"NEREDEN BİLİYORSUN?"

20 4 20
                                    

Hani sizi çok etkileyen bir rüyadan uyanırsınız da bir daha uyumak istemezsiniz ya, tam anlamıyla böyle hissediyordum. Sadece eve dönmek istiyordum, beni en yalnız hissettiren yere. Özleyeceğim son yer olan o yere...

Ceylan gittikten sonra hiçbir şey olmuyordu. Tek gördüğüm bir sürü ağaç ve bulutlardı. Derken gökkuşağı belirivermişti birden. İzlemeyi o kadar çok seviyordum ki uzun bir müddet ayakta kalmıştım ve bu beni hiç de rahatsız etmemişti.

Hava kararmaya başlayınca yine evin yolunu tuttum. Hafif bir rüzgar esiyordu. Toprak mis gibi yağmur kokuyordu. Belki de kötü anılarımın izi gibi...

Tam evin kapısını açıp içeri girecektim ki birisi şöyle seslendi:

"Hey Ellen, biz geldik.."

Arkamı döndüğümde karşımda arkadaşlarım Lona ve Dean vardı.

"Sonunda! Gelmişsiniz.. Sizi o kadar özledim ki..." dedim gözyaşları içinde.

Dean: Tabi ki geleceğiz, başka kim gelecek?

Biz öyle sarılırken gözlerimi bir saniyeliğine açtığımda bir şeyle karşılaştım:

"Yine mi sen?"

O ceylan yine buradaydı ve karnındaki o tuhaf ama güzel görünen ışıltılar yine parlıyordu.

"Şey, siz de o ceylanı görüyor musunuz?"

Dean: El yapma ama! Şu an sadece evini görüyoruz.. dedi Dean sakin tavrıyla.

"Arkanıza bakın!"

Lona: Bu bir ceylan sanırım. Değil mi? Niye burda ve niye bize gözünü dikmiş bakıyor?

"Ne yani? Karnındaki o pariltilari görmüyor musun?"

Lona: Hayır sadece normal bir ceylan.

"Dean?"

Dean: Parıltı körlüğü diye bir şey varsa eğer ikimiz de parıltı körüyüz.. dedi şakacı bir tavırla.

"Nasıl yani? Sadece ben mi görebiliyorum?"

İçimde deli olduğumu düşünürken bir yandan da ceylana doğru yaklaşmaya başladım. Sorun şu ki yine kendimi kontrol edemiyordum.

"Çocuklar, kendimi kontrol edemiyorum!"

Lona: Ne? İyi misin?

Lona bunu dedikten hemen sonra Dean Lona'nın kolundan tutup benim yanıma doğru hızlıca koşmaya başlamıştı. O koşarken bir yandan benim elim ceylanın kafasına gidiyordu -aynı ormanda olduğu gibi-

O ışık yine aydınlanmaya başladığı zaman Dean elini omzuma koymuştu bile. Sanki bir şeyi bekliyor gibiydi.

Lona: Dean! Kolumu sıkmayı bırakır mısın?

Hiçbir şey söylemiyordu, sadece ceylana odaklanmıştı. Derken o ışık artmaya ve her yeri kaplamaya başladı. Ve evet yine kendimi o beyaz odanın içinde hapsedilmiş olarak buldum.

Ama bu sefer odada sadece ben yoktum... Dean ve Lona da arkamda duruyordu. Lona'nın suratı etrafa korku saçıyordu. Dean ise etrafa bakıyordu. Sanki her gün bunu yapıyor gibi sakinliğini koruyordu.

"Dean sen bunun olacağını nereden biliyorsun?"
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.


Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 08, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KARANLIĞI İÇİNE ÇEKEN BİRİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin