2

2.4K 40 8
                                    

"Konuştuğumdan farklı şeyler yazıyorum, düşündüğümden farklı şeyler konuşuyorum, olması gerekenden daha farklı düşünüyorum ve hepsinin sonu koyu bir karanlığa doğru ilerliyor"

-yalnızlık bir uçurumdur

Lolita; Selam
gönderildi.

Telefonu bir kenara atıp, pencere önünde duran sigara kutusunu almıştım. Haftada 1 ya da 2 kez sigara içerdim ama son zamanlar bu daha da sıklaşmıştı.
Sigarayı alıp, dudaklarımın arasına yerleştirdim ve çakmakla yaktım. Odada duran aynadan bedenimi izlerken, düşüncelere dalmıştım. Üzerimde olan atlet ve külotdan kurtulduktan sonra elimde sigarayla yatağa yatmıştım. Mesajı gönderme fikri ne kadar doğruydu? Belki de geri almalıydım o cevap vermeden. Cevap verse sonra ne söyleyecektim? Bağırmak istiyordum. Ne zaman bu kadar aptallaşmıştım ben?
Telefonu elime alıp mesajı geri almak isterken bir mesaj geldi.

Mads; Selam

Bitmiş sigaramı küllüğe atıp, ellerimi saçlarıma geçirip, derin bir nefes vermiştim. Ve selamdan sonra hiç yazılmayacak bir mesajla yanıt vermiştim.

Lolita; senin olmak istiyorum Mads

"Tanrı aşkına, gerçekten bu mu yani?" demiştim kendi kendime.

Ani bir şeyle bunu yazmıştım, ne halt etdiyimin farkına varmadan. Kalbim yerinden çıkacak gibi hızla çarpıyordu. Evet, artık geri dönmeyeceğim bir yola girmiştim. Bu her ne kadar beni korkutsa da, biraz rahatlamış hissetdiriyordu. Yıllar sonra ilk kez böyle cesaretli hissediyordum.
Telefonu yastığımın kenarına bırakıp, yeniden bir sigara yakmıştım. Tüm gece boyu mesajıma bakmasını beklemiştim ama asla bakmamıştı.
Sabaha doğru bana verdiği Hamlet kitabına bakıyordum. Özenle ve tertemiz saklanmıştı kitap. Kitabı okumaya dalmışdım.
Saat 10'a geliyordu. Bu gün üniversiteye gitmemeye karar vermiştim. Mads'in de dersi yoktu zaten. Telefonuma tekrar tekrar baksam da hiç bir cevap yoktu.
Zaten o mesajı görse, beni ciddiye almayıp engellerdi.

Babam öldükten sonra hayatım değişmişti. Kendimden uzaklaşmıştım. Başka biri olmuştum. Yalnızlıkla bütünleşmiş, sigara içmeye başlamış, kitaplarsa evim olmuştu. Babamdan bana kalan şeylerse, kitapları olmuştu. Tekrar tekrar bıkmadan, usanmadan okuduğum kitaplar.
Babam ben 18 yaşındayken hastalıktan vefat etmişti. İki kız kardeştik ailede. Babam hep bizi şımartır, istediğimiz hiç bir şeye hayır demezdi. Ben de hep gülmeyi seven, neşeli, eğlenceli biriydim onun sayesinde. Hiç yaşamayacağım kadar güzel bir çocukluk geçirmiştim. Okuldaysa sosyalleşmeyi seven, başarılı bir kızdım. Yine babam sayesinde. Tüm sevgisini bize vermişti son ana kadar.
Kız kardeşimse benim tam tersimdi. İçe dönük, eğlenmeyi sevmeyen, hep suskun bir kızdı.
Annem bir kaç yıl sonra başka bir adamla evlenmişti. Zaten hiç bir zaman bizimle değildi o. Bedeni bizimle aynı ev içerisinde olsa bile ruhu hep başka yerlerde gibiydi. Annem o adamla evlendikten sonra 1 saniye bile durmadan buraya taşınmıştım yalnız başıma. Kız kardeşim de annemle birlikte kalmıştı. O zamandan beri de zaten annemle ya da kız kardeşimle hiç konuşmamıştım.
Yıllarca babamın yasını tutmuştum. Ama babama verdiğim sözü unutamazdım. Babamla birlikte hep Harvard hayallerini kurardık. Bense o hayali gerçek yapmıştım. Babamla hep hayal ettiğimiz bölümü kazanmıştım hem de. Edebiyat öğretmenliği bölümünü.

Mads'e karşı duyduğum ilgiyse onun davranışlarını babama benzetiyor olmamdı. Hani derler ya, kızlar karşısındaki adamda babasının özelliklerini arar diye. Ama ben sevecek birini ya da öyle bir şey aramıyordum sadece Mads'i hep uzaktan izleğen biri olaraktan bazen onu izlerken babam aklıma geliyordu.

Yatakta yatılı haldeyken babamın fotoğrafını çekmeceden çıkarmıştım. Çekmecede tutuyordum çünki kızının böyle birine dönüştüğünü görmesini istemiyordum. Eskiden ilk sigaraya başladığım zamanlarda resim çekmecenin üzerinde, lambamın yanında duruyordu ama her sigara içtiğimde o gözleri görmek beni utandırıyordu. Beni böyle büyütmemişti.
Buraya ilk taşındığımda kendimi geçindirmek için bir markette gece vardiyasında çalışıyordum.
Gece vardiyası... Cehennem gibi zamanlardı. Mağazayı soymak için geldiklerinde silahla tehdite uğramam, sarhoş insanlar, sex teklifleri, hırsızlıklar. Üniversite kazandığımda oradan kurtulmuşdum.
Şimdiyse harçlarımı burs karşılıyordu.

psycHOTic | +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin