𝗌𝗁𝗎𝗍 𝗎𝗉 𝖻𝖺𝖻𝗒 | 𝗷𝗮𝘀𝘂𝗸𝗲

𝗲𝗽𝗶𝘀𝗼𝗱𝗲 𝗳𝗼𝘂𝗿𝘁𝗲𝗲𝗻

whatsapp
'apart grubu'

Sunoo
🚨KIRMIZI ALARM ARKADAŞLAR🚨

Jay
noldu ya

Sunoo
Nikiyle Won geldi hyung...

onlar kim

Jake
Jay anlattı ya geçen

hatırlamıyorum

Sunoo
kırıcı.

NEYSE BİR TEK CANIM JAY HYUNGUMA İHTİYACIM VAR ZATEN

YOLLAYIN ONU BANAAAA

Jay
hayır üçümüz gelelim

hem bir ilişki yaşıyoruz ya

örnek de olmuş olur

Sunoo
oha mantıklı

peki ben karışmıyımmm

sen halledersin inanıyorum

Jay
😉😉😉😉😉😉

-

Jay'den

"O göz kırpma emojisini bir tarafına sokturtma istersen bebeğim."

Kahakaha atıp ona doğru uzandım. Dudağına küçük bir öpücük kondurup geri çekildim.

"Boş yapma da kalk Hoon. Gidelim hadi bekliyor çocuk."

"Banane ya. Benim sorunum mu?"

Ona ciddi misin bakışı attıktan sonra mutfağa gittim. Kahve yapan Jaeyunumun arkasından sarılıp omuzunu öptüm.

"Sunooya gidicez. Orda içersin kahveni sevgilim."

"Oha hemen mi gidicez. Ben bir yarım saat bekleriz diye düşünmüştüm ondan yaptım kahveyi."

"Şimdi gidicez bebeğim."

Yaptığı kahveyi mecburen bırakarak kapıya doğru ilerledi. Bende son bir kez Hoon'a baktım.

"İnadı bırak da gel hadi."

Yanına gidip kaldırmak için elinden tuttup çekmeye çalıştım. Ama o beni kucağına çekti ve bende dengemi kaybedip kucağına düştüm.

"Yah! Sunghoon. Bırak."

Yüzüme doğru yaklaşıp konuştu.

"Yine kucağımda zıplayacağını söylersen neden olmasın?"

Gözlerimi devirdim.

"Cidden derdin bu mu şu an? Beni zorlama Hoon seni yukarı çıkamayacak hale getiririm ve o şekilde bırakıp giderim."

"Oowww büyük tehtit tamam... Ama kucağımda yine zıplayacaksın değil mi?"

Üstünden kalkarken küçük bir 'hmhm' sesi çıkarttım. Sonunda kalktı. Yukarı çıkıp kapıyı çaldık. Sunoo heyecanla açınca onum tatlılığına gülümsedim.

"Hyunggg. Ölücem sanırım. Neyse içeri geçin."

Yanından geçerken omzuma elini atıp yine tatlı tatlı konuştu.

"Hyung hemen konuya falan girmeden önce normal muhabbet etseniz olur mu? Kaçsın istemiyorum."

Bende kolumu omuzuna attım ve göz kırparak konuştum.

"Merak etme Sunoo. Bende o iş."

Tabii bilmediğim bir şey vardı. O da Hoon'un durmuş bizi izlediği. Benim elimi birden Sunoo'nun omuzundan çekince anladım burada olduğunu.

İçeri geçip kısa bir tanışma konuşması yaptıktan sonra muhabbete daldık. Aslında ben Sunooyla konuşurken çok yakın olduğum için Niki'nin gözündeki kıskançlığı görebiliyordum. Ama Jungwon... Anlamadığım bir şekilde buraya bile bakmıyordu. Büyük ihtimalle kıskandığını belli etmek istemiyor. En azından ben öyle yorumladım.

"Peki sen Jungwon? Var mı sevgilin?"

Konuya girmemin yavaştan vaktı geldi... Şu an kendimi aşırı çöpçatan hissettim...

"Yani kendime aromantiğim diyebilirim hyung."

"Anladım."

Aromantik olan birine nasıl yaklaşacağımı bilemiyorum...

"Şey, özel olmazsa sormak istiyorum. Siz üçünüz sevgili misiniz?"

Bir Sunghoon'a bir de Jake'e baktım. Tam ağzımı açıp cevap verecekken Sunghoon benden önce davrandı.

"Evet."-Hoon

"Aşık mısınız?"-Won

Ananskm. İçtiğim kahve boğazımda kaldı. Jake de bir sırtıma vuruyor bir gülüyordu. Öksürmem biterse Hoon'dan önce cevap verebilirim diye düşündüm ama duyduklarım karşısında daha da öksürüğümde boğuldum.

"Evet. Aşığız. Yani sen belki aromantik olduğun için pek inandırıcı gelmiyor olabilir ama öyle. Aşığız."

BİR KERE DE DEĞİL İKİ KERE SÖYLEDİ VE ARTIK SADECE BEN BOĞULMUYORUM. ÇÜNKÜ JAKE DE İYİ DEĞİL. Açıkcası ciddi söylediğini düşünmüyorum ama yine de onun ağzından duymak... Of.

"Yani üçünüz biraz garip geldi... Seni Jay hyung, Sunoo ile konuşurken baya kıskanmış gördüm ama. O yüzden inanabilirim sanırım."-Won

"Yani öyle direkt söylemeseydik iyi olabilirdi."-Hoon

Bunu söylerken elini boynuna atıp hafif kaşıdı.

Biraz daha oturduktan sonra eve indik. Jungwon ile ilgili düşüncelerimi Sunoo ile sonra paylaşmayı düşünüyorum çünkü şu an birileriyle paylaşmam gereken çok başka şeyler var.

Eve girdiğimizde Sunghoon kapıyı kapattı. Tam ilerleyecekken onu kapıyla kendi aramda sıkıştırdım. Alt kısımlarımız birbirine değiyor ve sürtünüyor...

"Aşk demek? Ha?"

-

EVET ASK.