'𝗟𝗼𝘃𝗲 𝗚𝗮𝗺𝗲..-Jakehoon

Sacrifice~(m!)

!!!!uyarrıııııı: öncelikle tecavüz felan yok az buçuk zaten Jake'in(ASKIMMMMIN) istekli olduğu belli oluyordur. Tecavüz yazan görürsem si- yani HOS sekilde konusurum tabii ki
Birde okumak istemeyenler için ⚠️arasında metin varsay⚠️ böyle başlangıçla bitisi isaretliyecem aramakla ugrasmayın diye😽

Uyarı bitmistir!!!!

Saat öğlen dört buçuktu. Jake ve Sunghoon yaklaşık yarım saat önce eve gelmişlerdi. Karşılıklı oturmuş sohbet ediyorlardı.

Aslında şuan pekte öyle değildi. Sunghoon, mutfakta Jake için güzel bir bitki çayı hazırlıyordu. Yanına ise bir tabağa biraz kurabiye koymuştu. Jake, genelde kahverenginin hakim olduğu salonda tek başına oturuyor, televizyon izliyordu. Hansel ve Gretel'deki çocuklar gibi hissediyordu.

Sunghoon, onun gözünde şuan o cadı gibiydi. Onu besleyip yemeye çalışacaktı. Ama bu sadece çocuk masalıydı. Jake bunun saçma olduğunu bilse de bir yandan gerçek olabileceğini biliyordu.

Jake düşündüğü bu aptal fikirlerden sıyrıldı. Sunghoon için ne ifade ettiğini ne de olsa biliyordu,bunu saçma çocuk masallarına bağlamamalıydı.

Sunghoon elinde tepsi ile salona giriş yapmıştı. Tepsi Jake'in tam yanına bıraktı. Kendini ise koltuğa attı. Gözleri Jake'in üzerindiydi.

"Boğazın nasıl?"

Jake bitki çayından bir yudum aldı. Cevap vermeden bekledi bir süre. İçinde fırtınaları dindirmeye çalışıyordu. Gözlerini kısıp etrafa baktı. O sırada bir yudum daha aldı Jake.

Sunghoon onu şaşkınca izliyordu. Ne yaptığını pek anlamamıştı. Eli ile Jake'in çenesini tuttu.Nahif şekilde kendine çevirdi oğlanı.

Sanki onu buraya çağırma amacı farklı gibiydi. Onunla özel şekilde ilgenlenmesi,sadece kendine ait olan ailesine bile izin eşyalarını paylaşması, ona farklı gelmişti.

"Çayını çabuk bitir ki işimizde erken bitsin,Jaeyun"

Jake,Sunghoon'un gözlerine bakıyordu. O koyu kahvelere dalmıştı. Etkisi altına almınmış gibiydi.Birileri bu fırsatı değerlendirmek istiyordu.

Sunghoon, Jake'e daha fazla yaklaşmaya başladı. Aralarındaki mesafe milim milim azalıyordu. Jake sanki oraya yapışmış gibiydi,kaskatı kesilmiş,Sunghoon'un sıradaki hamlesini bekliyordu.

Sunghoon önünde ki pembe,şişmiş dudakları öptü. İçindekileri olabildiğince yansıtmamaya çalışıyordu. Karşılıksız şekilde Jake'in dudaklarını uzun süre öptü Sunghoon.

Nefes nefese şekilde Jake'in gözlerine baktı. Gözleri,onlar paha biçilemez güzellikteydi.

Sunghoon, Jake'i çenesinden tutup kafasını biraz daha yukarı kaldırdı.

"Karşılık verirsen ne iyi olur,Jaeyun."

Jake'in elindeki bardağı alıp masaya koydu Sunghoon. Az önce yarım kalan öpücüğünü devam ettirdi. Jake ne yapacağını bilmiyordu. Sadece karşılık veriyordu. Gözlerini kapatmıştı,teslim oluyordu.

Sunghoon aldığı karşılık ile dudağının kenarını kıvırırken, elleri Jake'in çenesinden beline hızlıca kaymıştı. Çok eğleniyordu,yalan yok. Ama içinde garip bir his vardı. Bunun yanlış olduğunu söyleyen bir his. Onu umursamamaya,düşünmemeye çalışıyordu. Aldığı küçük çaplı zevke odaklanmaya çalıştı.

⚠️

İkiside nefessiz kaldığında dudakları kendiliğinden ayrılmıştı. Belindeki elleri sayesinde kolaylıkla yatırmıştı Jake'i. Bileklerinden tek eliyle tutup kafasının üstüne sabitledi Sunghoon.

Yavaşça çenesine doğru eğildi. Sakinlikle dudaklarını bastırdı. Dudakları çenesinden aşağı, boynuna kadar çekmedi. Boynuna geldiğinde sert ama küçük küçük izler bırakıyordu. Bir,iki üç,..Her yerinde en az bir tane vardı.

Jake istemeyerek de olsa ağzından o kirli sesleri çıkarıyordu. Beyaz teninde hissettiği dişler canını yakıyordu.

"Sunghoon-ah.."

Kafasını kaldırmaya zahmet bile etmedi sarı saçlı. Boşta olan eli ile Jake'in tişörtünü oğlanın boğazına kadar çekti. Parmaklarını açıkta olan vücutta gezdirdi. Keşifini bitince elleri kalçasını buldu.

Kalbinin olduğu kısmı,küçük bir öpücük kondurdu. Bu Jake komiğine olmalıydı ki, şişmiş dudaklarının arasından kısık bir kahkaha çıkmıştı.

Sunghoon kaşları çatık bir şekilde gözlerini altında ki çocuğa dikti.

"Komik olan ne Jake?"

Sarışın olan sessiz şekilde sadece ona baktı ve dudağını ısırdı. Ona baktığı bile söylenemezdi aslında,gözleri aşağıya bakıyordu. İçindeki bir ses onu,Jake'i tetikliyordu.

Sunghoon alamadığı cevapla kaşlarını daha çok çatarken,elleri de oğlanın kalçasını daha çok sıkıyordu.

Jake ısırmaktan kanatmıştı dudağını artık. Sunghoon eğilip, kanayan dudağından öptü.

Oğlanın üstünden kalktı Sunghoon, kendi üstündekileri teker teker çıkarıp bilinmeyen köşelere fırlattı. Aynısını ona merakla bakan sarışın oğlana da yaptı.

"Hazır mısın?"

Jake kafasını onaylar şekilde salladı.

-
⚠️

Kaçıncı turlarıydı hatırlamak zordu,ama ikiside birden fazla kez kendinden geçmişti. Şuan beraber sıcak suyun içinde oturuyor,Sunghoon Jake'in saçlarını seviyordu.

"Bu akşam burada kal Jae."

Jae. İlk defa biri böyle sesleniyordu ona. Hoşuna gitmişti. Kafasını, Sunghoon'un sudan dolayı ıslak olan omzuna yasladı.

"Kalırım..Hoon."

~'
YB SKİLLERİM ACILMISSSS OMG OMG OMG