Y/N: Barış ilişki konusunda çabalıyor gibi görünme artık, en çok ben emek verdim ben bu ilişkiye ve sen beni hiç önemsemiyorsun
Barış: Y/N olur mu öyle bitanem
Y/N: Barış bu yaptığın beni zorlamaktan başka bir şey değil, beni sevmediğini ve artık sıkıldığını biliyorum
Barış: Nerden biliyorsun tam olarak?
Y/N:*ses kaydı* Abi ben ne yapayım bilmiyorum ya uzun zamandır ilişkideyim boşluğa düşücem diye ayrılamıyorum da sıkıldım he
Barış: Ben özür dilerim
Y/N: Yani şu an ne olacak?
Barış: Bir daha denesek?
Y/N: Yine beni umursamaman için mi?
Barış: Bu sefer hayır, ben aslında hoşlanıyorum senden ama ilişkimiz senin de anlayabileceğin üzere tekdüze bir hale geldi
Y/N: Evet biliyorum ama herhalde ben seni daha çok seviyordum da bunu göremedim
Barış: Bana verdiğin şansı güzel kullanacağım
Y/N: Aman beni kullanma da
Barış: Gerçekten bir tık kalbim kırıldı bu dediğine
- 3 yıl sonra -
Barış dediğini yapmıştı, ilişkinizi önemseyip bunu düzeltmek için her şeyi yapmıştı. Bir süreden sonra sen onun seni gerçekten sevdiğini tam olarak hissetmeye başlamıştın. İyi ki 2. şansı vermişim diyordun. Bir ilişkiden o kadar kolay vazgeçilmemeliydi zaten. O zaman birlikte yaşanılan anılara haksızlık edilmiş gibi oluyordu, öyle değil miydi?
Şu an birlikte takımın çağırdığı bir partiye gitmiştiniz. Etraf çok güzeldi, altın desenli eskilerden kalmış gibi görünen bir salondaydı davet. Oyuncuların biraz kafa dağıtmaları ve sevdikleriyle vakit geçirmesi için düzenlenmişti. Barışla birlikte girmiştiniz salona, girdiğinizden beri de elini bırakmamıştı. Elin mi terliyordu ne?
Y/N: Aşkım elimi alabilir miyim?
Barış: Hayır
Y/N: Neden?
Barış: Seni yiyecek gibi bakıyorlar
Y/N: Kim öyle bakıyor tam olarak
Barış: Victor
Y/N: Barış adamın çocuğu var sen diyorsun ki sana bakıyor
Barış: Icardi de Wanda'ya baktığında Wanda'nın çocukları vardı
Y/N: Aynı şey değil, Icardinin çocuğu yoktu ama
Barış: Neyse ne
Y/N: Barış hadi ama
Barış: Of tamam ama yanımdan ayrılma
Y/N: Emredersiniz komutanım
Barışla bar kısmına doğru gittiğinizde rakı söylemişti, bu kadar elit bir yerde bile rakı içmesine şaşırmıştın. Kerem Barış'ın yanına geldiğinde koyu bir sohbete başlamışlardı ve sen sıkılmıştın. Hiçbir şey anlamıyordun çünkü.
Zamanla orada sessizce oturduğun için mayışmaya başlamıştın, Barış aniden sana döndü ve boynuna kısa bir öpücük bıraktı. Bu öpücük uyarılmanı sağlamıştı, bir anda hiç olmadığın kadar ayılmıştın. Sonra bir şey demeden Keremle olan konuşmasına geri dönmüştü ama bu sefer arada bacağına temas edip sıkıyordu.
-bir süre sonra-
Artık gitme vaktiniz gelmişti, bugün Barış senin evinde kalacaktı. Kerem ikinizi eve bırakıyordu çünkü tek alkol almayan o olduğu için bu iş de ona kalmıştı. Apartmanın önüne geldiğinizde Keremle vedalaşıp arabadan indiniz. Asansörle dairenin olduğu kata çıktınız ve zar zor da olsa kapıyı açtınız. İçeri girdikten sonra ikiniz de yatak odana doğru yürüdünüz.
Barış üstündeki ceketi çıkarmıştı, arkanda olduğu için onu görmüyordun. Usulca yaklaşıp kollarını beline doladı, eğilip başını senin boyun girintine soktu
Barış: Hey bu gece seni ihmal edeceğimi düşünmedin değil mi
Y/N: Yapmadığın şey değil
Barış: Bu dediğine çok pişman olacaksın çünkü büyük planlarım vardı ve dediklerin beni daha çok kışkırttı. Ama şimdi sıra sende. Tüm ilgim sende, seninle ilgileneceğim. Hak ettiğin ilgiyi vereceğim sana
Y/N: Neden erotik bir şey olarak algıladım bunu
Barış: Çünkü öyle
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
