"Şşşt, sabit dur Jungkook"
Jin kucağındaki bebeğin sırtını okşayıp pışpışlarken inatla kollarını Hoseok'a doğru uzatıp çığlık çığlığa ağladı Jungkook."Oma!"
Hoseok ise şokta gibiydi, olduğu yerde kımıldamadan, henüz yeni gömdükleri eşinin toprağına bakıyordu.
Gözünü bile kırpmıyor, boş gözlerle bakıyordu öylece.
Üzerinde yaz olmasına rağmen uzun ve boğazlı siyah bir kazak, siyah patlo ve siyah kumaş pantolon vardı, Jimin'in kıyafetleriydi hepsi.
"Omma!"
Jungkook sonunda bakıcısının kucağından kurtulmuş, ağlayarak paçasını çekiştiriyordu annesinin.Kafasını çevirip bakmadı bile Hoseok, transta gibiydi, yavaşça eğilip çocuğunu kucağına alırken hâlâ mezara bakıyordu.
Nazikçe omzuna dokundu Jin.
"Hadi, eve gidelim Hoseok, geç oluyor""Öldü..."
Başka bir şey demedi, transtan çıkmadan öylece mırıldandı Hoseok, buruk bir gülümsemeyle omzunu okşadı Jin."Biliyorum biliyorum, hadi Hoseok"
Omuzlarından tutarak ilerletti şokta olan çocuğu.Bu sırada onları uzaktan izleyen Yoongi sigara izmaritini yere atıp üzerini ezdi.
"Kolay olacak"
"Neden sadece öldürüp işin başına geçmiyoruz ki?"
Merakla sorup ona döndü Namjoon."Çünkü korkak babam izin vermiyor ve yaparsam ikimizin de kafası gider"
Sessizce kafa salladı Namjoon.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dul (Yoonseok + Hopemin)
FanfictionYoongi ölen üvey kuzeninin işinin başına geçmek için onun tek çocuklu kocası Hoseok'un kalbini ve aklını çekmeye çalışır.