psycHOTic | +18

3

"Ve Tanrı görünüyor artık
Ve Tanrı onlardan razıdır artık
Saçılıyor bir hazine gibi ortaya
Gizli bir hazine gibi ortaya sırlar
Dayanmaz oldu bu açılıma aynalar
Kırılıp dökülüp yokluğa karıştılar"

-Altıncı ayin

Anında görüldü atmıştı Mads. Ama sadece görüldü atmakla kalmıştı.

Lolita; Konuş benimle Mads.

Lolita; iyi hissetmene yardımcı olmama izin ver. İyi hissetmediğini biliyorum.

Sonunda yazmaya karar vermişti.

Mads; bunu böyle resimler atarak yapmayı mı planlıyorsun, küçük? Benim yaşımdaki birinin buna ne kadar ihtiyacı var?

Lolita; kalbimi kırıyorsun Mads :(

Lolita; hem hayatında, iyi hissetmene yardımcı olacak biri var mı ki, Mads?

Lolita; sen de benim gibi yalnızsın

Uzun bir aradan sonra Mads cevap vermişti.

Mads; geç olmadan bana yazmayı kes.

Lolita; Mads, Kafka'nın bir sözü var hani, "Bir noktadan sonra artık geriye dönüş yoktur. İşte varılması gereken yer o noktadır".

Lolita; ben o noktadayım, Mads, ve geri dönmeyeceğim.

Lolita; hem, beni engelleye de bilirsin. Engellersen beni istemediğini anlarım ve bir daha da yazmam.

Mads görüldü atmıştı. Beni engellemiyordu bile. Fazla sıkmak istemiyordum o yüzden sadece iyi geceler yazmakla yetinecektim.

Lolita; İyi geceler Mads♡

Yeniden görüldü atmıştı.

Lolita; bana bir iyi geceler bile yazmayacak mısın? :(

Mads; iyi geceler

Mesajı beğenip telefonu kapatmıştım. Sanırım bu gece uzun bir aradan sonra ilk kez rahat uyuyabilirdim.
Aptalca gülümsüyordum duvarı izlerken ve kendim de farkına varmadan uykuya dalmıştım.

Alarmın çalmasıyla uyanmıştım. Bu gün üniversitede Mads'i görmek için can atıyordum. Telefonu aldım ve Mads'e mesaj atdım.

Lolita; Günaydın :)

Lolita; Sana sarılı halde uyanmak varken, yastığa sarılı halde uyanıyorum. Hiç adil değil, Mads :(

Mesajı attıktan sonra yataktan kalkıp Üniversite için hazırlanmaya başlamıştım.
Uzun kahvemsi tonlarda olan saten eteğimin üzerine, dar beyaz tonlarında bir bluz geçirmiştim. Aksesuar olaraksa sadece bej rengi küçük çanta almıştım.
Mesaj gelip gelmediğini kontrol ettikten sonra evden çıkmıştım.
Mads hala mesaj atmamıştı ve ben Mads'i garip bir şekilde özlüyordum. Bir kez bile sarılmadığı birine karşı nasıl özlem duyabilir insan? Sanki yıllarca yanıbaşımda olmuşta şimdi uzak bir yerlere gitmiş gibi.

Üniversiteye vardığımızda ilk ders bittikten sonra ikinci ders Mads'in dersiydi. Amfide yine en arka sıralardan birine yerleşmiş, ders arasının bitmesini beklerken playlistimde şarkıları karıştır seçimine bastıktan sonra playlisti oynatmıştım. Ve rastgele şarkı açılmıştı.

Melanie Martinez- Teacher's pet

Gülmüşdüm sadece. Dalga geçiliyor gibi hissediyordum. Sinirle kulaklığımı kulağımdan çıkarıp çantama geri sokmuştum.
Ders arası bitmişti. Öğrenciler yerlerini tutmuş, herkes sakince oturuyordu. Bir kaç dakika geçtikten sonra sınıfa bir kadın öğretmen girmişti. Sarı uzun saçları, sert yüz hatları vardı. Güzel bir yüzü olmasa bile yürüyüş şekli, beden diliyle erkeklerin dikkatini kolayca çekebilecek bir tipdendi. Bir kaç kez üniversitede görmüştüm. Resmi giyinmeyi severdi. Şimdi de öyle giyinmişti zaten. Dar, dizinden bir az aşağı olan bir etek ve üzerine dar bi ceket giymişdi. Beden kıvrımlarını çok güzel gösterecek şekilde giyinirdi hep.