yüksek perdeden bir çıglık atarak uyandı yine nora. aylardır aynı kabusu görüyor, aylardır anlam veremiyor ve nefes nefese, ter dokerek uyanıyordu ve alışmıstı artık günlrine böyle başlamaya . 13. yaş gününden beri uykusunu asla ama alamiyordu cünku o, bu soğuk dünyanın kavurucu acılarına alışmaktan başka çaremiz yoktur bazen, nora bunu çabuk kavramıştı.
yatağında oturdu bir süre ve sağanak yağışı, izledi her bir gök gurultusunde tüm sehrin ateş almasını diliyordu içinden dans etmek kadar sevdigi bir şey varsa o da yıkımdı...otobuste HIM dinleyerek hoslandigi matamatik hocasıni düsledi (3 yıldır her yolculukta yaotigi gibi). tahtaya soruları yazarkn ortaya cıkan kaslarını, kirli sakalini ve o kadifemsi sesinin noranin icinde alevlenen tonunu..
okul bahçesimde yankılanan kahkahalar anında noranın basının ağrımasına sebep oldu, omuz silkti ve tanıdık bir yuz görmemek için huzlıca sınıfına yürümete baslad. koridorda tum okulu daha cekilir kılan, noranın icini ferahlatan o kisiyi, okulun en gizemli ve cekici kızı olan ve insanların konusmaya ve yeşil gözleirne bakmaya çekindiği noranın tek arkadaşı silfem'i, okulun karabulutları üstune ceken, bakısları dipsiz bir kuyu kadar derin, deri pantalonu ve ceketiyle ve semsert kaslarıyla tum kızları (ve hatta erkekleri) kendine hasta eden bulundugu yeri soğutan o AKAY KARABULUT ile konusurken buldu. şaşırdı. silfemin o cool cocukla konusucak nesi olabilirdi ve bundan neden noraya bahsetmemişti? neyseki silfem onu yanlarından gecerken cagırmış ve konuşmaya dahil etmisti. anlaşolan AKAY KARABULUTun onlara bir isi düsmüstü ve bunu onlardan başka yapabilecel biri okulda yoktu. akay o etkileyici ve gizemli sesiyle şu kelimeleri soyledi "yani tatlım sizden benim için şu itay'ı sevgilisinden ayırmanız lazım, bir skandal yapmanız daha iyi hatta. karşılığında sizinle foto çekilebilirim ;)" silfemse bu iş için nora ve kendisine bir ömür boyu eyeliner ve bebe büskivisi almaya yetecek kadar para istwdi ne de olsa karabulutların zenginliğini okulda bilmeyen yoktu. nora da içten içe bu duruma sevinmişti. hem kotuluk yapıcak hem de bundan para kazanacakti daha ne isteyebilirdi ki. istemsizce gülümsedi. bu onun bu yıl üçüncü güşümseyişiydi. ilkinde sokaklarında bir yavru kediyle karsılasmıs, onunla ilgilenmiş ve güzel vakit geçirirken o nadir gülümsemesi ortaya cıkmıstı. digeriyse silfem yemekhanede aptal bi cocugu pataklarken zevkle izlerken ortaya cıkmıstı. ve simdi iste simdi noranın keyfi yerine gelmisti. alısık olmadığı mutluluk hissi vucudunu kapladı sersemledi. sapsal kız.
akayın yanından ayrıldığımızda silfemle düsünüyorduk. yapabilexeğimiz o kadaaarr çok şey vardı ki bu konuda. o sapsalları rezil etmek kadar basit bir sey yoktu adeta. heycanlanmıstım. silfem beni böyle görünce sırıttı. birlikte ders baslayana kadar sıramızda senaryolar kurduk. gözgöze geldik. ikimizin de aklında bir isim yankılanıyprdu. aras karanfil
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DENKLEN
RomanceARKADASLAARRR İLK HİKYEM YAAAA UMARIM BEĞENİRSNİZ LÜTFEN YORUMLARINIZI EKSİK ETMEYİN ÇOKÇA ÖPÜYORUM 😆😆😆 (kapak için karanfile tesekkurler<33333) MELEZ #125