karanfil kokusu

36 4 6
                                    

güne tuhaf birsekilde heycanla basladım. yapılacak çok şey vardı. ve ben coktan başlamıstım bile. telefonumu kontrol ettim karanfil'den mesaj var mı diye

*nora*
iyi aksamlar karanfil

*aras*
nani? ne istiyorsun.

*nora*
yarın öğle yemeğinde seninle konuşmak istiyorum. biraz önemli.

*aras*
ok

galiba gerçekten olucaktı bu iş. aras, okul çapında anilan ismiyle karanfil normalde kimse ile özelden iletişim kurmaz kimseyle birlikte takıldığı görülmezdi. ya beni ekmezse iyi olur >:(

otobüste metallica dinliyordum bu sefer... ve aklımda o insan yoktu.. hayat... değişiyor muydu gerçekten? acılar son bulabiliyor ve yerini minik heycanlara bırakabiliyor muudu? silfemi düşündüm. onun keskin zekasıyla harika planlar ve uygulamalar gerçekleştirmesini..... bu kız tam bir harikaydı. fake hesapları ayarlamis işe benim gibi coktan koyulmustı.

otobusten indim. bugün daha farklı olucaktı. suratlarına bile bakmadığım tüm o embesilleri iyice inceledim. birkaç gün sonra duyacakları O HABERle uğrayacakları soku dusundum. keyfim bugün yerindeydi. hic bir sey ama hic bir sey moralimi bozamazdi.
koridorda akayla gozgoze geldik. hafifce gulumsedi. gulumseyince adete cicek acan gamzelerinde biraz kayboldum... bu cocuk neden bu kadar cekici olmak zorundaydı? zengin olduğu için mi? bu soruların cevabını düsünecektim ki silfem omzuma dokundu. "o iş tamam. kurt kuzuyu yuttu ;)"
gülümsemistim. artik bu da normal bir sey olmustu. silfemle sınıfa doğru yuruyorduk ki okulun en gözde çifti, herkesin imrendiği o en yakısıklı erkek ve en güzel kızı birlikte haratetle konusurken bulduk. sanki coktan plan ise yariyordu da bu mukemmel cift coktan ayrılıcaktı. abi biz neyiz yaaaa resmen ilk gunden hallettik yani.

öğle yemeği icin karanfille bulusmaya kantine doğru gittm. nedense kalbim hızlıca atıyordu anlam veremedim... onun masasına yaklaştıkça karanfil kokusu artıyordu ve icimde kelebekler ucusuyordu. masasına oturana kadar beni farktmedi. goz goze geldiğimizde hemen kacirdi gözlerini... aliskin olmadıgı belliydi. bu durum benim benim hoşuma gitmişti. hiç uzatmadan meseleye direk dalmak istiyordum
"senin bir haberi yaymana ihtiycım var aras."
aras kelimesini duyunca gözleri karardı. ben belli ki bu cocuga ilkler yasactacaktim..
"ne haberi diye sormayacağım. umrum da değil. ne zamana yayınlama mı istiyorsan yaparım."
çok netti. ve bu beni çok etkilemişti. istemsizce gözlerimi devirdim. "karşılığında ne istersin aras?"
"ne istediğimi sonra konuşuruz." deyip vücudumu uzunca inceledi sanki bir denklen çözmeye çalışır gibi...
denklen kafamda yankılandı denklem DENKLEM DENKLEM

DENKLENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin