Herkese selammm! Bu yazdığım ilk şey ondan yazım hatalarım, noktalama yanlışlarım veya anlam hataları olursa özür dilerim. Umarım seversiniz! <3"Peki yeni okulundaki ilk günün için kendini hazır hissediyor musun Jisung?" kısa bir süre psikoloğumun dediğini düşündüm "Hazır hissettiğimden pek emin değilim, hâlâ bu konuda tedirginim sanırım." dedim. "Anlıyorum, eğer bir sorun olursa sana anlattığım gibi nefes egzersizi yapabilirsin. Başka söylemek istediğin bir şey var mı?" dedikten sonra kafamı hayır anlamında salladım. "Pekala, o zaman önümüzdeki seansta görüşürüz." diyerek ikimizde ayaklandık. Dışarı çıktığımda annem beni bekliyordu. Onun yanına gittiğimde "İyi geçti mi?" diye sordu. Kafamı evet anlamında salladıktan sonra binadan çıkıp arabaya bindik.
Arabaya bindiğimizde kulaklıklarımı takıp telefonumdan şarkı açmıştım. Yarın yeni bir okula başlıyordum ve bu yüzden çok stresliydim. Üstelik dönem ortasında başka bir okula geçiyordum. Herkes birbirini tanıyor olacaktı ve ben tek olmaya devam edecektim. Sosyal anksiyetemden dolayı başkalarıyla iletişim kurmaktan çekiniyorum ve böylece arkadaş edinemiyorum.
Eve vardığımızda hemen odama geçtim ve üzerimdekilerden kurtulup pijamalarımı giydim. Saat geç olmuştu, bende odamdaki gece lambamı açıp yatağa geçtim. Kendimi bildim bileli çok karanlıkta uyuyamazdım, ondan hep gece lambamı açardım.
Bu gece uyuyabileceğimi sanmıyorum. Çok endişeliydim yarın için. Ya benimle dalga geçerlerse? Ya bana zorbalık yaparlarsa? Aklımda hep bu tarz düşünceler vardı. Bunları düşünürkende uyuya kaldım.
Gözlerimi açtığımda telefonumdan saate baktım. Saat 06.30'du hemen ayağa kalkıp okul kıyafetlerimi giyindim. Odamdan çıkıp mutfağa girdim. Annem "Oğlum uyandın mı? Gel sana tost yaptım sen ye çıkalım."diyip masaya tost ve portakal suyu koydu. Ben masaya oturup tostumu yemeye başladım. Annem "Merak etme her şey çok güzel olacak" diyip beni teselli etmeye çalıştı.
Annemi çok seviyordum. Babamın ölümü nedeniyle annem beni tek başına büyütmüştü. O benim annem, babam ve aynı zamanda arkadaşım oldu.
Tostumu yedikten, portakal suyumu içtikten sonra dişimi fırçalayıp annemle evden çıktık. Annemin arabasına bindik ve yol boyu annem bana rahatlamam için bir şeyler söyledi ama pek yardımcı olduğunu sanmıyorum
Sonunda okula varmıştık. Çok stresliydim, ellerim titremeye başlamıştı bile. Anneme baktım ve ardından oda bana baktı ve "Merak etme" demesi azda olsa rahatlatmıştı. Arabadan indim ve okula doğru yürüdüm.
Okula girmiştim ama şimdi nereye gidicektim? Sınıfım neredeydi? Nasıl gidicektim? Birine sormaktan korkuyordum. Benimle alay edebilir veya daha fazlası.
Yürürken yanıma kahverengi saçlı, yüzü bir tavşana benzeyen biri geldi ve bana "Selam, yeni misin? Seni daha önce görmemiştim" dedi. Ellerim tekrardan titremeye başlamıştı. Bir şey demem gerekiyordu "Evet" demiştim zar zor. "Ben Minho senin adın ne?" diye sormuştu. Neden bilmiyorum ama el titremelerim azalmıştı. "Ben Jisung" dedim. "İsmin güzelmiş. Hangi sınıftansın?" diye sordu. "10D sınıfı" dedim. Stresim neredeyse yok olmuştu. Bu yeni tanıştığım Minho adındaki çocuk yapmıştı bunu. "Bende o sınıfa gidiyorum! Gel benimle seni sınıfa götüreyim." dedi ve onu takip ettim.
Sınıfa girdiğimizde herkes bize bakmıştı. Minho "Lütfen yanımda oturur musun!" dedi heyecanlı bir şekilde. Bu enerjisini gerçekten çok sevmiştim. İyi birine benziyordu. Gülümseyip "Olur." dedim. Kendimi nedense iyi hissettirmişti. İlk kez birisiyle düzgün bir şekilde ilişki kurabilmiştim.
"Niye bu okula geldin peki?" diye sordu. "Annemin işi yüzünden şehir değiştirdik." dedim. Tamamen yalandı. Eski okulumda yapılan zorbalıklara dayanamayıp okulumu değiştirmiştim.
Kısa bir süre sonra sınıfa koyu kahverengi kısa saçlı, kısa bir kadın girdi. Bu kadın bizim sınıf öğretmenimizdi. Öğretmenimiz kalın sesiyle "Günaydın gençler, bugün aramıza yeni bir kişi katıldı!" dedi. O yeni kişi ben oluyordum. Sakinliğimi korumam gerekiyordu. "Jisung'cum yanıma gelip kendini tanıt." dedi ve ben yavaşça ayağa kalkıp öğretmenin yanına geçtim.
Herkes bana bakıyordu. Tüm herkes benim bir şey dememi bekliyordu.
"Ben Jisung" dedim kısaca. Çok stres olmuştum ama elimden geldikçe bunu dışa yansıtmamaya çalışıyordum. Öğretmen gülümseyip "Tamam, yerine geçebilirsin. Bende sınıf öğretmeniniz Ha-eun. Umarım sınıftakilerle iyi anlaşırsın." dedikten sonra yerime geçtim. Minho bana dönüp tatlı bir şekilde gülümsedi ve bende onun gülümsemesine karşılık verdim. Gülüşü çok güzeldi
Evett, biliyorum bölüm kısa oldu ama ilk bölüm olduğundan kısa yapmak istedim. Umarım sevmişsinizdir <3 Ben çok kötü olduğunu düşünmüyorum umarım sizde öyle düşünüyorsunuzdur.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tüm Bu Sorunlar / Minsung
Teen FictionYaşadığı şeyler nedeniyle küçüklüğünü hatırlamayan, anksiyete ile savaşan Jisung ve Jisung'la bir geçmişi olan, bu geçmişi hatırlamasında yardımcı olan Minho 🫶