Bölüm 5

3 1 0
                                    

Evin kapısından girmemle, garip bir şey farkettim. Değişik bir koku vardı ama bu evden gelmiyordu sanki yanık metal kokusu gibi bir koku. Eve girdiğimde annesi beni güler yüzlü bir şekilde karşıladı.
E: Benim odama geçelim.
H:Olur
Odası beklediğinden büyüktü, odasındaki büyük boy aynası odayı daha da büyük gösteriyordu. Yatağının yanındaki koltuğu gösterek oturabilirsin dedi. Biraz daha sohbet ettikten sonra. Odaya bir erkek çocuğu geldi bu Can olmalıydı Esila nerdeyse hiç değişmesine rağmen Can'ın bu kadar fazla değişmesi beni şaşırttı.
E: Ne istiyorsun yine?
C: Şarj aleti nerde?
E: Burda ama ben kullanıyorum
C: Hep sende zaten şarj aleti.
E: Bana sesini yükseltme büyüğüm ben senden.
C: İyi ki 5 dakika erken doğun.
Hiç değişmemişler diye düşündüm içimden.
C: Bu arada bu arkadaşın kim?
Sonunda farkedildim.
H: Ca...
C: Hazan sen misin?
Hafifçe başımı salladım.
Onları çok özlemiştim. Daha sohbet edicek vakit bulamadan. Yemek hazır hadi sofraya diye bir ses duyduk. Bu onların annesi olmalıydı. Doğruyu söylemek gerekirse biraz kıskanmıştım hayatımda hiç annnemin bana böyle seslendiğini daha doğrusu benim için yemek yaptığını hatırlamıyorum. Genellikle akşam yemek yemiyordum. Eğer çok acıkmışsam, annemden gizli evdeki bayat ekmekleri yiyordum. Ve annnemin beni yakalamaması için dua ediyordum. Eğer beni yakalarsa sağlam bir tokat yiyordum. Bunlara rağmen beni terk ettikleri gün arkalarından neden bu kadar koştuğumu bende anlayamıyorum. Yemek yemek için aşağı kata indik. Annesi kocaman bir gülümsemeyle;
- Ne seveceğini bilemediğim için bir kaç çeşit yaptım umarım beğenirsin
H: Hiç gerek yoktu çok teşekkürler.
Anneleri rica ederim der gibi hafifçe başını eğdi. Ve yemek yemeğe başladık. Hayatımda yediğim en güzel yemek diyebilirim. Maaş günlerimde bir kaç kere restoranta gitmiştim ama hepsi ucuz restoranlar olduğu için tadı o kadar iyi değildi. Yemek yedikten sonra tam çıkmak için hazırlanacakken yağmur yağmaya başladı.
Esila: Yağmur bitene kadar burada kal
Kafamı salladım yavaşça. Bir saat sonra hala yağmur yağıyordu. Ama saat geç olduğu için gidicektim. Ailesine teşekkür ettim. Ve evden çıktım. Aslında bana şemsiye vermeyi teklif ettiler ama ben kimseye borçlu kalmak istemediğim için onları reddettim. Kapşonumu takıp yağmura çıktım. Bir kaç adım attıktan sonra arkamdan gelen ayak seslerini duydum...

Kaçınılmaz Gerçeklik Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin