İyi okumalaaar 😻🫶🏻
...
Elindeki dosyayının sayfasını çevirerek derin bir nefes almıştın. Bu hastanede 4. Yılındı ancak çok zorlanıyordun. Sanki sana gelen hastalar itinayla seçiliyordu. Hepsi kaba, bencil, ahlaksızdı. Ancak hepsini hiçbir sorun olmadan göndermiştin.
Şimdi ise karşında Seri katil Sukuna vardı. Girdiği bir çatışmada göğsünün ortasından bıçak darbesi almıştı ve onu çalıştığın hastaneye getirmişlerdi. O bir katilse neden ölmesine izin vermiyorlardı.
"Sanırım yine başım belada" kendi kendine fısıldadığında odanın kapısı açılmış, içeri beyaz saçlı bir adam ve meslektaşın girmişti.
"Yine mi? Hastaları değiştirelim ister misin?" Senin zorlandığını anlamış ve teklifte bulunmuştu ancak kabul edemezdin. O küçük bir çocuğa bakıyordu ve sen çocukları sevmezdin.
Meslektaşından gözünü ayırmış ve arkasındaki beyaz saçlı adama bakmıştın. Gözünde bandana olsada seni görebiliyor gibi hissetmiştin.
"Siz kimsiniz?" Hafifçe gülümseyerek sormuş ve başını tekrar Sukuna'ya çevirmiştin. Sukuna uyanmış ve keskin kırmızı gözleri ile seni süzmüştü.
O sırada arkandaki beyaz saçlı adam konuşmuştu. " Akıl hocasıydım ancak öğütlerim pek işe yaramamış gibi" anladım dercesine kafanı sallamıştın ve ikisi de odadan çıkmıştı. Sukuna ile tektin şimdi .
Dosyayı daha sıkı tutmuş ve Sukuna'nın baş ucundaki beyaz sandalyeye oturmuştun. Seri bir katil olabilirdi ancak elleri kelepçeliydi.
"Peki? Kendinizi nasıl hissediyorsunuz?" Kalemi önlüğünden çıkarmış ve not almaya hazır tutmuştun.
"Nasıl hissetmeliyim?" O da sana soru sorduğunda boğazını temizlemiş ve yanıtlamıştın.
"Sağlıklı hissetmelisiniz. Herhangi bir acı var mı?" Yavaşça ona baktığında sırıttığını görmüştün ancak saliselikti. Kafasını tavana çevirmiş konuşmuştu.
"Bilmem. Acı nasıl bir şey?" Kıkırdamış ve sana göz kırpmıştı. Bir ahlaksız daha.
"Yakan bir duygudur Sukuna bey. Ondan uzaklaşmak istersiniz ancak kurtulamadığınız durumlar olur" ona yavaşça açıklama yaptığında kafa sallamış ve sırıtmayı durdurmuştu.
"Beni tanıyor musun?" Sana tekrar döndüğünde gözlerini kaçırmadığın için kendinle gurur duymuştun. Keskin kırmızı gözler ile bakışmak zordu.
"Evet tanıyorum" sakince yanıtlamıştın. Hastanın kriz geçirmesini istemiyordun. Kelepçeleri kırarsa o cüssesiyle yıkılmayan yer kalmazdı.
"Peki neden bu kadar sakinsin? Kelepçelerim kilitli bile değil" dedikelrinden sonra gözlerin hızlıca kelepçeyi yoklamıştı ancak kilitliydi. Korktuğunu belli etmiştin.
"Haha" o da bunu anlamıştı. Odadaki hava yetersiz geldiğinde Sukuna'nın bitmiş serumunu çıkarmış ve dosyaya not alarak odadan hızlıca çıkmıştın.
"İyi istihiratlar Sukuna bey"
...
İki hafta geçmişti ve Sukuna yavaşça iyileşiyordu. Onun yarasına sen bakamıyordun. Sukuna'nın isteği üzerine başka bir doktor geliyor, yarayı temizliyor ve gidiyordu.
Asansörden çıkıp koridora girdiğinde gelen bağırışlar ile hızlıca Sukuna'nın odasına girmiştin. Birkaç doktor ve güvenlik etrafı dağıtan Sukuna'yı tutmaya çalışıyordu.
Neler olduğunu anlamaya çalışırken Sukuna seni fark ettiği gibi üstüne koşmuştu. Sen bir saldırı beklerken o seni sıkıca sarmış ve arkasına almıştı.
Ani haraketleri ile şaşırsanda kendine geldiğinde onun omzuna baskı yapmış ve kulağına yaklaşmıştın.
"Sukuna burdayım bir yere gitmiyorum-"
"Hayır hayır! Bana saçma sapan şeyler enjekte ettiler ve...ve .... Ve DNA mı incelemek istiyorlar. Saçmalık hepinizi geberteceğim!" Sukuna ise bağırmış ve elindeki bandaj makasını etrafına savurmuştu.
"Hepiniz çıkın! Bizi yalnız bırakın!" Sen iş arkadaşlarına bağırdığında hepsi çıkmış ve dağınık odada tek kalmıştınız.
"Sukuna bak...sadece sen ve ben. Hadi makası bırak" Sukuna arkasına dönmüş ve seninle göz göze gelmişti. Elindeki makas düştüğünde sana sıkıca sarılmış ve kapıya yaslamıştı. Hastan ile bu kadar yakın olmaman gerekiyordu ama şuan prosedür önemli değildi.
İkinizide yatağa oturttuğunda avucunun kanadığını fark etmiştin. Sen yarasını kontrol ederken o sessizce seni izliyordu. Kanın azalmaya başladığını hissettiğinde dikkatlice avucunu silmiştin ancak yara ortada yoktu. Sadece küçük bir iz.
Aklına gelen şeyle ondan izin almadan yakasını açmıştım ve göğsündeki yaraya bakmıştın. Ne bir bandaj ne de kan vardı. Yaraya dair tek bir iz bile yoktu.
"B-bu imkansız. Nasıl?" Sukuna elini tuttuğunda onun yanında olduğunu yeni idrak etmiştin. Sana kıstığı gözleri ile bakıyordu.
"Öğrenmemen için başka bir doktor bile buldum ama sonunda yine öğrendin" Kırmızı gözleri parlamış ve keskin beyaz dişleri ortaya çıkmıştı.
"Sen...sen insan değilsin"
...
Yeni mi anladın mal
Bu nasıl yn ya sinir etti benikendi yazdığım karaktere de yükselirim NDKDNSKSLWKWLWLWLWLWKELWLWLEMDKDDKKDLDLELED
NEYSE GARİP BİSİ OLDU AMA UMARIM hosunuza gitmistir görüsüürürrzzzz😮💨😻😻🫶🏻
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelebek Hissi , Anime Karakterleri x Reader²
FanfictionKelebeklerler ve hayaller daima benzerdir. Kısa ve güzel hissettirirler. Daha önce bir kelebeğin kanatlarına dokundun mu? Nasılda parlak ve kadifemsi. Hayallerde böyle işte, kadife kadar yumuşak ve hafif; gerçek olmayacak kadar parlak ve ihtişamlı...