02/03
Annem bana kocaman sarıldı. Bu... Gözlerimden yaşlar akmasını engelleyemiyordum. Sadece artık her şeyin bittiğine inanamıyordum... Acılı geceler, ağrılı günler, annem ve babamın zoraki gülümsemeleri. İlk defa sıcacıktı gülümsemeleri... Hemşire geldi, bana gülümsedi; " Nasılsın bakalım bugün Rüya?". Ona gülümsedim;"Harikayım." . "Kabarcıkların inmiş gibi." "Evet siyah balonlar sonunda patladı." Onları... kabarcıkları ilk gördüğümde onlara siyah balonlar demiştim... Şimdi düşününce ben balonlardan nefret ederim...Hemşireler son kan tahlillerini yaptıktan sonra doktor geldi. "Taburcu işlemlerini başlatın." İnanamıyordum sanki sihirliydi bu iki kelime. Yok yok, "sanki" değil, gerçekten sihirliydi bu iki kelime!
Doktor bana gülümsedi, severdim onu. Benim için çok uğraşmıştı. Tabii gerçeği söylemek gerekirse genelde iki kaşını havaya kaldırır, özel bir şey konuşmak için annemi ya da babamı dışarıya çağırırdı. Bunu yaptığında alnındaki çizgiler benim kolumdakiler gibi iyice belirginleşir, tüm vücudunun resmi ve hoş duruşunu bozar kalbime bir yük bindirirdi. Oysaki ben onları her dışarı çağırdığında kötü bir şey olacağını bilirdim. Bu sefer her şeyi benim önümde söylemiş, yaşlılığını kanıtlamak istercesine alnındaki çizgileri göstermemişti. Böyle diyorum ama ona gerçekten çok saygı
duyarım.Neden böyle içim kıpır kıpırdı? Sonunda evime kavuşacağım için mi? Özgür olacağım için mi? Korkmayacağım için mi? Belki de her şey için. Herkesin ortasında bir kahkaha koparmaktan kendimi alamadım, belki de aylar sonra ilk kahkahamdı bu. Annem bana eşlik etti, sonra babam, sonra da doktor.