29 - Sorgu

1.1K 177 71
                                    


Neredeyse bir hafta boyunca, öylesine eğlenerek zaman geçirmişlerdi. Bu zaman içinde birbirlerini daha çok tanımış, kaynaşmış ve bol bol sohbet etmişlerdi. Ne bir kötü haber, ne bir gelişme olmuştu hayatlarında.

Minho, ilk defa Hyunjin'in çizdiği bir resmi görmüş, Seungmin ilk defa bir aile sıcaklığı hissetmiş, Felix ailesine bir erkek arkadaşı olduğunu söylemiş, Changbin istifasını vermiş, Jeongin ise Felix'ten tatlı yapmayı öğrenmişti. Bu hafta hepsi için hayatlarının en güzel zamanı olarak geçmişti kısacası.

Chan... Chan ise sadece izliyordu. Uzakta, öylece yaklaşmadan oturmuş bir yerlerde onları izliyordu...

Han ve Minho'nun sevgili olması bile onlara garip gelmiyordu artık. Minho eskisi kadar sinirli de değildi. Hyunjin de eskisi gibi küfür etmiyordu artık. Evde hiç sigara, alkol kokusu yoktu. Temiz, çiçek gibi bir koku vardı aksine. Günleri böylece geçti...

Sonunda bir gün, sabaha karşı, daha güneş doğmadan polis sireninin sesiyle gözünü açtı hepsi. Bu mutlu günlerin daha uzun sürmesini istiyorlardı ama sonunda öyle de olacaktı ya, bu yüzden hiçbiri dert etmedi. Hepsi bu günün geleceğini biliyordu ve hazırlardı.

Hyunjin, gözünü açıp Felix'e baktı. Felix henüz uyanmamıştı. Bu sürecin ne kadar zaman alacağını bilmiyordu, bu yüzden Felix'e sarıldı. Onu uzun bir zaman göremeyebilirdi belki de. Felix, onun kollarında gözünü açtığında, hiçbir şey söylemedi. Çünkü siren sesini o da duyabiliyordu. Soru sormaya gerek yoktu, gelmişti işte o an.

Minho, Han'ı dürttü. Ama Han derin uyuduğu için uyanmayınca, bu sefer iyice bir sarstı. "Hay sikeyim, böyle adam mı uyandırılır?" Han, kafasını kaşıyarak doğruluğunda, kendine geldi. Siren seslerini o da duyuyordu şimdi. Sevgilisine baktı, gerçekten zamanı gelmişti.

Changbin, bu gece olacağını zaten önceden hissetmişti. Hyunjin'in yaşadığı yeri teşkilata bildiren de oydu. Yatağının yanındaki çekmeceyi açtı. CD orada duruyordu. Herkesin odasında vardı. CD'nin yanındaki sigara paketini aldı. "Orada ihtiyacı olacak." Kendi kendine gülümsedi ve paketi cebine alarak odadan çıktı. Hyunjin hazırlanana kadar gelen polislerle konuşacaktı.

Kapıyı daha çalmadan açtığında, karşısındaki polis şaşırdı. Bu adamı tanıyordu. "Changbin?" Dedi şaşkınlıkla.

"Biraz bekle, geliyor."

Polis, ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Kaşları çatıldı. "Bir polis katilinin yanında kalmıyorsun değil mi?"

Changbin, gülerek arkadaşının omzuna dokundu. "Olayların iç yüzünü öğrendiğinde yüzün kızaracak, bu yüzden bilmeden bir şey söyleme."

"Ne?"

Changbin, arkadaşına gülümserken, Hyunjin sonunda arkasında belirdi. Polis, silahına dayanacaktı. Aradığı azılı katil bu adamdı sonuçta.

Changbin, Hyunjin'in koluna girdi. Hiçbir şey olmamış gibi polisin önünden geçip evden çıktı ve kapıyı arkasından kapattı.

"Ne bu şimdi?" Polis şaşırmıştı.

"Bu adamı almaya gelmedin mi?" Dedi Changbin gülerek. "Alıyorsun işte."

Polis, çaresizce apartmanın merdivenlerinden inen Changbin ve Hyunjin'i takip etti. Polis çok şüpheleniyordu. Onlara dikkatli olması tembihlenmişti ama Hyunjin hiç sıkıntı çıkarmadan, hiç konuşmadan öylece ekip arabasına binmişti bile.

Bir süre yolculuktan sonra, sonunda karakolun önüne geldiler. Changbin, polislerin izleyecekleri yolu biliyordu. Karakolun önünde Hyunjin'e sarıldı ama amacı aslında onunla konuşmaktı. Kulağına eğildi.

Dark Man & The Sunshine | Hyunlix ﴾ Omegaverse ﴿ ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin