DELİLER KOĞUŞU [BXB]

4

Bölümu yazarken ağladım aq. Medyadaki şarkıyı dinleyin Alperen'i anlatıyor resmen.🥺

Doktorun unuttuğu telefonunu hızla elime alıp odadaki kişisel banyoya koştum. Kapıda anahtar olmadığı için kapının arkasında bağdaş kurup oturdum.

Telefonun şifresini kırmayı planlıyordum ki telefonunda şifre görmememle epey şaşırdım. İşimin kolaylaşması ile kendi kendime omuz silktim.

Leyla'yla evlendigimizde yaşayacağımız evde kamera düzenekleri kurmuştum. Onun teknolojiden anlamamsı bir bilgi vermemi önlemişti. Ve şuan yanlışlıkla bilgi vermemem işime geldi.

Derin bir nefes alarak 'O' günün tarihini girdim. Saat gece iki buçuk sularıydı. İkisi birlikte eve giriyordu. Sesi açıp ne konuşulduğunu duymaya çalıştım.

"Aras buraya kadar getirdin yeter artık git." dedi Leyla paytak adımlarla kanepeye ilerlerken. Aras onu takip edip salona geçti. "Tesekkürün sadece bu kadarcık mı Leyla."

Leyla'nın gözleri onun gözlerini buldu. "Aras laftan anlamıyor musun git dedim sana. Yaşadığımız şeyleri unut. Hepsi hataydı. Ben Alperen'e aşığım iki gün sonra düğünümüz var."

Arasın kaşları çatılmış dudakları tehlikeli bir şekilde kıvrılmıştı. "Yaşadığımız şeyleri unutayım öyle mi biz öpüştük Leyla ve sen o zaman ayıktın."

"Seni Alperen sandım, onun gibi davrandın yalan söyleme."Leyla'nın sesi tiz bir çığlık gibi çıkmıştı. Alperen elini boynuna atarak hızla ovuşturdu.

"Benim ondan ne eksiğim var Leyla?" Hem bağırmış hem de kendini Leyla'nın yanına atmıştı. "Ulan sevdiğin adamı kardeşinden ayırt edemiyorsun nasıl sevgi bu?"

Leyla'nın gözünden yaş firar etmişti. "Bıktım ondan herşeyinin iyi olmasından.  Annemin ve babamın onu daha çok sevmesinden."

Aras'ın ettiği sözleri duydukça gözlerimden yaş firar etmeye başlamıştı. Yiyeceğim yemeği bile ona ikram eder herşeyimi onunla paylaşırdım.

Babamız benim akademik kariyerimi kutlardı sadece bir kere bile saçımı okşamışlığı yoktu ama Aras'ı olduğu gibi kabul etmiş onu herzaman sevmişti.
Benim saçımı okşamayan adam oğlu karanlıkta korkuyor diye onunla birlikte uyurdu. Yine mi yetmemişti Aras'a.

Hızla Leyla'nın dudağına yapıştı. Leyla ilk başta karşılık vermese de karşılık vermeye başlamıştı. Öpüşmeleri sevişmeye dönüşmüş merdivende birbirlerini soymaya başlamışlardı.

Daha fazlasına bakamadım. Telefonu yere bıraktım. Ağzımdan hıçkırık firar etti. Kardeşim nasıl yapmıştı bunu. Canım o kadar çok yanıyordu ki. Ağzıma gelen ekşi tatla hızla klozette ilerleyip eğildim ve midemdeki acı suyu istifa ettim.

Gerçekten bunu yapmasının sebebi bu muydu. Kalbim bin parçaya ayrılmıştı. Kafamı arkamdaki duvara yasladım. Bacaklarımı kendime çekip kafamı kollarımın arasına gömüp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.

"Sen telefonu çaldın deme." diye yakınlaşan ses yarım kesilmişti. Yere bıraktığım telefondan sesler gelirken onun telefonu aldığını hissettim.

Video başa sarmıştı ve birkaç saniye daha video oynadıktan sonra ekran kapanma sesi geldi. Başıma konan iri el ağır ağır saçımı okşamaya başlamıştı.

" O sen değilsin." diye mırıldandı. Sanki bana söylüyormuş gibi değil de kendi kendini telkinliyormuş gibiydi sesi. Ağlamam durmuş hıçkırıklar ve iç çekişlere dönmüştü.

Bir anda belime dolanan iri kollarla ne olduğunu anlamadan kendimi onun kucağında buldum. Tam itiraz edecektim ki gözlerindeki ifadeden kötü niyetle yapmadığını anlamıştım.