Merhaba. Yeni bir hikayeyle tekrar buradayım.
Karakterimizin adı Buğra. 17 yaşında.
Büyük ablası Hande. 27 yaşında.
Küçük ablası Deniz. 23 yaşında.Buğra, annesi ve babasını hiç görmedi bile. Şu anda hayatta da değiller zaten. Hande ile Deniz de görseler bile varlıklarını hissetmediler. Onları halaları büyüttü. Hande, çok başarılı bir eğitim hayatının ardından daha üniversite son sınıfken yurt dışında bir şirketten teklif aldı ve üniversiteyi bitirince şirket tarafından Türkiye'de yeji satın alınan departmanın başına geçirildi. Türkiye departmanı çok büyük değildi o yüzden çok deneyimli birini aramadılar. Deniz de başarılı bir kızdı. Ama aklı biraz daha havadaydı Hande'ye göre. Gelelim Buğra'ya.
Buğra çocukluğunu yaşamadı. Olabildiği her an ona itaakarlık așılandı ablaları tarafından. Çok karma bir 17 yıl geçirdi, karşısındakiler ablaları mı yoksa sahipleri mi anlamadan. Hande 23 yaşında tekrardan Türkiye'ye döner dönmez kardeş(ler)ini alıp ayrı eve çıktı. Geliri şirketten dolayı çok iyiydi.
Deniz'in de üniversiteyi bitirip bu sene güzel bir yerden teklif almasıyla zaten iyi olan gelirleri daha da iyileşmişti.
Villada yaşıyorlardı. 3 kardeş. Ya da 2 kardeş ve köleleri mi demeli?Bir sorum var.
Yazılar böyle düz olunca mı,
Yoksa böyle eğik olunca mı
göze daha çok hitap ediyor?
Bu, tanıtım niteliğinde bir bölümdü. Devam edecek...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doğuştan Köle
Novela JuvenilKendini bildi bileli ablası tarafından her bakımdan kullanılan karakterimiz, her şeye rağmen ablasını çok seviyor. Köleliğe ilgi duymasa da ablasını her şeyden çok sevdiği için sesini çıkarmıyor. (Hikayede yok artık diyeceğiniz cinsel birliktelikler...