kanolya çitlembiği

alışılmadıklar ve acılar

Suçsuzun suçumuydu
Geride kalmak
Ya da
unutulmak miydi tek suçu
Ewt bu acıklı  şiir alıntımla kendimi anlatma olayını geçiyorum
Çünkü hikayemiz yeni şekilleniyor

Kadın konuşmasını bitirmişti ve bana bakıyordu
"Ne için eğitiliceğim"
Söylediğim şeyle kadın biraz affallamış gibiydi
Sen savaşçı yani kurbana odaklı işler için eğitileceksin burda çoğu kişiye bu görev  verilmez çünkü bu iş ölüm, katliam, kusur gizleme, rol yapma ,kılık değiştirme  ve en önemlisi kurbanı tuzağa düşünmektir."

Bu sefer bende bir süre sessizlik olmuştu ne bunların hepsini ben mi yapacaktım karanlıktan korkan biriyim panik atağı vardı benim ben bunları nasıl yapayım kendi düşüncelerimde boğulurken aklıma gelen soruyu düşünmeden sordum
" Ya yapmazsam " kadın önce derin bir nefes alarak
" hem senin hem bizim sonumuz olur." Dedi tek solukta
Onlar için neden bu kadar değerliydin bilmiyorum ama bunun için içimdeki ses çok uzun ve zorlu bir yolculuk olacağını söylüyordu.

"Şimdi sana bir oda verilecek daha sonra seni çalışman için almaya gelirler umarım öğretimine saygılı olursun çünkü seni en iyi eğitecek kişi sadece O dur."

" ilk olarak ben saygısız değilim hak edene hak ettiği gibi davranıyorum . İKİNCİSİ   O diye hitap ettiğiniz kişinin adını bahşedermisiniz devlet sırrı değilse"

" sen nasıl konuştuğunuz farkında mısın ?"

" Evet alışsan iyi olur "

"Her neyse bu gün benim mutlu günüm ama öğretimine böyle hitap edersen gerçekten ağır cezaların olur gerisi sende hah bir de adı devlet sırrı değil  ama bunu sana söylemiycem çünkü o isterse öğrenirsin zaten onun prensipleri böyle "

" İyi bakalım prensip meselesiymiş " diyerek ayaklandım
Bulutun yanına ne zaman geldiğini bilmediğim bir  kız gelmişti" buyurun hanımefendi " diyerek bana yol gösterdi.

Beni getirdiği odadaydım gayet rahat ve geniş bir olaydı banyo yaptım  ve  dolaptan bulduğum gri eşofmanı  üzeri e giydi  baya yakışmıştı tek kusur fiziğini fazla belli etmeseydin geniş modeldir fakat bana biraz küçüktü buna fazla takılmadan bendimi yaşadık yatağa bırakıp gözleri mi kappattım
 
Ne kadar geçtiğinden habersiz kapının hızlıca kırmak ister gibi vurulmasıyla uyandığım yerden kalkıp kapıyı açtım
"NE VAR"
"BU KAPIYI 3. KEZ ÇALİŞIM "
"UYUYORDUM"
"ÇALIŞMA SAATİNDE "
" KİMSE  BANA ÇALIŞMA SAATİNİ SÖYLEMEDİ "
"SAAT 11.30"
"ÇOK YORGUNDUM" 
"CEZALISIN HEMEN AŞAĞIYA ANTRAMAN SALONUNA"
Oradaki bağırıyordu ki yeter diyip dolaşmayı bıraktım
"Tamam" diyerek lavaboya girdim elimi yüzümü yıkadıktan sora direk aşağıya inmek için asansöre  girdim ve şansıma ahmetle karşılaşmıştık ve bana yolu göstermişti

Antrenman salonu baya büyüktü ve ileride aktivite yapan çoğu kişi vardı ve hepsi farklı farklı şeyler yapıyordu.
Ama işin tuhaf kısmı sadece bu deği bilgisayarda çalışan ve  dosya bakan, sağlıkla ilgilenen makyaj masası gibi şeylerde vardı .

O adamı görür görmez  ona doğru yöneldim boyu 1.87 civarı baya kaslı hafif sarışın ela gözlü ve 35 yaşlarında olduğu gayet belli biriydi.
Ama yanında biri daha vardı benden büyük gibi kumral eğitici  olduğunu anladığım adamla aynı boyda mavi gözlü ve eğitici kadar iri biriydi ama 18 lerinde olduğu belliydi

Yanlarına ilerledim 179 boyumla yanlarında biraz kısa dursamda güzelliğim kurtarır gibiydi tabi güzelsem ela gözlerim , simsiyah uzun saçlarım saçlarıma çok önem veririm  kalp yüz şeklim hafif kavisli ama minnacık  bir burnum vardı 58 kiloydum bence 17 yaşındaki birine  göre iyi gibiydi