𝗲𝗽𝗶𝘀𝗼𝗱𝗲 𝘁𝘄𝗲𝗻𝘁𝘆

502 51 50
                                    

Jake'ten

Hayır, hayır, hayır. Cidden. HAYIR TAMAM MI.

Ben Jayime güveniyorum ve sakin kalmalıyım. Sakin olmalıyım.

AMA BEOMGYU DA AYNI ŞEYİ SÖYLEYİNCE BEN KAFAYI YİYORUM ŞU AN...

Şuan Jay'i aramam gerek sanırım. Evet aramalıyım.

Telefonu açıp Jay'i aradım.

"Alo?!"

"Alo Jake? Bir şey mi oldu?"

Yutkundum. Sakin ol Jake. Sakin ol.

"Gruptaki konuşmaları görmedin galiba."

"Bakamadım sevgilim meşguldüm özür dilerim. Önemli bir şey mi oldu?"

"HA SİKTİR JAY?! ŞUNA BAK. BİZİ GÖRMÜŞLER."-Hee

Arkadan Heeseung'un sesini duyduğumda artık sinirimi saklamamaya karar verdim.

"Evet bir cevap bekliyorum Jongseong. Heeseung gösterdi az önce zaten. Şimdi söyle Jay. Ne sikim halt yiyorsun sen?"

"Ş-şey Jake b-bebeğim. Şimdi kapatacağım t-tamam mı. Sonra açıklayacağım y-yemin ederim."

Vee o telefon kapanma sesini duydum... Cidden kalbim çok kırıldı. Hem bir açıklama yapmadı hem de yüzüme kapattı.

Çok berbat hissediyorum şu an. Güvenmekle güvenmemek arasında o kadar gidiyorum ki. Ama ben güvenmeyi seçiyorum. En azından ondan düzgün bir açıklama duyana kadar. Sonuçta Heeseung hyungun sağı-solu belli olmaz o yüzden birden öpmüş de olabilir. Ya Jay de karşılık verdiyse... HAYIR JAKE DÜŞÜNME VE SAÇMALAMA HAYIR.

Hayır. Hayır... Heeseung ve Jayin arasındaki çekim beni de hep rahatsız etti ama hiçbir zaman söylemedim. Çünkü aynı çekim Heeseungla benim aramda da vardı. AMA SADECE BU KADARDI. Şimdi onların birbirleriyle öpüştüklerini duymak iğrenç çünkü bizler arkadaşız.

Her neyse tamam. Sunghoon yalnız kaldı onu bulmam gerek. Hemen kendimi silkeledim. Üstüme bir hırka alıp olduğum gibi dışarı çıktım.

Sokağı aşıp ilerideki parka doğru adımladım. Ve ne göreyim... Heeseung ve Jay burda. Şimdilik onları es geçtim çünkü önceliğim Sunghoon olmalı.

O da burdan onları izlemiştir diye düşünüp hemen parkın yanındaki karanlık sokağa girdim. Sokağın sonuna kadar gittim ama yoktu. Bende yanındaki sokağa girdim. Ve burdaydı. Dizlerini kendine çekmiş bir şekilde yerde oturarak ağlıyordu.

Bende hemen yanına çöküp ellerimi dizlerine koydum.

"Sunghoon..."

Hafif başını kaldırıp gözlerime baktı. Bir göz yaşı daha döktü ve dizlerini çözüp bana sarıldı.

"Yapma Hoon lütfen. Önce bir dinleyelim hm?"

"Neyini dinliyceksin Jake. Görmüyor musun hala orda oturuyorlar. Gitmiyorlar bile. Kafayı yiyeceğim gerçekten."

Hıçkıra hıçkıra konuştuğunda kalbim acıdı. Elimi saçlarına atıp okşadım.

"Şşşhhh tamam. Gidelim mi yanlarına. Bağırıp çağır istersen at bütün sinirini. Ağzına geleni söyle olmaz mı? Lütfen ağlama ama böyle lütfen."

Bende ağlamaya başlamıştım. Burnunu çekip benden ayrıldı. Göz yaşlarımı sildi ve ayağa kalktı. Bana da kalkmam için elini uzattı. Bende ayağa kalkınca konuşmaya başladı.

"Bu gece eve gitmesek olur mu Jaeyunum? Jay illa ki gelicek ve bugün onunla konuşmak istemiyorum."

Elinden tutup yürümeye başladım.

"Tabii ki olur ama fazla uzaklaşmayalım. Sadece o öyle sansın. Bende Jungwon'a gidelim. O da deli gibi bizi arasın başka yerlerde. Nasıl fikir?"

"Tamam. Olur."

Hızlıca yürüyerek eve gittik. Apartmana varınca biraz önünde bekledik.

"Sadece yarına kadar tamam mı?"

"Neden? O şu an o orospu çocuğla konuşurken bizi düşünmüyor. Ben neden onu düşünecek mişim?"

"Yapma Sunghoon. Öyle olduğunu sanmıyorum. Yine de dediğimi yapalım tamam mı?"

Yavaşça kafasını salladı.

İçeri girdikten sonra 2. kata çıkıp zili çaldık. Bir kaç dakika sonra Won kapıda belirdi.

"Jungwo-"

"Yah?! Girin içeri hadi bu haliniz ne."

İkimizin de kolundan tutup içeri çekti. Sonra da kapıyı kapattı. Bizi içeri doğru sürükledi ve koltuklara oturtturdu.

"İyi misiniz hyung? İçecek bir şey ister misiniz? Ya da durun önce peçete getireyim."

Dedi ve gitti. Biz de Sunghoonla yalnız kaldık. İkimizin ağzından da tek kelime çıkmıyor.

Won geldi ve peçeteleri verdi. Sonra da karşımızdaki koltuğa oturdu. Tam ağzını açıp bir şey diycekti ki Hoon ondan önce davrandı.

"Sanırım haklıydın Jungwon. Üçlü ilişkiler tam bir saçmalık."

"Ne? Ne diyorsun Sunghoon?"

Bana döndü.

"Gayet de duydun. Nefret doluyum şu an Jakey. Kafam çok dolu tamam mı. Ne dediğime takma yani."

"Yine de saçmalama lütfen. Henüz neyin ne olduğu belli değil."

"Ne demek belli değil? Gözlerimle gördüm Jaeyun. Gayet de belli."

Tam bir şey diycektim ki mesaj bildirimi geldi. Telefonumu açıp baktım.

-

whatsapp
'02z'

Jay
evde değilsiniz?

eve gelin hadi

anlatıcam hepsini yemin ederim
görüldü

yah Jaeyun...

bebeğim nerdesiniz

hadi gelin lütfen
görüldü

YA

KAFAYI YEDİRTMEYİN BANA BÜTÜN GECE LÜTFEN

burdan da anlatmak istemiyorum yan yanayken anlatayım istiyorum lütfen

lütfen gelin
görüldü

SİKERİM YA

OF
görüldü

~

Anlat anlat dinliyoruz

𝗌𝗁𝗎𝗍 𝗎𝗉 𝖻𝖺𝖻𝗒 | 𝗷𝗮𝘀𝘂𝗸𝗲Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin