Soobin karşımda gülmeye başlamıştı. Çok tatlıydı.
"Hey! Gülmesene nereden bileyim böyle giyineceğini"
"Şuan kendini görsen sende kendine gülersin"
"Dalga geçme vallaha çarparım bi tane"
"Çarpsana lütfen"
Bunu söylerken bana daha fazla yaklaşmıştı nefeslerimiz birbirimize değiyordu adeta.
"Biraz uzaklaşır mısın?"
"Hayır"
Kendimi bir adım geriye çektiğimde o da bana bir adım yaklaştı.
"Bak Yeonjun benden uzak dur ben iyi biri değilim"
"Bak Soobin senden uzak durmayacağım bunu kafana sok"
"Uzak durmamak konusunda emin misin"
"E-evet"
O an bir adım daha geriye attığım sırada benim belimden tutup kendine çekti ve çok derin bir şekilde öpmeye başladı.
Başta neye uğradığını şaşırdığımda karşılık vermedim, karşılık vermediğini anlayınca dudaklarımız ayrıldı.
"Bu yüzden benden uzak dur"
O an sadece onu gözlerine odaklanmıştım. Az önce öpüşmemizin şoku ile kendime gelemedim.
Soobin okulun önündeki bankalardan birine oturup telefonu ile ilgilenmeye başlamıştı ben ise öylece ona bakıyordum.
Changbin yanıma gelip beni sarsmaya başladı.
"Kardeşim kendine gel anladık sende seviyorsun."
"Changbin, az önce biz öpüştük mü"
"Evet kardeşim ve hatta bende sizin fotoğrafınızı da çektim"
"Gerizekalı iyi bok yaptın, changbin ben öpüşmeyi bilmiyorum."
"Tamam ilk deneyimini benimle yaparsın"
"Ne saçmalıyorsun changbin. Ben ilk defa biriyle öpüştüm diyorum sende bana benimle öpüşürsün diyorsun"
"Tamam öpüşme zaten benim de sevdiğim başka biri var"
"Bir saniye biliyordum işte Chan dan hoşlandığını biliyordum."
"Chan dan hoşlandığım falan yok benim"
"Kimden hoşlanıyorsun o zaman"
"Felix"
"nE! Aman tanrım"
"Sessiz olsana be aptal, uzun zamandır flörtüz zaten bu kamp olayı da işime geliyor. Bu yüzden yakında sevgili olacağız. Yani anlaşılan YEONJUN SENİNLE ÖPÜŞEMEM"
Changbin son söylediğini biraz sesli söylediğinde Soobin'in bize baktığını hissedip Soobin'e baktığımda bzie baktığını gördüm.
Hemen Changbin'in boynunu sıkıp Soobin'e gülerek baktığımda ise o da gülmüştü. Zavallı changbin ise çırpınıyordu.
"Aptal binnie ne yapacağım ben seninle böyle"
Onu bıraktığım zaman öksürmeye başlamıştı. Ben Soobin'e bakarken otobüsün geldiğini fark ettim.
"Changbin salağı otobüs geldi koş"
Valizimi alıp otobüse yaklaştığında Soobin'in hala oturduğunu gördüm.
"Benim valizi alsana Changbin"
"Tamamdır kardeşim"
Koşarak Soobin'in yanına gittim, yanıan oturduğumda hızlıca telefonunu kapattı. Bana baktığında gözlerinin parladığını fark ettim.
O an karnımda garip bir his oluşmaya başladı. Sanırım senden etkilenmeye başlıyorum Soobin.
"Otobüs geldi"
Hemen yan tarafına baktığında otobüsü görünce yerinden kalkıp valizini de alıp yavaşca otobüse doğru ilerledi.
İnsan bi beni de çağırıdı. Soobin'i en acilinden adam etmem gerek yoksa biz anlaşamayız.
Koşarak bekleyen büyük otobüse bindiğimdi herkes sıra arkadaşına göre oturmuştu. Bende Soobin ile oturacaktım.
Soobin'in yanına geçtiğinde Soobin kulaklığını takmış öylece dışarıyı izliyordu.
Onun yanına oturduğunda bende kulaklığımı takıp en sevdiğim grup olan TXT - Loser Lover şarkısını dinlemeye başlamıştım.
Sesi sonuna kadar açtığımda dolayısıyla hiçbir şey duymuyordum.
Bir süre sonra gözlerimin kapandığını fark ettim. Kafamı aşağıya doğru tutup gözlerimi kapatmıştım.
Daha sonra birden kafamın kalktığını ve bir omuzda yattığımı fark etmiştim.
Soobin
Yeonjun uyuyordu, çok güzel uyuyordu lanet olsun. Kafasını kaldırıp omzuma kayduğumda Loser Lover şarkısını dinlediğini anladım. En sevdiğim şarkılardan biriydi.
Bugün Yeonjun ile aynı giyinmiştik. Tarzlarımız ve zevklerimiz aynıydı, bu hoşuma gidiyor.
Benim o sınıfa geçme sebebim Yeonjun'du. Onu her seferinde uzaktan izlemek yerine yanında olup izlemeyi tercih ederdim.
Ailem benden nefret ettiği için nefes almama bile kızıyorlardı bir de eşcinsel olduğumu öğrenirlerse hep daha kötü olurdu.
Ailem her ne kadar zengin olursa olsun asla mutlu değildik. Şu hayatta utanmadığım tek şey ailemin parasını harcamaktı.
Kendime bir ev almıştım ve o evin içinde tek yaşıyorum, bundan o kadr çok mutluydum ki huzur dedikleri bu olsa gerek.
Ben sevgi nedir bilmeyen bir insanım ve insanları da sevemiyorum.
Bir gün sınıfta otururken gördüm Yeonjun'u çok neşeliydi. Onu kıskanmıştım. Onu ilk gördüğümde aşık olmuştum ona iki yıla yakındır onu takip ediyordum. Her bir detayını ezberlemiştim artık.
Şuan yanımda olması kadar güzel bir şey yoktu. O çok güzeldi. Elime telefonumu alıp onun fotoğrafını çekmiştim.
Telefonumun her yerinde o vardı.
Kokusu, gözleri, saçları, dudakları her şeyiyle mükemmeldi.
Kamp alanına yaklaştığımızı anladığımda onu uyandırmaya çalıştım.
"Yeonjun, Yeonjun kalk hadi geldik"
Onu saçlarını ve yüzünü severek uyandırıyordum çünkü sevilmeden uyandırılmak kadar kötü bir şey yoktu.
"Soobin?"
"Geldik"
"Emin misin"
"Sanırım"
Omzumdan kalktığında çok tatlı bir şekilde etrafa bakınmaya başladı.
"Soobin?"
"Efendim"
"Biraz daha uyuyabilir miyim"
Bunu yapmamalısın, hayır.
"Uyuyabilirsin"
"Teşekkürler"
Kafasını kolumun altına koyup belimden sarılmıştı bana.
Kalbim sanki yerinden çıkacakmış gibiydi. Karnında garip kelebekler uçuşuyordu durmuyorlar.
Çok kısa sürede uykuya daldığı için tekrar elime telefonumu alıp ikimizin bu halini defalarca her türlü açıdan çektim.
Seni seviyorum minik tilki
Merhabaaaa bölümü nasıl buldunuz güzel olmuş mu???
ฅ^•ﻌ•^ฅ
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love me • Yeonbin
Fanfic"Soobin Soobin you know you know Soobin" #47 Moa 🏅 #189 hyunın 🏅