Changbin'in tek, yakın, ilk ve son arkadaşı Jisung, Genç çocuğun son isteğini yerine getirmek için hareketlendi. Ağlamaktan şişmiş gözleri, kızarmış haliyle oturduğu koltuktan yüzündeki kurumamış gözyaşları ile kalktı. Eline gelen büyük bir kutuyu aldı, önündeki masaya yerleştirdi. Sağ tarafında duran tüm mektuplar, Changbin'in Chan için yazdığı binlerce, yüz binlerce cümlelerin içinde olduğu mektupları ve koymasını istediği, anısı olan her şeyi aldı ve sırasıyla kutuya dizdi. Ne kadar en değerlisinin katili de olsa chan'ın karşısına çıkmaya hazırlanıyordu. Changbin, hayatı boyunca Jisung'un tek bir şey yapmasını istemişti. Kendisini ölüme iten adama karşı olan aşkını, sevgisini tek tek kelimelere dökmeye kıyamadığı mektupları ona vermesi.
Yola koyuldu Jisung. Elindeki kutu ile boş sokaklarda yürüyor, arkadaşının hayatı onu sevmeyen, onu bir türlü göremeyen biri için harcaması canını yeterince yakıyordu. Fakat canını en çok yakan ise, bu kadar masum ve güzel bir insanın cenazesinde kimsenin olmaması, sadece kendisinin olmasıydı. Kimse Changbin'i hatırlamıyor, umursamıyordu. Evet, uğruna öldüğü çocuk bile.
Kapısına vardığında dikkatle çaldı. Kapı açıldı, karşısında Changbin'in utancından adını ağzına alamadığı çocuk.
"Kimsiniz?"
"Han Jisung"
Kutuyu uzattı,
"Buyrun"
"Bu nedir?"
"Bunu söylemem mümkün değil, sadece size yalvarırım onu unutmayın olur mu? O sizi hiç unutmadı."
Oradan hızlıca ayrılan Jisung'un arkasından bakakalan Chan, neye uğradığını şaşırsa da kapıyı kapayıp içeri geçti. Kutuyu masaya koyup açtı. Üzerinde kırmızı kalemle yazılmış el yazısında, 'gökyüzündeki tek yıldızıma' yazan mektubu aldı.
"Bugün bana sevdiğin çocuktan bahsettin ama sorun değil merak etme. Çok mutlu oldum. Benimle konuştun çünkü. Sesini duydum, gözlerine baktım, gerçek huzuru buldum. Bir gün beni de böyle başkalarına anlatmanın hayalini kurarak uyuyacağım. İyi geceler, yıldız☆"
13 Nisan 2015
"Ahh, benim böyle saçma şeylerle ne işim olur?"
Elini kutunun dibine attı ve son yazılmış mektubu aldı
"Ölüyorum Chan, ölüyorum. Beni senden ayırabilecek tek şey ölümdü, öyle oldu. Anladım ki, sen ile ben cennette bile imkansızız. Ona rağmen ben senden vazgeçmedim. Kimsesizler mezarlığına gömmesinler beni, bir adım olsun, bir sevenim. Çok uzatmayacağım bu mektubu. Ben sana sevgimi söyleyemeyecek kadar korkaktım ama aşkımı kendi halinde takılan, sessiz bir genç kıza gecelerce ağlatarak kitap yazdıracak kadar cesurdum.
Sen hiç gelmedin, ben de hiç vazgeçmedim."
9 Aralık 2023
__________
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Last letter/Binchan
Fanfiction"bu sana son sözlerim chan; susmak da iyileştirir. bazı acılara kelimeler küçük gelir"