Merhaba arkadaşlar :D Ben Gizem :D Yeni kitabımı sizinle paylaşmak istedim yani öncelerinde birşeyler yazıyordum ama yayınlamıyordum. Keyifli okumalar :)
Gözlerimi açtığımda güneş üzerimdeydi. Ellerimle gözlerimi ovuşturup doğrulduktan sonra gerindim
Deli gibi uyuduğumu; yattığım yerin tam tersinde uyandığımda kabullendim. Yerimden doğruldum ve ayna kırıklarının temizlendiğini görünce Melek Abla'nın geldiğini anladım. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra"Melek Ablam"
Diye seslendim. Mutfaktan gelen "Efendim?" sesiyle o yöne yöneldim. Hayatımdaki tek varlığımın yüzüne kocaman bir öpücük kondurup donatılmış kahvaltı masasına oturdum. Altı kişilik aile masasında tek başıma yemek yemekten nefret ediyordum, bende Melek Abla'yı yanıma çağırdım. Zar zor oturttuktan sonra ikimizde iyice karnımızı doyurup yerimizfen kalktık. Odama yöneldim, bir aylık temizlik parasını Melek Abla'ya vermek için çıkarttım. Saydıktan sonra içimden gelip 100 TL daha ekleyip gitmesi gerektiğini söyleyen Melek Abla'ya uzattım. Paranın tam olduğunu düşündüğünden hiç saymadı ve bu benim işime geldi. Bir kez daha öpüp onu gönderdikten sonra tek başıma sıkıntıdan patlayacağım bir güne daha hoş geldin dedim. Altımdaki kısa eşofmanı ve T atleti değiştirmeye niyetim yoktu. Balkona çıkıp koca kitaplıktan bitirmek üzere olduğum kitabı seçtim. Düşündümde sanırım bir ayda 100 kitap okumuştum. Bu başarımdan ötürü kendimi tebrik edip yerime oturdum. Kalan 150-170 sayfalık bölümüde okuduktan sonra kapının çaldığını duyunca tekleyen kalbimin üzerine elimi koyup kapıya yöneldim. Gelenin çocuklar olduğunu görünce gözlerimi devirip bir dakika beklemelerini söyledim. Onlar için aldığım topları getirdim ve teşekkür etmelerinden sonra kapıyı kapattım. Genelde hislerime güvenirdim.. Yani çoğunlukla doğru çıkardı ki bugün içimdeki kocaman ses iyi bir şey olacağını söylüyordu. Bunca iç acıtıcı olaydan sonra iyi birşey olacağına pek güvenmesemde.
-
Son ses disko müziği açıp canım yanmıyormuş gibi davranmaya devam ettim. Tek başıma olmama rağmen coolluğumu bozup dans etmeyişim beni bile şaşırtmıştı. Altı kişiyken yaşadığımız anılara dalmıştım ki yine kapı çaldı. Bu sefer gerçekten hızlanan kalp atışarkma mani olamıyordum. Yavaşça kapıyı açtığımda kalp atışarımı dahada hızlandıran bir çift gözle karşı karşıyaydım..
Biliyorum biraz kısa oldu ama ilk bölümü kısa tutmak istedim. Emin olun diğer bölümlerde telafisi olacaktır. Bu bölümle ilgili eleştirilerinizi mutlaka bekliyorum. Şimdiden yorumlarınız ve favlarınız için teşekkür ederim ^^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eylül
Teen FictionEliyle gözümden akan yaşı sildi ve konuşmaya devam etti. "Seni bulup eve getirdikten sonra isim arayışına giren üvey annene ne dedim biliyor musun ? O kızın adı Eylül. Bildiğim falan yoktu. ama sana en çok bu isim yakışırdı. Sarı saçlarının arasınd...