Beni Güldüren Tek Şey Senin Eşsiz Gülüşündü (Soukoku)

Biz O Zamanlar

Ah seni ne kadar sevdiğimi bir ben, bir sen, bir de yıldızlar bilirdi sevgilim.

Sonrasında yeniden iyiliğini düşündüm ben.

Bana yakın olman sana zarar verirdi sevgilim.

Seni o kadar çok seviyordum ki seni arkamda bıraktım.

Sana o kadar aşığım ki sana zarar gelmesin diye senden ayrı düştüm.

Tek istediğim sensin.

Benden uzakta olsan bile iyi olmalısın.

İşte seni bu kadar çok seviyorum sevgilim...

❤️‍🩹❤️‍🩹❤️‍🩹❤️‍🩹❤️‍🩹❤️‍🩹❤️‍🩹
------------------------------

Chuuya aklındaki tüm o düşüncelere, tüm o korkulara rağmen gidip onu kurtarmak istedi ve o kristale dokundu.

Onu hangi anının beklediğini bilmiyordu.

Ama eğer...

Ama eğer onu kurtarırsa belki de tekrar duyardı bazı sözleri kahveliden?

Belkide tekrardan hissederdi onun kollarının vücudunu sarıp sıkıca sarılmasını...

Chuuya'nın bakış açısı

O güzel parlak kristale dokunduğumda etraf tamamen beyaza büründü.

Etraf tekrardan sakinleşince yavaşça gözlerimi açtım.

İlk birkaç saniye gözlerimin yeni ortama alışması için gözlerimi defalarca kırpmak zorunda kaldım.

Ranpo-san ve Atsushi-kun hâlâ yanımdaydı.

Bulunduğum yer ise-

Yoo hayırr

Burası benim evim-

Kalbim şiddetle çarpmaya başlamıştı.

Ama bunlar bana sadece acı veriyordu.

Unutmak için geçirdiğim onca zaman...

Etraftaki bazı eşyalar netken bazıları buğuluydu.

Hatırladığı eşyalar daha detaylı olmalıydı.

-Bir süre sonra odadan içeri kocaman bir kutu taşıyan Dazai giriverdi.

Yorulmuş görünüyordu.

(Y/N '-' bu işaret geçmişteki olan olayları simgeler kafanız karışmasın diye koydum.)

-Kutuyu başka bir kutunun üzerine bıraktığında kafası ve kolları kutunun üstüne yığıldı.

-Daz- Çook yoruldumm...

Mavi kapüşonlu sweatshirt ona çok yakışmıştı.

-Daz- Chibiii! Bana yardım edeceğini söylemiştinn...

-Kafasını kutuya gömerken dedi.

Bu cümleyle burukça gülümsedim.

-Bir süre sonra içeri, elinde bir bardak limonata taşıyan ben girmiştim.

-Bardağı masaya bıraktım.

-Ve onun karşısına geçerek, çenesinden tutarak kafasını yukarı kaldırdım.

-Eli sweetimin kolunu sıkıca tutmuştu.

-Bana gülümsedi.

-O gün farklı olarak terlememek adına saçlarımı kalem yardımıyla toplamış ve önüme gelen saçları da toplamak için küçük bir toka tutturmuştum.