Mina nın attığı konum okula yakın olan bir parkı gösteriyordu hava kararmıştı ve soğuktu. Hızlı bir şekilde yürümeye başladım ve sonunda parka vardım. Parkın girişinde Mina beni bekliyordu hemen yanına geldim ve
Tenshi: ee antrenmanı nerde yapıcaz?
Mina: şurada boş bir alan var istersen orda yapalım
Hava karanlık olduğu için parkta kimse yoktu
Tenshi: bana uyar
Parkın boş meydanına geldiğimizde birbirimize baktık
Tenshi: nasıl yapıcaz antrenmanı?
Mina: aslında antrenmandan daha çok oyun gibi birşey
Mina: birbirimize olabildiğince az zarar vererek savaşıcaz ve karşısındaki kişiyi savunmasız bırakan kişi sayı alıcak 2 olan kazanır
Tenshi: o zaman kaybetmeye hazır ol
Dedim meydan okur gibi sırıtarak
Mina: görücez
Mina nın yüzünde de benimki gibi bir sırıtma vardı. İkimiz de pozisyon aldık ve ilk ben saldırıya geçtim. Kanatlarımı açıp Mina ya doğru atıldım ama o kıvrak bir hamleyle kenara çekildi, tam arkadan beni yakalayacaktı ki Mina nın arkasına ışınladım kendimi.
Mina: kolay lokma değilsin bakıyorum
Derken birden arkasını döndü, bileğimi yakalayıp çevirdi ve beni yere itti. Yüzüstü bir şekilde yere düştüğümde vücudumu hafif bir acı sardı yerdeki taşların yüzümü kestiğini hissettim. Mina ise üstüme çıktı ve elini yan duran yüzüme koydu.
Mina: 3...2...1
Mina: 1-0
Kendimi Mina nın karşısına ışınladım ve Mina yerde Dizlerinin üstünde oturur pozisyondayken omuzlarından iterek yere düşürdüm. Bu sefer de o sırtüstü yerdeydi ve ben onun üstünde omuzlarını yere bastırırken saydım.
Tenshi: 3...2...1
Tenshi: 1-1
Ayağa kalktım ve Mina nın da kendini toparlamasını bekledim, o da dengesizce Ayağa kalktı ve hırsla bana baktı. Yüzünde öfke yoktu hatta gülümsüyordu ama hırs dolu bir gülümsemeydi bu.
Mina fevrice atıldı ve beni yere devirip üstüme çıktı
Mina: 3...2
Derken yana yuvarlandım, Mina benim üstüme avını yakalamaya çalışan bir kaplan gibi atlarken bir tekme savurdum ve çenesine isabet etti. Mina acıyla homurdanırken Ayağa kalktım ve o da acıyla Ayağa kalktı. Yüzümden kan sızarken Mina nın kendine gelmesini bekledim
Mina sonunda dengesini topladı ve tekrar saldırdı kanatlarımı açıp üstünde uçucaktım ki havadayken ayak bileğimden tutup beni yere fırlattı. Ayağını göğsüme koyup beni yere bastırırken saydı
Mina: 3...2...1
Mina yorgun bir nefes vererek konuştu
Mina: kazandım
O kadar yorulmuştuk ki kolumuzu kıpırdatıcak halimiz yoktu. Mina bana elini uzattı ve beni Ayağa kaldırdı. Kollarımızı birbirimizin omzuna attık ve hiç konuşmadan sık nefeslerle yurda doğru yürüdük.
Odamın önündeydim kapının kilidini açıp içeri girdim. Saat çok geç olduğu için Bakugou çoktan uyumuştu.
Ona fazla uzun baktığımı fark edince kapıyı arkamdan kapattım ve boy aynamın karşısına geçip bağdaş kurmuş bir pozisyonda yere oturdum. Yüzümde fazla birşey yoktu. Odaya gelmeden önce kızlar tuvaletinde yüzümü yıkadığım için kanlardan arınmıştı, her odada bulunan ilk yardım çantasını açtım ve içinden yara bandını bulup yanağımdaki derin kesiğin üzerine yapıştırdım.
İç ses: Ah Tens tedavi işlerinden hiç anlamıyorsun -çünkü dikkatimi çekmiyor
İlk Yardım çantasını dağınık bir şekilde yerde bırakıp kıyafetlerimi değiştirdim. Üstüme siyah kendinden sütyenli bir atlet giydim, altıma da çok kısa siyah bir şort giyip yatağa uzandım. Yorganımı üzerime örttükten sonra bana doğru yan yatan Bakugou ya sokuldum. Yoğun bir karamel kokusuyla sarhoş olurken Bakugou gözlerini araladı ve bana baktı göz göze geldik. Gözlerimin içine kısık kısık bakarken elini belime götürdü ve beni kendine bastırdı. Kafam Bakugou nun göğsüne gömülürken ikimiz de uyuya kaldık...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~Kahramanlık Yolu~ 1. Sezon Bakugou×Tenshi
Fanfic1/A sınıfına yeni geldin ve hocalar tarafından kısa sürede nefret kazandın fakat 3/A da olan bakusquad la kısa sürede arkadaş oldun ve Bakugou ile romantik anlar yaşadın. Ayrıca kardeşin gibi her zaman arkanı kollayan arkadaşlar edindin.