadar da burdan gitmeye niyetim yok " diyip iki yanağından öptüm. sonra devam ettim saçlarını okşayarak.
" sevgilim senin gerçekten çok ateşin var, bi doktora mı gitsek "
" prensesim valla ortada büyütülecek bir durum yok inan bana, iyi hissediyorum.
doktora gidilecek bir durum yok "
"ne yapsak o zaman, duş mu alsan "
bunu dememle yiğit sinsi bir gülüş attı,
sonra da yüzünü masum bir bebek gibi büzdü. Bende göz kırptım ne oldu diye.
" olur aslında ama ben alamam,
hastayım, yorgunum, ateşim var cok kötüyüm, tek başıma yapamam yani ben
sonra ayağım kayar başım döner falan düşerim. aslında birlikte girsek çok iyi olur " dedi. Bende gülümseyip konuştum.
" aşkım şu halde düşündüğün şeye bak ya, seni bazen anlayamıyorum,
ayrıca sen cezalısın "
" ama öptün beni "
" aynı şey değil "
" nesi farklı?"
" offf aşkım dur bi, termometre nerde?"
" dün recep aldı bi tane şurda bir yerdeydi "
" heh buldum tamam, aç bakiyim ağzını sevgilim hadi " dedim.
sonra yiğit ağzını açtığı gibi termometre yi yerleştir dim. Bir kaç dakika sonra çıkartmak için çektiğim de yiğit tuttu bırakmadı, bende gülüp konuştum.
" yiğit aşkım bırak şunu, valla çocuk gibisin "
" mmmmhh "
" ya yiğit "
" mmmmhh'
" bırakırsan öperim seni "
bunu dememle yiğit hızla bıraktı.
termometre nin üzerinde yazan rakamı görünce yerimde zıplayıp konuştum.
" yiğit burda kırk yazıyor, hadi inat etme doktora gidelim "
" sevgilim lütfen zorlama beni istemiyorum, hem benim doktorum sensin, nerde benim öpücüğüm,
ben öpücüğümü istiyorum". dedi.
Bende yanağından öpüp konuştum.
"sevgilim senin gerçekten şu ateşini düşürmek lazım, çünkü gerçekten saçmalamaya başladın."
" hani bana bakmaya gelmiştin?"
" bakıcam tabii, şimdi mutfağa iniyorum sana mis gibi sıcacık bir çorba yapıcam,
ama ondan önce ilaçlarını içiceksin,
hadi sevgilim al suyu "
bunu dememle yiğit ilacı eline aldı.
Bende hızla konuştum.
" yiğit Neden diğerini de almadın,
bak görmedim sanma "
" ama lizge bunun tadı iğrenç "
" aaa aşkım bu yemek değil, seçecek durumda değilsin "dedim.
bunu dememle yiğit bütün ilaçlarını aldı. sonra yatağa iyice sokuldu,
Bende üstünü örtüp yanağından öpüp konuştum.
" uyumaya çalış tamam mı yakışıklım "
dedim. yiğit de yorgunluk tan sadece başını evet anlamında salladı.
sonra bende hızla Mutfağa geçtim dolaplara baktım ne var ne yok diye sonra telefonu mu alıp bişeyler sipariş ettim. sipariş ettiklerim gelene kadar evde olan malzemeler le çorba yapmaya başladım. yaptığım çorba babaanne tarifiydi, ben küçükken çok yapar dı
Hastalandığım da çok iyi gelir di.
çok da lezzetliydi, ayrıca yiğitin en sevdiği yemekleri de yapacaktım.
bu sayede yiğit yemek derdi ile uğraşmayacak tı, hem de yarın yanında olamazsam yanındaymışım gibi hissedecek ti.
aslında ben küçük yaşta kendime ve kardeşime bakmak zorunda kaldığım için elimden her iş geliyor du,
çok hamarat bir insandım.
bu yaşta bir annenin el lezzeti gibi yemekler yapıyor dum.
çorba olana kadar evi temizleyip düzelttim. sonra siparişler geldi onları da hızlıca dolaplara yerleştirdim.
sonra çok titiz bir şekilde oturup sarma yaptım, bol vitaminli bir salata yaptım sonra patates salatası yaptım.
yiğit buna bayılıyor du.
sonra börek ve limonlu bir kek yaptım.
ardından da yigitin bayıldığı yemeği yaptım kısır. herşey bitince hepsini teker teker dolaba yerleştirdim.
sonra yigite bakmak için yanına gittim,
yanına geldiğimde gördüğüm manzarayla canım yandı.
yiğit çok kötü görünüyordu
yüzü kıpkırmızı olmuştu,
ve sayıklıyor du,
terden sırılsıklam olmuştu.
hemen yanına gidip korkuyla konuştum.
" yiğit aşkım, birtanem hadi ac gözünü ne oldu sana böyle , korkutma beni "
" lizgeeee..."yeni bölüm geldiii
uzun zamandır yiğliz' e hasret kalmışsınız, uzun süren hasret sona eriyooo gelen bölümleee.
iyi okumalar dilerimmm
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YİĞLİZ AŞKI🤍🤍
Narrativa StoricaPartnerlik ile başlayan tatlı bir aşk hikâyesi💝 Yiğit koçak ve lizge cömert ikilisini herkes gibi yakıştırdığım için yazılan bir hikâye LİBİDO TAVAN 🥵🥵