Güneşin Kükreyişi

12 2 2
                                    

Rusya Çernobil 26.Nisan.1986 tarihinde tüm dünya bambaşka bir sabaha uyandı.
Nükleer santralin 4'cü reaktörün de inanılmaz bir olay meydana gelmişti. Santral olayı betimleme ye kalmadan, devasa bir patlamayla güne uyandılar.

Anlatılan hikayeler hep başkalık göstersede kesin olan bir şey vardı, o gün üst üste 4 kez patlama oldu ve gökyüzüne uzanan mantar şeklinde duman meydana gelmişti.

İlk olarak radyo aktiv kalıntılar, rusyayı abluka altına alsada, şıddetli esen rüzgarlar o bulutları dünya'nın belli başlı ülkelerine süpürge misali götürdü.

Patlamayla ölen insanlar, yüksek radyasyona maruz kalanlar, hayvanlar, bitkiler hatta toprak bile o gün nasibini almaktan geri kalmamıştı.

Kritik radyasyon ülkeleri içersinde Russia, Ukrayna, Belarus, Türkiye olmakla birlikte bir çok ülke radyasyon'a maruz kaldı.

O gün ağaçlar renklerini kızıla, çevirip toprakla birlikte yok oldular. Peki bu radyasyon nelere mal oldu ? Hayvanlarda mutasyon , insanlarda akıl ve beden özürlülükleri ve beyinde gerilemeler, bitki örtüsünde kuruma çürüme ve lif yapılarında olağan üstüdeğişime kadar sürdü.

O günden sonra rusya eskisi kadar mutlu bir devlet olmayı başaramadı. Patlama bir çok kurum ve kuruluş tarafından ilgi çekici kabul edildi. Çernobil ölü yada hayalet şehir olarak görüldü hatta ve hatta uzaylıların, kontrolü altında bir yer bile denildiki hep bu söylentiler sonucunda, belli başlı kişilerin ilgi odağı olmayı hala sürdürmekte. Tabi araştırma yapan Profosör ve bilim adamları da çernobil'in bir kaza sonucu değil kasıtlı patlatıldığına da inanmayı sürdürdüler.

Dünya bu atık radyasyon ile baya uzunca süre boğuştu en nihayetinde hava ile bir oldu ve azon da bir çentikde o açtı. Giderek bozulan eko sistem bu patlama ile gelişimini tamamladı ve dünyayı hiç olmadığı kadar sona doğru yaklaştırdı. Tabi tüm kusur çernobil değildi.

Çernobil faciasından önce insanlık bir devrim atlamıştı. İnsanlar için iyi bir devrim, sanayiler düzünelerce sanayi hayal edin evinizden iki sokak ötede çalışan devasa makineler araba imhalatları, motorlar buharlı araçlar, petrol ve benzin çıkarımı, kömür ve yakıt fabrikaları, yağ fabrikaları, bilimsel deney fabrikaları ilaç fabrikaları, tarım ve demir fabrikaları, bıçkı evleri, plastik fabrikaları bu liste o kadar fazla ki say, say bitmeyecek cinsten. Evet insanlık sanayi devriminde çağ adlasa da bu hızlı gelişimin, hızlı da sonu olduğunu anlayamadılar.

Aralarından bir kaç isim "Dünyanın sonunu getirmeyin" diğe bilecek kadar zeki idi. Bu kişileri anlamarı çok uzun sürdü ve bu uzunca süren zamanda dünya yeterince yıpranmıştı ve atmosfer azon perişan hale gelmişti zaten.

Üzerine insanlık, doğa ile barışık yaşamadı. Bitkilere saygı duyulmadı. Sular kirletildi ve şuanki zamana kadar küresel çapta dünyayı kirletmeye ve yıpratmaya devam edildi.

Büyük Pasafik okyanusu 13.Ekim.1997 yıllarında, gemi kaptanı olan "Charles moore" denizde sıradan bir seyahat halindeydi. Filosu ile pasafikte gezinti yapan Charles ufukta devasa bir katma'nın yada bir salya'nın denizi kapattığını gören Charles, gördükleri karşısında hayrete düşmüştü. İnsan oğlunun bir şahaser yapacağı belliydi tabikide bir kıta yapacağını düşünmemişti. Büyük Pasafik okyanusu yada diğer ismi ile 7'ci kıta. Antroposen çağının küresel ısınmayla birlikte en gözle görünür sonuçlarından biri olan, Pasifik Okyanusu'nun ortasındaki devasa atık yığınından alıyor. Popüler bilimdeki adıyla "Yedinci Kıta", 3,4 milyon kilometrekare genişliğinde, 7 milyon ton ağırlığındaki bir plastik yığınından meydana gelmesi ile oluşan devasa bu kıta harita yüz ölçümü bakımından Türkiye'den 2 kat büyük olan insan oğlunun plastik atıkları. Çöpler, fabrikasyon ürünler ve daha niceleri..

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 10, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BEN BROKHET Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin