✧
Uyanalı kaç saat olmuştu bilmiyorum. Yatakta oturmuş duvara bakarak düşüncelerimle savaşıyordum.
Babam niye sevmemişti ki beni? Ben her seferinde ondan nefret etmemek için kendimi suçlamıştım bi bildiği vardır diye, tüm yaşanılanları hiçe saymaya hazırdım beni biraz olsun sevsin diye.. Ben onu haklı çıkarmak için türlü türlü hikayeler uydururken her defasında, o niye hiç çabalamamışti ki? Beni sevmek o kadar mı zor, o kadar mı kötü bir şeydi?
Artık yaşayamadığım bu hayatımda nefes almak bile istemiyorum.
Bir son istiyorum. Huzur bulacağım bir son..
Sanki ölsem tüm sorunlarım çözülecek gibi ama her istediğim gibi o da olmuyor.
Neresi benim yerim bilmiyorum. Nerede durmalıyım, nereye gitmeyelim bilmiyorum. Sanki herkesin bir yeri varmış, herkes sığmış bu dünyaya da bi ben ait olduğum yeri bulamamışım, bi ben sığamamışım dünayaya gibi hissediyorum.
Benden ne istedin baba giremediğim mezarlığı evim yapacak kadar.
Bu duruma geleceğimi bile bile benden ne istedin.
Beni böyle çaresiz bırakırken acımadı mı hiç, için baba?
~İlahi bakış açısı~
Jungkook kalkalı bir buçuk saat olmuştu. Bir buçuk saat boyunca kesintisiz duvara bakıyordu. İçinde kıyametler kopuyordu ama yüzünde mimik oynamıyordu. Söyleyecek daha çok şeyi vardı ama aslında hiçbir şeyi yoktu..
Yavaşça yerinden kalktı. Banyo olduğunu düşündüğü kapıya gitti. Tahmini doğruydu, doğruydu da uzun bir aradan sonra ayna da yaralarına bakacak gücü var mıydı?
Kaldırdı başını. Direndi içindeki tüm hislere. Belki başka biri için bu kolay birşeydi, ama Jungkook için çok zordu. Aynaya baktığında o yaşanılan bütün kötü olayların gözüne gelmesi çok acı bir şeydi. Babası onda hiç mutlu bir anı bırakmamıştı.
Baktı aynada yaralarına. Gözleri şimdiden dolmuştu. Çıkardı daha 2 gün önceki yaralarına dikkat ederek üstündekini. Süzdü vücudunu hiç bir kıvrımı atlamayarak.
Bir kez daha ve bir kez daha... Gözleri mıhlanmıştı adeta üstünde. Kendine bakınca bir kez daha öldü içindeki küçük umut parçaları..
Süzüldü gözlerinden teker teker yaşlar. Başladı hıçkırarak ağlamaya, dinmiyordu gözlerindeki yaşlar. Her biri düştüğünde yenisi ekleniyordu. Haketmiş miydi bu hayatı? Kim hak ederdi ki mutsuzluklar la dolu bir hayat, her bu sefer son dediğinde acılarının daha da katlanmasını? Reva mıydı ona seçilen bu iğrenç hayat?
Kırgınlığı her salise geçtikçe öfkesine dönüşüyordu. İlk defa içini kavuran bu öfkeyi hissetmişti. İçindeki acıyı yeni bi acı yaratarak dindirmeye çalışıyordu. Belki bir umut yeni bir acı açarsa vücudunda, diğerleri susar kapanır sandı.
Hızla açtı dolap kapaklarını, taradı her yeri. Bir umut bulmaya çalıştı birşeyler. O sırada çarptı gözüne makas. Eline hızlıca makası alıp tuttu saçlarını. Tüm kırgınlığını, acısını saçlarından çıkararak kesmeye başladı. Yılların birikmişliği vardı o tutamlarda. Şimdi ise o sevdiği uzun saçlarının yarısı yerdeydi.
Kapattı gözlerini sanki kapatınca düşünceleri de kaybolacakmış gibi..
~Taehyung' dan~
Sonunda eve varmıştık. Ay meleğime kavuşma vaktiydi. Sessiz olmaya özen göstererek yavaş yavaş çıktım merdivenleri. Kapının önüne gelince heyecandan ellerim titremeye başlamıştı. İlk kez sevdiğini gelinlikle gören damatlar gibiydim, ne komik bir an.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
seninle olmak varya | TAEKOOK+18
ChickLitOmega Jungkooka babası küçüklüklenden beri hep şiddet uygulamaştır en son ondan kurtulmak ve kumar borcunu sildirmek için Jungkooku satmaya karar verir. Jungkook ne kadar dirensede karşı çıkamamıştır babasına. Omegayı satın alan kişi ise, 3 ay önce...