Ryujin'in ağzından
Kalbim acıyordu. Yaptıklarımdan dolayı mı yoksa hissettirdiğim şeylerden dolayı mı orasını tam bilmiyordum fakat Petunya'mın karşımda böyle sessiz ve üzgün şekilde durmasının sebebi ben değilmişim gibi bu durumdan oldukça rahatsıztım.
Üç gün olmuştu. Üç gündür benimle konuşmuuor. Ona naptığını soruyorum, günün bu küçücük kafeste ne kadar iyi geçmiş olabileceğini düşünüyorum.
Ona yaklaşıyorum kendini benden uzaklaştırıyor. Sebebini sorduğumda uzun uzun bana bakıyor. Sonra arkasını dönüp uyuyor.
Bu küçücük tımarhane odasında gerçekten kafayı yememe çok az kalmıştı.
Evet tımarhanedeydim fakat ben deli değilim. Gerçekten deli değilim! Burada olmamın sebebi yan dairede oturan kadını öldürmemmiş. Sahi hangi kadını nasıl ve neden öldürdüm,onu bile hatırlamıyorum. Sinirlerimi bozmuştur, her neyse.
Petunya'm neden mi burda? İnanın bilmiyorum ona sorduğumda bana hiçbir şey anlatmıyor hatta iyice sessizleşiyor bu yüzden ismini bile soramadım ona. Petunya diye sesleniyorum. O bunu sıkıntı etmiyor.
Onu seviyorum umarım benimle yarın konuşur.
Doğru düzgün fic yazmaya daha yeni başladım(sınav senemdeyim başarızlığıma bir sebep lazımdı) nasıl olacak hiçbir fikrim yok.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Petunya (2shin)
FanfictionShin Ryujin bedenine şeytanları sığdırmış bir genç kızdı. !mental health !schizophrenia !homicide !angst