touch

1.1K 74 101
                                    

Kahverengi saçlı genç kapıdaki bedeni anında içeri çekip kapıyı alelacele kapattıktan sonra sanki fazla vakit kaybetmiş gibi karşısındaki siyah saçlının dudaklarına yapışmıştı. Hislerden uzak, aşktan uzak; tamamen ihtiyaçlarını işaret eden bir öpüşmeydi bu. Yavaş değildi, nazik değildi. Karşısındakinin dudaklarını adeta yermiş gibi bir vahşilikte öpüyordu.

Önce üst dudağını dudakları arasına hapsetmiş, bir süre oyalandıktan sonra da alt dudağını dudakları arasına alarak sertçe emmeye başlamıştı. Bu pembe et parçasını iyice emdikten sonra dişlerini de geçirerek daha da alevlendirmişti içindeki ateşi.

Ağzına gelen metalik tadla beraber istediğini alarak sırıtmıştı. Ancak bu bağımlılık yapan dudakları bırakmak zordu. Emmeye devam ederken dudakları arasında oluşan boşluktan dilini de içeri yollamış ve öpüşmeyi derinleştirmişti.

Dudakları arasındaki parçayı sertçe emmeye devam ederken dili de karşısındakinin ağzının içini talan ediyor, adeta her bir köşesini tanımaya çalışıyordu.

Siyah saçlı genç ise karşısındaki adamın kalbini hızlandıran hareketlerine eşlik etmeye çalışıyor, ona uyum sağlıyordu. Ağzından içeri giren dil ile zevki daha da artarken kendini tamamen karşısındakine bırakmış, onun yönetmesine izin vermişti.

Kahve saçlı çocuk uzun süren bu öpüşmeden tatmin olmuştu. Ancak burada bırakmayacaktı tabiki de. Karşısındaki genci öpmeye devam ederken belindeki elleriyle onu yönlendirerek odasına getirmiş, ardından bir kaç kez daha bu ilahi pembelikleri sertçe emerek sesli bir şekilde ayrılmıştı.

Vakit kaybetmeden karşısındaki çocuğun çenesinden tutarak sert olmayacak şekilde ,ama asla yavaş da değildi, yukarı kaldırmış, ortaya çıkan boynuna ufak bir sırıtışla bakarak işine devam etmişti.

Önce minik öpücükler bırakmış, daha fazla dayanamayacağını fark ettiğinde de direkt dudakları arasına alarak emmeye başlamıştı bu kusursuz boynu. Öpücükleri ve ısırıkları ile kendine ait izler bırakırken bir yandan da çocuğun gömleğinin düğmelerini çözerek önünün açılmasını sağlamıştı.

Boynuna yeteri kadar vakit ayırdığını düşünerek aşağılara inmiş ve çocuğun köprücük kemiğine ıslak bir öpücük kondurmuştu. Burayı sevmiş olacaktı ki aynı yerde kalmış, öpücük ve ısırıklarıyla bu bölgeyi de morartana kadar devam etmişti. Daha fazla ayakta kalmak istemeyerek dudaklarını ayırmış ve kendini yatağının üzerine atmıştı.

Oturur pozisyona geçtikten sonra karşısındaki çocuğun kemerine iki parmağını geçirerek üzerine çekmiş, baskısını arttırarak tam kasıklarına oturmasını sağlamıştı. Fazlasıyla yakın olduğu meme uçlarına minik birer öpücük kondurup birini parmakları arasına alırken diğerini emmeye, çekiştirmeye ve ısırmaya başlamıştı.

Kucağındaki çocuk ise sadece inliyor ve onu deli eden sesler çıkarıyordu. Bu şevkini arttırırken sertçe ısırdığı meme ucu ile karşısındaki genç hafifçe yükselmiş, sesli bir şekilde inlemişti. Hazzı en yüksek noktalarına yaklaşmıştı artık.

"Min-ah Minho...Sik-iyim seni ah- Oros-pu çocuğu."
Kucağındaki çocuk muthaç bir şekilde inlerken ve ona küfrederken ikisinin de şişmiş erkeklikleri birbirine sürtünüyor, çocuk hareket ettikçe de daha da şişiyordu. İkisinin de ağrısı artmıştı ancak aldıkları zevkten bunu umursayamayacak haldeydiler.

Minho burada da yeterince oyalandıktan sonra eserine ufak bir bakış atmış, yan bir sırıtışla üzerindeki çocuğu bir çırpıda altına almıştı.

Üzerindeki gömleği hızlıca açıp bir kenara atarken altındaki bedenin tapılası vücudu onu daha da kendinden geçiriyordu. Ellerini çocuğun kemerine atmış, hızlıca çıkararak kemeri de bir köşeye fırlatmıştı.

Pantolonunu indirirken şişmiş erkekliği daha da gözler önüne çıkan gencin bokserı üzerinden bir öpücük kondurmuştu. Şuan fazlasıyla erekteydi. Eğer karşısındakinin dar deliğine girmeye çalışırsa çocuk acıdan ölebilirdi. Bu yüzden onu hazırlaması gerekiyordu.

Bokserı da indirdikten sonra ortaya çıkan penise minik öpücükler bırakmış daha da şişmesini sağlamıştı. Altındaki gencin acıdan ve zevkten dolan gözleri ve sürekli artan inlemeleri ile delirmiş gibiydi. Alttaki çocuğun ise tek istediği şey bir an önce içine girmesiydi.

"Em." Diyerek 2 parmağını uzanan bedenin ağzına uzatmış, iyice emerek ıslatmasını sağlamıştı. Bir parmağını yavaşça içine sokarken, minik gelgitlerle genişlenemesini sağlıyordu.

"Ah...Im- Gir ar-tık oros-pu...Im ço-cuğu." Altta kıvranan beden istek dolu bir sesle gözlerindeki yaşları ile konuşurken tam anlamıyla acıdan bayılacakmış gibiydi.

Minho gencin dudaklarına minik öpücükler bırakarak rahatlamasını sağlamış, ikinci parmağını da göndererek yavaş ama aynı zamanda sabırsız hareketlerle karşısındakinin deliğini genişletiyordu.

Kıvranan bedenin beli yukarı doğru kıvrılırken eliyle hafifçe bastırıp belini indirmesini sağlamış, dudaklarını bu yüce et parçasına bastırarak acısını almaya çalışmıştı.

İçindeki hareketleri hızlanırken acı artık zevke dönüşmüş, deliği de yeterince genişlemişti. Zonklayan penisini tutarak çekiştirmiş kıvranan gencin deliğine konumlandırarak yavaşça içine girmişti.

Acıyla bağıran genç yatak örtüsünü sıkarken ellerini birbirine geçirmiş dudaklarına tekrar yapışmıştı. Hareketlenmeye başlayarak küçüğünü alıştırmıştı. Odada yankılanan inleme sesleriyle karışık çarpışan vücutlarının sesleri onu delirtmeye yetiyordu.

Hareketleri iyiden iyiye hızlanırken alttaki gencin inlemeleri de artmış, tüm odada yankılanmaya başlamıştı. "Min-ho yav-aş... Öle-ceğim amı...na-koyim."

Zevkten koyulaşmış irisleriyle bakışlarını birleştirmişti. Ancak hareketlerine aynı hızla devam ediyordu. Sevdiğinin gözlerine bakmak bile yetmişti Seungmin'e. Rahatlamıştı adeta.

Boşalmaya yakın olan genç hızını biraz daha yavaşlatmış, küçüğünün penisini eline alarak onunla da ilgilenmeye başlamıştı. İçinden çıkıp kendince bir ara vermiş, bu esnada da elindeki aleti ısırarak ve emerek küçüğünün boşalmasını sağlamıştı.

Tekrar içine girerek hareketlerine devam etmiş, ardından kısa süre içinde o da altındaki bedenin içine boşalmıştı. Elindeki menileri yaladıktan sonra, zafer gülümsemesiyle altındakine bakmış dudaklarına birkaç öpücük daha vererek kendini yanına bırakmıştı.

"Çok iyiydin bebeğim."

İnip kalkan göğüsleri arasından bir fısıltı edasıyla çıkan cümle ile ikisi de baktıkları tavandan gözlerini ayırıp kısa süreliğine bakışmış, ardından önlerine dönmüşlerdi.

seungmin:
senden igreniyorum

minho:
ah yine basliyoruz
ne yaptım ben yine aq

seungmin:
kendimi orospu gibi hissediyorum senin yüzünden pic kurusu

minho:
değilmisin zaten seungmin
sıktı aynı seyleri konusmak

seungmin:
sana karsi koyamayan kalbime lanet olsun
(görüldü)

arkadaslar ben demin ne yazdım🙂
hayatımda yazdıgım ilk smut nasıl olmus lütfen begendim diyin
güzel oldu gibi ama emin degilim olaya henüz girmedigimden cok uzun tutmadım giris gibi düsünün
yazım hatası varsa affedin kontrol etmeden atıyorum
öpüyorummm
iyi bakın kendinizeeee💗

lips and bodies'  -2min-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin