🫀¹⁰

385 33 53
                                    

Jennie's pov

İki haftadır şirkette Lisa'yı sinir ediyordum ve bundan büyük zevk alıyordum. Sıkça Changkyun'la telefon görüşmesi yapıyor ve onun adına, kendime çiçek yolluyordum.

Tabii Lisa bunları gördükçe sinirinden etrafımda fır dönse de, onunla iş dışında muhatap olmadığımdan, hakkımda hiçbir şey öğrenemediği için kuduruyordu...

İki haftadır olduğu gibi yine kendime çiçek yolladığım bir günde Lisa'yı, elinde çiçek buketimi sıkarak içindeki not kartını öfkeyle okurken yakaladım.

Sanki çiçeğin Lisa'ya geldiğini sanıyormuş gibi yaptım ve görmezden gelip odama doğru ilerledim.

O sırada arkamda Lisa'nın sesini işittim;

L: Jennie hanım...

Sakince ona döndüm. Yüzü kıpkırmızı olmuş, çenesi kasılmış ve dişleri gıcırdamıştı...

Ardından buketi savururcasına bana uzattı;

L: Size yine çiçek geldi...

Şaşırmış gibi yaparak yanına kadar gittim. Tam çiçeği almak için uzanırken, buketi kendine doğru çekti;

L: Her gün çiçek göndermek abartı değil mi ?

Tek kaşımı kaldırdım;

J: Pardon ?

Sinirle otuz iki diş sırıttı;

L: Sevdiceğinizin yalnızca hediyelerini görüyoruz. Keşke kendisini de görebilsek...

Neyi ima ettiğini anlamıştım... Aklı sıra onu kandırdığımı ve çiçeklerdeki notları uydurduğumu sanıyordu... Aslında bir bakıma doğruydu ama ona istediğini vermemek için sonuna kadar gitmeye kararlıydım...

Ben de aynı şekilde sırıtarak buketi sıkıca kavradım;

J: Merak etmeyin, bugün öğle yemeğinden sonra sizi tanıştırırım. Böylesine nam salmış bir şirkette, konumumu görmeyi hak ediyor nasılsa değil mi ?

Gülüşü solarken, çiçeğimi sertçe elinden kurtardım ve göz devirdikten sonra odama girdim.

Başım dönmeye başlamıştı. Sebebini biliyordum, kendime çok yüklendiğim içindi...

Bedenimi gücün sandalyeme attım ve çekmeceden ilaçlarımı aldım. Ardından Changkyun'a mesaj attım;

"Zamanı geldi, bugün başlıyoruz..."

~

Lisa's pov

Başından beri, beni gıcık etmek için elinden geleni yapıyordu. Sevgilisi olduğunu inatla gözüme sokuyordu...
Elbette boş durmadım ve bugün de, ben onu gıcık etmeyi denedim. Tabii bizi tanıştıracağını söyleyince bozulmadım değil ama en azından denemiş oldum...

Ona sürekli çiçek yollayan "biricik" sevgilisinin adını, yolladığı çiçeklerin notlarında gördüğüm için dayanamadım ve araştırmaya koyuldum.

Öğrendiğim kadarıyla Im Changkyun, Amerika'da yaşayan saygın, kendilerine ait özel okulları olan varlıklı bir aileden geliyormuş. Bunun yanı sıra bazı dergilere ve defilelerde mankenlik yapıyormuş...

Pfh! Bula bula bunu mu bulmuş ? Hem, ne ara bulmuş tanrı aşkına ?

Herifin karizması ve şekilli vücudunun baz alındığı fotoğrafları gördükçe sinirim bozulmuştu...

Neyse, tanışınca göreceğiz...

~

Öğle arası geldiğinde Jennie, odasından çıktı. Ardından telefonuna baktı ve gülerek mesajlaşmaya başladı.

You Can't Hold My Heart +18 (Jenlisa) ✓tamamlandı✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin