2

226 12 16
                                    

Jimin'in ağzından

Jungkook'un evine gittiğim günden beri Taehyung'u arıyordum. Ancak ne bir iz ne de bir ipucu vardı çocukla alakalı. Bir anda ortadan kaybolmuştu. Ve ben de artık yorulmaya başlamıştım. 1 haftadır durmaksızın onu arıyordum. O gün uyandığımda Jungkook'la beraber güzel bir kahvaltı yapmış onu güzelce doyurmuştum. Daha sonra ben Taehyung'un ailesinin evine gitmiştim. Ancak ailesi taşınmıştı. Ev sahibine nereye gittiklerini bilip bilmediğini sormuştum fakat ev sahibi herhangi bir bilgisi olmadığını söylemişti.

Ben de o gün Taehyung'un ailesiyle birlikte gittiğini düşünmüştüm. Belki de bu yüzden ayrılmıştı. Bir daha geri gelmeyeceği için falan. Ama eğer gidecektiyse neden daha önce söylememişti ki? Ayrıca nerdeyse tüm eşyaları hala Jungkook'la kaldığı evde duruyordu. Bu çok saçma eder gidecektiyse neden eşyalarını burda bıraksın ki? Aghh bunları düşünmekten başım ağrımaya başlamıştı.

Jungkook bu 1 hafta içinde Taehyung'u bulmak için ne kadar uğraştığımı görmüştü. Bundan dolayı da artık onu boş vermemi ve derslerime bakmamı söylemişti. Çünkü lise son sınıftık ve istediğim liseye gitmemi istiyordu. Ben çok çalışan biri asla olmamıştım ama yine de derslerim her zaman iyi olmuştu. Zaten hedefim de çok yüksek değildi bundan dolayı bu 1 hafta beni çok etkilemezdi. Ancak Jungkook çok çalışkan olmasıyla bilinirdi okulda. Ve 1 haftadır okula gitmiyordu. Okulun en çalışkan öğrencisi 1 haftadır okula gitmiyor ve derslerden geri kalıyordu. Bu kesinlikle şaşırılacak bir durumdu onlar için.

Ancak olanları göz önünde bulundurursak çok da şaşırılacak bir durum değil çünkü Jungkook Taehyung'u her şeyden çok seviyordu şimdi ise bir anda ortadan kaybolması ona çok koymuştu.

Ancak onun için endişeleniyorum. 1 haftadır evden hiç çıkmamış ve eğer ona ben yemek yedirmesem kendisi de yemek yemeyecekti. Ayrıca benim çalışkan bebeğimin çok büyük hayalleri vardı. Çok çalışıp gğzel bir üniversite kazanacaktı. Ancak böyle giderse benle bile aynı üniversiteyi tutturamayacaktı. Bundan dolayı onu bir an önce düzeltmeliydim. Eskisi kadar enerjik olamasa da yine de mutlu olmasını sağlamalıydım. Çünkü benim kankam en iyilerine layıktır!

"Jungkook! Ben geldim nerdesin? "

Alışverişten eve anca gelebilmiştim. Çünkü market acayip doluydu. Haftasonlarını bundan dokayı sevmiyorum her yer çok kalabalık oluyor.

Jungkook'tan ses gelemeyince ben de odasına çıktım. Odasının kapısonı çalınca tekrardan ses gelmemişti.

"Jungkook orda mısın? İçeri giriyorum bak!"

Tekrardan ses gelmeyince kapıyı yavaşça açıp içeri gitmiştim. İçeri gitmemle birlikte yatağında mışıl mışıl uyuyan Jungkook'u görmem bir olmuştu. Aslında biraz normale dönebilmek için benimle yemek yapmak istediğini söylemişti ancak onu uyandırmak istememiştim. Nedeni ise şu 1 hafta içinde bu kadar güzel bir şekilde uyuyamamış olmasıydı. Ne kadar sesiz olmaya çalışsa da akşamları odasından gelen ağlama seslerini duyuyordum. Hazır rahat bir şekilde uyuyabilmişken onu uyandırmak istemedim. Bundan dolayı odadan sesizce dışarı çıktım ve aşağı indim. Yemek yapmaya başlasam iyi olacaktı Jungkook uyandığında acıkmış olacaktı çünkü.

•••

Yemekler pişmesine az kalmışken Jungkook uyanmıştı. Onu niye kaldırmadım diye bana küçük bir fırça attıktan sonra o da kalan şeylerde yardım etmişti.

Yemekleri yedikten sonra birlikte bulaşıkları yıkamış daha sonra ise salona geçmiştik. Şimdi ise ikimizde sesizce oturup hayatı sorguluyorduk. Daha doğrusu eminimki o şuan da Taehyung'u düşünüyordu ancak bu konu hakkında yapabileceğim bir şey yoktu.

Aklıma gelen fikirle hemen ayağa kalktım. Anı hareketimle Jungkook biraz korkmuştu ancak hemen toparlanmıştı.

"Hey! Neden tatlı bir şeyler yapmıyoruz? Hem yemeğe yardım edemedin diye bana kızıyordun hazır yapacak bir şey yokken birlikte pasta yapalım ne dersin?"

"Pasta mı?.. Ahhh güzel fikir neden olmasın?"

Tam mutfağa geçevekyim ki arkandam duyduğum sesle olduğum yerde kaldım.

"Bekle! Pasta için malzememiz var mı ki?"

"Merak etme sabah alışveriş yaparken baya bir şey aldım. Eğer başka bir sorun yoksa gidip pastayı yapabiliriz"

Cevap vermek yerine başını sallayıp beni onaylamıştı. Daha sonra ise mutfağa gitmiştik. İhtiyacımız olan malzemeleri çıkarttıktan sonra pastayı yapmaya başlamıştık.

Tam unu da karışıma ekleyecekken ayağım kaymıştı ve yanlışıklıkla unu Jungkook'un üstüne dökmüştüm. O da bir anda donmuş daha sonra ise eline un almıl ve bana fırlatmıştı. Böylelikle yaklaşık bir 5-10 dakika unları birbirimize atmıştık. Daha sonra Jungkook artık yeter diyerek durmuş ve karışıma unu koyup karıştırmaya başlamıştı. Jungkook iyice karıştırdıktan sonra kabı elime almış ve kek kalıbına dökmüştüm. Daha sonra ise daha önceden açmış olduğum fırına koymuş ve pişmeye bırakmıştım.

"Hyung hazır sen keke bakarken ben hızlıca bir duş alsam olur mu? Daha sonra da sen girersin"

"Tamam sen gir ben bakıyorum keke"

Jungkook duşa girerken ben de mutfakta kalmış keke bakıyordum. Bu 1 hafta içinde hiç gülmemişti. O yüzden keki yaparken onu güldürebilmeyi başardığım için mutluydum. Taehyung'a bir anda ne olmuştu da gitmişti bilmiyorum ama en kısa süre de gelse iyi olacaktı. Çünkü Jungkook cidden Taehyung'a fazla değer veriyordu. Ve ben onu mutsuz görmek istemiyordum.

Taehyung ne zaman gelir bilmiyorum ancak geldiği ilk saniye onu görür görmez fena dövecektim kimse benim bebeğimi üzemezdi!

Bunları düşünürken kek çoktan pişmişti bile. Şanslıydım ki yakmamıştım. Yoksa Jungkook'ta beni yakacaktı. Ben keki kalıbından çıkartırken Jungkook mutfağa gelmişti. O gelince ben de hemen duşa girmiş ve iyice temizlenmiştim. Duştan çıkınca da üstümü giyinmiş sonra iki dilim kek alıp Jungkook'un yanına gitmiştim. Birlikte bir film açmış ve onu izlemeye koyulmuştuk. En azından artık odasından çıkıyor diye mutlu olmuştum açıkçası.

•••

Üzgünüm hayatım gece geç yatmayacağım demiştim ancak bu bölümü tekrardan saat 1 de yazıyorum özür dilerim :(

Ama yapabileceğim bir şey yok ilham bu saatte geliyor :(

Herneyse umarım bu bölümü beğenmişsinizdir :)

I Love You Hyung | Yoonmin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin