Soğuk bir gündü. Ted elindeki yırtık pırtık çantasını sürüye sürüye okula gidiyordu. Okulun dış kapısına gelince yanında bir servis aracı durdu. Temiz tertipli öğrencilerin hepsi teker teker servisten indi ve hepsi de sanki bir böcekmiş gibi Ted'e baktı sonra dönerek hepsi okulu boyladı.
Ted; annesi ve babası ölmüş olan,amcasında kalan bir çocuk.amcası da eşini kaybetmiş birkaç yıl önce. Şimdi ise her gece başka bi kaltakla eve geliyor. Ted ise kafaya göre takılıyor ödev yok temizlik yok çalışmak yok ama hiç adamakıllı arkadaşı da yok. Fizik olarak yaşına göre uzun boylu kalıplı olmayan bir çocuk.
Ted de arkalarından içeri girdi ve öğretmen bağırmasın diye çantayı sırtına aldı. İçeriye doğru girdi,merdivenlerdeb sınıfa çıktı. Tam sınıfa girecekken burnuna bi koku geldi; bu taze çörek kokusuydu. Çantayı sıraya fırlattı ve hemen kokuya gitti. Koku öüretmenler odasındaki masadan geliyordu. Muhtemelen yalaka veya not dilenen bir çocuk getirmiş olmalıydı bunu. Sabah kahvaltı da etmeyen küçük çocuk onu almak için her şeyi yapardı. Etrafına baktı kimsecikler yoktu. Kapıyı tıklatarak içeri girdi içeride sadece geometri hocası vardı. Normalde sınıftaki en kötü notlara sahip olan Ted kurnazlıkta bir numaraydı. Hocanın yanına gitti ve;
- hocam sizi müdür yardımcısı soruyordu alt katta elinde posta zarfları vardı görüştünüz mü ?
Dedi ve ona dik dik bakan hocasının gözlerine o da baktı. Hoca buna pek kanmamış gibiydi sonra ekledi,
- ciddiyim hocam sizi soruyordu,
Dedi ve tekrar baktı. Geometri hocası Ted'den nefret eden bi hocaydı. Sonra hoca sordu,
- yalansa gösteririm sana bekle burda
Dedi ve koşarak çıktı dışarı Ted bunu fırsat bilerek açıkta duran tepsiye bir leşe saldıran akbaba gibi saldırdı. Birkaç tane yedikten sonra birkaçını da ceplerine doldurdu koşarak dışarı çıktı çıkar çıkmaz okulun en güzel kızı olan mary loops ile çarpıştı bi anda deliren kız,
Ne yaptığını sanıyorsun sen aptal,pislik şey ,seni james'e söyleyeceğim.
Diyerek içeriye girdi bunu hiç takmayan Ted koşarak sınıfa girdi ve ceplerine sokuşturduğu çörekleri sıranın altına koydu. Bir iki dakka sonra zil çaldı. Geometri hocası acelece geldi ve Ted'in üzerine doğru yürümeye başladı,oturun çocuklar,diye de ekledi. Ted oturunca ensesine elini koydu ve,
- bana yalan söyledin, dedi Ted de umursamaz bir tavırla,
-yanlış anlamışım hocam, dediği anda tokadı suratında hissetmesi bir oldu ve arkasından bağırarak,
-öğretmenler odasından birşey çalmak ne haddine senin?
Ted bu tokadın ardından sıraya kafasını gömmüş bir şekilde ağlıyordu bi aea kafasını jaldırdı herkes ona bakarak sırıdıyor sanki hoşlarına gitmiş gibi davranıyorlardı.
Ders boyunca hoca bu konuyu konuştu. Ders bitince yüzünü yıkamak için lavaboya doğru giderken mary'nin sevgilisi iki arkadaşıyla bunu gördüler ve hemen koluna yapıştılar. Ted ne olduğunu anlamıştı ama başka çaresi yoktu istemeye istemeye lavaboya girdi james kapıyı hızlıca kapattı ve kapatır kapatmaz Ted'in suratına bi yumruk geçirdi. Ve bağırarak,
-bir daha seni onun yanında bile görmeyeyim salak şey ,dedi Ted ağzı kan içinde aynaya baktı ve gözünün içinde biriken kini kendisi bile gördü. Yüzünü ağzını yıkayıp sınıfa çıktı ve kafayı koydu sıraya okul bitene kadar da bir daha kaldırmadı.
Saat üç olmuştu yani okulun paydos saati. Ted çantasını alarak hızlı bir şekilde yürümeye başladı. Mahallelerine girince her zaman geçerken erik aldığı ağaçtan bi tane daha erik aldı ve auyunu çıkara çıkara,ısırarak yola devam etti. Evin bahçe kapısını açtı.koşarak bahçe merdivenleri çıktı ve pencereden içeri baktı. Yine bi kadın vardı bu haftaki ikinci kadındı ve beraber oturmuşlar oynaşıp duruyorlardı. Ted hiç amcasını rahatsız etmek istemedi çünkü bi de ondan dayak yemek istemiyordu. Bahçedeki çimlerin üzerine uzandı ve gökyüzündeki bulutları izleyip onların neye benzediğini bulmaya çalışıyordu. Kendi kendine sayıp dururken uykuya daldı. Bu ilk tokat kinin başlangıcı olmuştu. hayatı umursamayan bir çocuk artık intikam duygusuyla yanmaya başlayacaktı kötü olan herkese karşı.
