sadece ayak uydur

328 37 97
                                    

hyunjin

üç gündür burada sıkıntıdan patlıyordum yapacak bir şeyim yoktu ne telefon ne bilgisayar ne televizyon ne de manga Felix bazen konuşmak için yanıma geliyor ama onunla konuşmadığım için geri gidiyordu

görevli kadınların getirdiği yemekler hiç yenmemiş şekilde geri gidiyordu sadece su ve cipsten başka hiçbir şey yememiştim aç hissetmiyordum bile

arkadaşlarım beni merak etmiş olmalı umarım seungmin polise gidip Felixten şüphelendiğini falan söylemiştir yada o sikik adam buna da bir şey bulmuştur umarım hayır

yine her gün yaptığım gibi yatağa uzanıp tavanı izliyordum çünkü yapabileceğim başka aktivite yoktu kafamda kurduğum senaryolara gülüyordum

kapı açılınca eski ciddi ifademe döndüm yine Felix gelmişti

"selam nasılsın"

cevap vermeyi düşünmüyordum

"hadi ama hyunjin kaç gündür tek kelime bir şey konuşmadın benimle senin iyiliğin için yapıyorum bunu"

kendi kendine konuşur gider

ben hala yatakta yatmış tavanı izlerken o da gelip yanıma oturdu ellerini saçıma getirince kafamı sertçe geri çektim

"üç gündür hiç bir şey yememişsin sana yiyecek birşeyler getirdim"

elindeki tepsiyi hiç fark etmemiştim bile

"kalkıp birkaç lokma birşey ye bari"

yoo yemicem zorla mı

"hyunjin biliyorum kızgınsın ama lütfen birşeyler ye açlıktan bitkin düşmeni istemiyorum"

hâlâ konuşuyor mu bu ya

"hyunjin-"

lan bi suss

"NE VAR NE SENI GORMEK BILE ISTEMEDIGIMI GAYET ACIK SEKILDE BELIRTTIGIMI DUSUNUYORDUM"

"sesini yükseltme"

"HALA KONUŞUYOR YA SEN GEL MUTLU SEKILDE YASAYAN BIRINI KACIR SIKICI BIR ODAYA KAPAT SONRA BIDE YUZSUZ GIBI BISEYLER DE"

artık yatmıyordum ayağa kalkmış şekilde, yatakta oturup bana bakan Felixe bakıyordum

"bağırma demiştim"

"senin sorunların var tedavi olman gerekiyor ruh hastası"

"hyunjin kızgın olmanı anlayabiliyorum-"

"YA NEYI ANLIYORSUN SEN YA HICBIRSEY ANLADIGIN YOK GELMIS SACMA SACMA KONUSUYORSUN"

o da ayağa kalkınca doğal olarak bir adım geri gittim ama Felix belimden tutup tekrardan yakınına çekti beni

"bana bak eğer seni buraya getirmeseydim çoktan ölmüştün yada mermilerle delik deşik edilip bir kenarda ölmeyi bekliyordun tabi sen bu küçük yaşınla bunları anlayamazsın anca izlediğin şeylerin etkisinde kalmışsın"

siniri hem ses tonuna hemde gözlerine yansımıştı tamam bu biraz korkutucuydu

"ay çok korktum burda bir odaya tıkılıp sıkılmaktansa başka yerde mermi manyağı olup ölmeyi tercih ederdim"

sırıtıp bir adım geri gitmişti cebinden silahı çıkartıp namlusunu bana doğru tutmuştu ölmek kulağa çok kolay bir kelime gibi geliyordu

tetiği çekip konuşmasına başladı

"seni burada öldürmem zor bişey değil biliyorsun değil mi bir çocuğu öldürmek dünyadaki en kolay şey bir bakmışsın gözünü açıp kapayıncaya kadar istediğin gibi mermi manyağı olmuşsun"

sözlerinde tehditkar bir ton yoktu anlayamadığım bir gevşeklik vardı

"ya lütfen vursana beni ya hadi lütfen"

silahı bir el tavana ateş edince korktum ama kesinlikle bunu yüz ifademe yansıtmadım

bu sefer yaklaşıp silahı çeneme tuttu

"çok kararlı görünüyorsun. korktuğunu biliyorum hyunjin yaptığın tek şey beni kışkırtmak ama seni öldürmem için değil"

ne diyor lan bu beni öldürmeyecekse ne yapacak

silahı indirip belimden tuttu amacı her neyse beni öldürmek değildi onu anladım

"lan öldürsene beni"

sadece sırıttı zaten yaptığı başka bir halt yok

"yok öldürmeyeceğim başka birşey yapacağım"

"ne yapacaksı-"

beni öpeceğini hiç düşünmezdim

kafamı ondan uzaklaştırıp konuşabildiğim kadar konuştum

"LAN MANYAK HERIF NE YAPIYORSUN SEN"

"sadece ayak uydur"

tekrardan dudaklarıma kapandı o alt dudağımı dudakları arasına alıp emerken ben hâlâ en ufak harekette bile bulunmuyordum

dudaklarının yaptığı hareket hızlanınca istemesem de ona eşlik etmek zorunda kaldım

aslında fena değildi hatta harika bişeydi

___________________________________________

18 bolum sonra ilk kiss omaygatt
umarim sevmissinizdir
ฉันรักคุณ💗

$TING Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin