DENKLEN

özel bölüm: aras x akay

uzun koridorda yürümeye başladım. itayı neden elde edemediğimi düşünüp duruyordum. o çocuk benim olmalıydı. vücudu , tam orantılı kasları
ve o tassss vücudunu düşündükçe kendimden geçiyordum... nasıl olur da afra gibi bir yelloz sürpüntü itayi elde etmişti...
düsundükçe dün gece uyumayıp çalıştığım kol kaslarım sızlıyordu. kaslıydım. ozellikle kollarım semsert bir çelik kaslıydı... resmen kendimi koruyup kollaya bilir ve kendi gardiyan ım olabilecek gibiydim. iste, kollarım baya kaslıydı hemde. aynaya baktıkça saatlerce inceleliyordum bu kolları... damarlar ve kaslar resmen haşmetli daglar ve taşkın nehirler gibiydi...... bu kaslı kollarımla yapamayacağımşey elde edemeyeceğim itay olamazdı...
bunları düşünüp itay ve yelloz sevgilisi afraya doğru yürüyexektimki kolumun bir şeye takıldığını hisettim. döndüğümde karşımda
şu animeci ARAS KARANFİL VARDI. aras karanfil de bayı kaslıydı.. benim kadar kaslı değildi ama.
benden daha az kaslı birinin nasıl beni tutabileceğini düşünüp gözlerimi devirerek bir bakış attım. omuzlarımı silkecektim ki kolumu tuttuğunu hatırladım.
ona bir bakış attım. o da bana bir bakış attı. birbirimize bakış attık yani... bakıştık...

akay:"höründüğünden daha güclusün"
aras: "tch." "nereye gidiyorsun böyle kücük cocuk,"
içimden "KÜÇÜK ÇOCUK MU. BU SERSERİ BENİ NE SANIYOR BÖYLE?" diye geçirdim.
akay:o minik ağzına dikkat etsen iyi olur.
aras:hmmm.. öylemi "KÜÇÜK ÇOCUK"
bu sefer daha sesli söylemişti... sinirlerime hakim olamadım. bu çocuk bu cesareti nerden buluyordu böyle. diye düşündüm.
o sırada yüzüne baktım ve bu çocuğun ne olduğunu farık ettim...
akay:yoksa o vampir dişlerini kırarım (alaycı bir sırıtışla)
bunu söylediğimde arasın birden yüzü düştü. burada elinide kolumdan çekmiş... söylemeyi unuttum.
aras:n-nası olur? bunu nasıl anlayabilirsin?? (şaşırmıştı...)
akay:Senin gibi KÜÇÜK ÇOCUKLAR benim nasıl anladığımı anlamaz. (laf sokmuştum...)
aras gözlerini devirdi.
Omuz silktim.
aras kargo;) : bana bak serseri?! bunu daha sonra konuşacağız. ama eğer şimdi itay ve afrayı yanlız bırakmazsan sonrasın da konuşabilecek bir ağzın kalmaz....
gözlerimi devirdim.
akay:BABACIĞINLA konuşmak için bu kadar hevesli olduğunu bilmiyordum küçüğüm.. (alaycı bir şekilde sırıtmıştım)
akay:bugünlük gitmeyeceğim yanlarına , ama bir daha ki sefere bu kadar ucuz kurtulamazsın.
ayras gözlerini devirdi ve kollarını birbirine bağlayıp tek ayağını duvara yasladı. gözünün ucuna gelen saçlarını "pffff" diyerek üfledi. bir daha göz devirdi. bu sefer saçları gözünün önünde olmadığı için göz devirişini daha iyi görmüştüm.
ayran:yarın bu saatte spor salonunda ol...
kafamı sallayıp uzaklaştım...