nine : but never a key, algernon.

160 10 6
                                    

TW intihar, kendine zarar verme, yeme bozukluğu.

Adrien günlerdir kurtulamadığı suçluluk duygusuyla kendine berbat davranırken, herkes gibi Marinette'den haber alamamaktan nefret ediyordu.

Ağzını gargara yaparak kusmuk tadından kurtulmaya çalıştı. Eğer Marinette'i görecekse kendini toparlaması gerekiyordu.

Ailesi bile gelen herkesi geri çevirmişti ama Adrien sonunda izin almayı başarabilmişti. Derslerden sonra gidip Marinette'i görecekti. Sevgilisine kavuşacaktı. Şoku atlatmasına yardım edecek ve birlikte her şeyi aşacaklardı. Tıpkı eski günlerdeki gibi.

Yüzünü ve ellerini kağıt havluya kurulayıp çöpe attı ve dışarı çıktı. Etraftaki heyecana bakılırsa yılın ilk karı sonunda düşmüştü. Çoğu kişi dışarı çıkıyordu. Adrien gülümsedi, Marinette ile karın altında yürüyüş yapabilirlerdi. Bu hem çok romantik olurdu hemde uzun zaman sonra randevuya çıkabilirlerdi.

Adrien bu düşünce ile sırıtarak yürümeye devam etti. Bugün keyfine diyecek yoktu, Luka'yla bile konuşup ondan özür dilemişti, araları düzelmişti.

Elini cebine attığında, fark ettiği sigara paketini çıkarttı. Yarısı dolu paket biraz ezilmişti ama düzgün duruyordu. Pakete baktı, baktı... İleriden gelen Alya ve Nino ona seslendiğinde paketi yanındaki çöpe atarak yanlarına gitti.

"Nasılsınız?"

"Biz iyiyiz... Ama siz oldukça neşeli duruyorsunuz Bay Agreste." dedi Alya sevinerek.

"Tabii ki mutlu." diye araya girdi Nino aynı sevinçle. "Ne de olsa bugün sevgilisi ile buluşacak."

Adrien gülümsedi, o kadar heyecanlıydı ki kelimeleri bir araya getiremiyordu bile! "Marinette'in olanları iyi karşılamasına sevindim. Ona... Ağır gelmesinden korkuyordum."

Alya içinde tutamayarak düşündüklerini söylediğinde Nino, koluyla onu daha fazla sardı. "Evet ama bunları konuşmamıza gerek yok. Marinette gayet güçlü bir kız ve bunu bize bir daha gösterdi. O süper! Umarım dördümüz yine takılırız."

Adrien'ın omzuna çok sert olmayan bir yumruk attı. "Birbirinize odaklanıp bizi unutmak yok."

"Elbette yok!" deyip güldü Adrien. "Siz olmasanız olmazdı."

Alya gülümsedi. "Tamam, hadi şimdi git! Buluşun artık, bizden de selam söyle."

Kocaman bir gülümseme ile, "Tamam." deyip hızlı adımlarla dışarı çıktı Adrien. Okul yolu ona daha önce hiç bu kadar uzun gelmemişti. Sanki sokaklar caddelere dönüşüyor ve aralarına kilometreler ekliyordu.

Uzaktan pastane gözüktüğünde, koşmaya başladı. Nefes nefese içeri girdiğinde Dupain-Cheng çifti onu şaşkınlıkla ve sevgiyle karşılamışlardı ama Adrien onlarla sohbeti uzun tutamadı. Adımları durmadan artmak istiyorlardı. Benliği her şeyiyle Marinette'in yanına gitmek istiyordu.

Yukarı çıktığında, vakit kaybetmeden Marinette'in odasına açılan kapağa tıklattı. "Marinette? Benim Adrien."

Ses gelmedi. Yeniden tıklattı. Yine ses yoktu. "İçeri geliyorum!"

Birkaç saniye bekleyip kapağı açtığında, sesler sustu. Renkler soldu. Işıltılar karanlığa gömüldü, dışarıda fırtına başladı, bir şeyler... değişti, gitti.

Tavandan aşağıya sarkan ayaklar dışında büyük bir karanlık vardı sanki. Görmek istemiyor, göremiyordu. Marinette'e bu şekilde bakamıyordu. Çaresizce ayaklarına sarıldı. "Marinette? Leydim?"

Soğukluğuyla tüm vücudu titredi. Sarsılarak ağlarken boğazına takılan hıçkırıkları onu neredeyse boğuyordu. Ne olmuştu? Nasıl olmuştu? Neden olmuştu?

Senin yüzünden.
Bencilliğin yüzünden.
Sen yaptın.
Öldürdün.
İpi ona sen verdin.
Boynuna düğümü sen attın.
Sen gösterdin.
Sen yaptın.
Sen öldürdün.
Marinette'i sen öldürdün.

Susmadılar, gitmediler. Suçluluk bir pranga gibiyken bu düşünceler damarları gibi vücudunu kapladı, kurtulamadı. Yapamadı. Ne kendini kurtarabildi geçmişten, ne de Marinette'i almasını engelleyebildi. İşin gerçeği, geçmişe onu kendisi teslim etti.

"Renkler vardı Nathalie, sesler şarkılar vardı. Bazen öyle anlarımız olurdu ki lacivert saçlarından kıvılcımlar saçılırdı, gözlerinden yıldızlar görünürdü. Bütün dünya nurla dolardı. Cümle alem bir kalp olup damarlarımıza akardı. Şimdi hiç renk yok..."










Türkiye yüzyılı 😃🖐



Sizi seviyorum🤍

but I've never had a key • adrienetteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin