"Ölüm, insanların başına hep zamansız gelirdi. Hayır. Ölüm her insanın kendi hayatında her şey gibi zamanında gelirdi. Zamansız ölüm diye bir şey yoktu."💉
3 yıl 9 ay 24 gün önce.
24 Eylül 2022.-İlahi bakış açısı-
Bir feryat yankılanmıştı o gün. Ciğeri yanan bir annenin acı dolu feryadıydı bu.
Sanki canından can gidiyor gibiydi. Nasıl gitmesin ki? Oğlu, ilk göz ağrı bugün sabah toprağa verilmişti.
Emiroğlu ailesi, bir ölümü daha kucaklıyordu.
Ne istiyorlardı onlardan? Ne istemişlerdi? Çok şey.
Kim yaptı bunu? Neden? Eyşan Emiroğlu sadece bunları bilmek istiyordu. Kim niye oğlunu almıştı ondan? Kadınlar bilmiyordu o ismi ama erkekler çoktan onu bulmuştu.
"Şimdi." dedi Halil Emiroğlu nefes verir gibi. Depoda ileri geri yürüyordu. Diğer iki oğlu, Ateş ve Ekin de oradaydı.
İkiside nefretle deponun ortasındaki sandalyede bağlı oturan adama Seçkin Erdemli'ye bakıyordu. Yüzü gözü dağılmıştı. Konuşmasına fırsat dahi vermemişti Ateş. Niye konuşsundu ki zaten?
Kana kan, dişe dişdi. Emiroğlu'ları ne kadar ölüm getirmeyi sevmesede galiba bu gün ölüm getirme günüydü. Töre belliydi.
"Kim bitiriyor?" diye sordu bu sefer Ateş ve Ekin'in babası Halil Emiroğlu.
"Ben seve seve yapardım." dedi Ateş. "Ama benim işim can almak değil can vermek." Uzman doktorluk yolunda ilerliyordu.
"Siz değil." Çocuklarının ellerinin bu şerefsiz insanların kanlarıyla kirlenmesini istemezdi.
Tam Halil bir şey diyecektiki deponun kapısı şiddetle açıldı ve içeri Erdemli'ler girdi. Emiroğlu'ları duruşunu bozmadan onlara döndü.
"Bir desturda yok artık he." dedi Halil, Hüseyin Erdemli'ye
"Çocuğumu alı koymuşsunuz ne desturundan bahsediyorsun!" Şivesiyle sesi daha da kalın bir hal almışsı Hüseyin'in.
"Boşu boşuna kimseye bir şey yapmayacağımı herkes bilir ağa."
"Ne yapmış Seçkin, de hele." Sanki kulağına gelmemiş gibi sorması herkesi güldürdü.
"Oğlum, Kenan, onun yüzünden öldü."
"Bir kanıtınız yoksa..." Depoda olan masanın üzerindeki bilgisayarı Ateş, Hüseyin'e çevirince susmak zorunda kaldı. Bir kamera görüntüsü oynuyordu ve Seçkin elinde olan bıçağı defalarca Kenan'a saplıyordu. Ara sokakta geçen bir olaydı. Bir dükkan kamerası çekiyordu. Yarısı gôrünen bir kadında vardı ama tam seçilmiyordu. Ama Erdemliler o kızın kim olduğunu biliyordu. Hüseyin'in kızı ve Su'yun ikizi Damla'ydı o. Orada bulunması ise...
Kapattılar görüntüyü.
Bu sefer uzlaşmacı yolu deneyen kişi Hüseyin'di.
"Ağa, töreyi biliyorum, tamam ama..." Emiroğlu'larından korkuyordu. "Bu ne kadar devam eder? Biliyorsun, sen benim oğlumu öldüreceksin sonra ben seninkini sonra yine ben seni bu bôyle sürüp gitmeyecek mi?"
Halil bunu biliyordu ama törede açık ve netti. Ona karşı istese bile gelemezdi ki oğlunun bedelini ödetmek istiyordu şu an. "Ne öneriyorsun?" demeden geri duramadı ama. Yanına yaklaştı.
"Kana kan dişe diş, değil mi?
"Öyle."
"Kan almayın, oğluna karşılık töreye uygun birini verelim size." Kendi çıkarlarını çocuklarından daha çok severdi. Bu da barışçıl bir çıkardı ama biliyordu. Hiçbir şey artık eskisi gibi olmayacaktı.
"Kim?" O aileden kimseyi ailesine almazdı. Ne oğlunun katilini, ne yalakacı ve beynini kullanmayı bilmeyen kızı Damla'yı alırdı. Büyük oğlu zaten evliydi.
"Kimi isterseniz?" dedi. "Yeterki kan dökülmesin."
Oda istemiyordu ama oğlunun katili ne olacaktı? Ödeyecekti.
"Tamam. Kan dökülmeyecek." dedi. "Töreye uygun birini alacağız ama bu itte hapse girecek." En iyisi buydu. Hüseyin hemen kabul etti.
Halil kimseye kimi alacağını söylemedi. Kime alacağınıda demedi. Halil'in bir geri kafalılığı varsa oda en büyük çocuk evlenmeden diğerlerinin evlenemeyeceğiydi. Ateş evli değildi. Bu olay yüzünden bunu kaldırdığını zannetselerde kaldırmamıştı.
Ateş evlenecekti. Hem de Su'yla.
Su ve Ateş... Su onlar gibi değildi. Hatta onların kızı demek için bin şahit lazımdı.
Su ve Ateş evlenecekti.
Peki, sonra ne olacaktı?
İşte orası bir muammaydı.
💉
💧 Su ve Ateş sil baştan geri dönüyor 🔥
Bölüm sonu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SU VE ATEŞ
Teen FictionSu ve Ateş sil baştan yazılmakta. (Yazım ve imla hataları kitap bittikten sonra düzenlenecektir.) (Bu kitaptaki her şey, karakterler, kişiler ve kurumlar başta olmak üzere, kurgudan ibaret olup gerçekle bir ilgisi bulunmamaktadır.) ... Alıntı: Beni...