12

98 14 10
                                    

"sumi?" diye soran gamzeli oğlana dönmüştü sumi. "changmin, senin ne işin var burada?"

"saphire, zorla kahve ısmarlamamı istedi, o yüzden buradayım." karşısında oturan esmer oğlanı görünce de arkadaşına sessizce dönmüş ve kim olduğunu sormuştu. "arkadaşım."

sunwoo ayağa kalkıp kendini tanıtmış ve changmin'in elini sıkmıştı. sumi ise changmin ile göz göze gelmekten çekiniyordu çünkü kesinlikle kimle geldiğini sorgulayacak bütün kahve içimi boyunca onu dikizleyecek bir de yetmezmiş gibi gruptakilere haber verecekti.

"iyi eğlenmeler o zaman." diyerek yanlarını terk ettiğinde sumi açıklama yapma gereği duymuştu, "yurda ve okula çok yakın olduğumuz için sürekli arkadaşlarımla karşılaşabiliriz, üzgünüm."

"sorun değil, iyi birine benziyor." diyen sunwoo ile gülümsemişti sumi, aralarındaki garip hissiyat hala geçmemişti. "benden hiç bahsetmiş miydin?" diye sorduğunda sumi'nin aklına sadece ondan ne kadar hoşlandığını anlattığı mesaj gelmişti ve nedensizce kızarmıştı.

"yani ismini bile bilmediğim zamanlar, senin sayfana olan hayranlığımi anlatmıştım." diyerek geçiştirmeye çalışmıştı, "konuşmaya başlamamızdan bahsetmedin o zaman."

"bahsetmiştim ama ismini hiç vermediğim için anlamamış olabilir." demişti, "neden ismimi vermedin? birini çok sevmişsen adını asla başkalarına söylemeyeceğin çünkü onlara ait bir parçayı başkalarına teslim ediyormuşsun gibi geleceği için mi?"

"dorian gray'in portresi. haha." dedi kız gülümseyerek anında yakalanması onun için iyi olmamıştı. masada duran kollarının üstüne kafasını koydu ve kendini saklamaya çalıştı. "yanıldım mı?" diye soran oğlana ne cevap verebilirdi ki?

evet derse ondan hoşlanmadığını düşünsün istemiyordu, hayır derse yanılmadığı belirtip rezil edecekti kendini. ama rezil olmayı yeğledi.

"yanılmadın." kafasını kaldırmadan cevapladı, "sakince beni dinle lütfen. saçmalık diyebilirsin, aptal olduğumu da düşünebilirsin."

"düşünmem." dediğinde hafifçe kafasıni kaldırdı, sadece gözleri görünüyordu. "yazdığın şeylerde o kadar kendimi buldum ki, sen bana ismini söylemeden önce bile seni sevmiştim, tipini bile görmeden önce. genel olarak seni sevmiştim."

"şu an sevmiyor musun?" dediğinde kulaklarına kadar kızardığını hissetmişti, "seviyorum. ama korkuyorum, çünkü eski sevgilin ve ben tamamen farklıyız. beni asla sevmeyeceğini kendime inandırdım o yüzden her ne desen sanki sana inanmazmışım gibi hissediyorum. şu an burada seninle oturuyor oluşum bile benim için en büyük adımㅡ"

"no sumi. teşekkür ederim." ne reddetmişti, ne de kabul etmişti. "teşekkür ederim, beni bu kadar seven biri olduğunu yeni fark ettiğim için de özür dilerim."

"reddettin mi yani?"

"hayır, düşüneceğim. bir süre aklım bununla dolu olacak, eğer beni beklersen, sana cevabımı daha sonra vereceğim." dediğinde sumi kafasıni masadan kaldırmış ve gülümsemişti.

star tripping | kim sunwooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin