٭3٭

129 19 10
                                    

Yoongi bir sonraki gün yine geldi, elinde not defteri, yine siyahlar içindeydi. Saçları arkaya doğru taranmış yüzünde ciddi bir ifade vardı.

SeokJin psikoloğu görür görmez derin bir nefes verdi, çok stresli duruyordu.

"Bir gelişme var mı?"

"Bay Park Tanrı'ya şükürler olsun bugün yemek yedi, sonra uyudu ve uyandıktan sonra bir anda kriz geçirdi, bütün evde kocasını aradı, yarım saatten uzun bir süredir yatağında ağlıyor."

Jin'in bacaklarının arkasından ufak bir kafa uzandı, merakla Yoongiye bakıyor, iri gözlerini kırpıştırıp duruyordu.

"Bu dede kim? Neden ommamı soruyor?"

'Dede?!'

Göz devirmek istedi ama kendini zorladı Yoongi.
Jimin'in işinin başına geçtiğinde velet onu zaten tanıyacaktı, Hoseoku tavlamak içinse bu velede iyi davranmalıydı.

"Ben anneni iyileştirmeye gelmiş bir Doktor'um"

Gülümsedi Jin, Jungkook'un saçlarını okşadı.

"Hoseok oğluna çok düşkündür"

Jin'e bakıp merakla mırıldandı Jungkook.
"Omma ağlıyor, appa mı üzdü?"

Jin küçük çocuğu hemen kucağına aldı.
"Bay Park dünki odada"

Jungkook bir anda hareketlenmiş, ellerini açıp kaparken Jin'in kucağından inmeye çalışmıştı.

"Omma! Omma!"

O da annesinin yanına gitmek istiyordu, güzeller güzeli annesi kaç gündür Jungkook ile banyo yapmıyor, oyun oynamıyordu.

Yoongi takmadan odaya ilerlerken odanın kapısı açıldı, Hoseok saçı başı dağınık, gözleri ağlamaktan kızarmış ve şişmiş bir halde çıkıp kollarını açtı Jungkook a doğru.

"Bebeğim, ne oldu annecim?"

Tereddütle Yoongiye baktı Jin, onay şeklinde baş sallaması ile kucağında debelenen çocuğu annesinin kucağına verdi.

Jungkook hemen kafasını annesinin güzel kokulu boynuna gömmüş, sıkıca ona sarmıştı kollarını.

Yoongiyi görmezden gelip odaya girdi Hoseok, bebeğinin saçlarını okşayarak yatağa oturdu.

"Ne oldu benim oğluma? Hm, tavşanım?"

"Özledim"
Kocaman gülümsedi, kafasını çekip çocuğun yüzünü boynundan çıkardı, yüzüne öpücükler kondurdu art arda.

"Ben buradayım ya bebeğim"

"Ama beni sevmiyosun artık"

"Olur mu öyle şey! En çok seni seviyorum ben!"

Bebeğini sıkı sıkı göğsüne bastırdı, saçlarını öptü.

Bütün olanları kapının önünde izliyordu Yoongi.

"Hoseok, hadi Jungkook u bırak biraz konuşalım"

"HAYIR!"
Bağırıp daha sıkı sarıldı Jungkook, Hoseokta Yoongiyi görmezden gelip saçlarını okşamaya devam etti minik bedenin.

"Ama sen böyle yaparsan anneni nasıl iyileştireceğim? Ağlasın mı hep annen?"

"Appa iyi yapar ommayı"

Elleri yavaşladı Hoseok'un, gözleri daldı, öylece kalakalmış gibiydi.

Yoongi Jin i çağırdı, Jungkook ağlayarakta olsa odadan çıktı, Yoongi Hoseok'un yanına oturup elini tuttu.

"Nasılsın Hoseok?"

Cevap yok.

"Bana oğlunu tanıtır mısın?"

Hoseok'un güzel kahve küreleri Yoongi'nin silahlarına döndü.

"Aynı babası, aynı!"

Yoongi ne kadar zorlasada başka cevap alamadı.

Dul (Yoonseok + Hopemin) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin