Çiçekli mezar

2K 105 34
                                    




05 /05/ 2005

Küçük kız annesinin cansız bedenine sarılırken henüz altı yaşına varmamıştı. Fakat biliyordu veya hissediyordu, olanları ya da olacakları...

Büyümüştü veya büyümek zorunda bırakılmıştı ne fark ederdi ki? Bedeni küçük ruhu büyüktü miniğin sonuçta. Henüz doğmamışken kaderi bile yazılmamışken acılar hapis etmişti ruhunu.

Kendisinin canını alacak olan azraili beklemeye başlamıştı o çıkmaz sokakta. Gelmemişti Azrail almamıştı miniğin canını.
Neden gelmedi annemin yanına gelen melek
neden benimde yanımda durup almadı canımı dedi.
Belki şanslıydı belkide tam tersi.

05/05/2023

Güneşten dolunaya vuran ışık dolunaydanda benim gözüme vuruyordu. Ne kadarda ironikti değil mi?

Hem ironik hemde gurur kırıcıydı ay olmak başkasının ışığından yararlanarak başkalarını aydınlatmak. Peki ya güneş olmak zor muydu?

Zordu tabi bir başkası senin ışığınla başkalarını etkilerken onların hayatına dokunurken öylece durmak. Ve beklemek bütün övgüleri ay toplarken vasıfsız gibi kalakalmak.

Peki sizce ay olmak mı daha zordu güneş olmak mı? Bana soracak olursanız bu soruya bir cevabım yok çünkü daha önce ne ay oldum ne de güneş.

Bildiğim tek bir şey vardı o da Kardelen olmakta zordu ay ve güneş kadar zor mu bilmem ama zordu, çok zordu Kardelen olmak.

Güneş kaçıyordu ay onu kovalıyordu peşlerindende düşmesinler diye onları kontrol eden bir anne gibi karanlık geliyordu.

Gelmeseydi karanlık çökmeseydi şehrin üzerine  belki annemde çökmezdi gözlerimin önünde yere.
Hep aydınlık olsaydı ya olmazdı ama. Neden olamazdı ki bir kerede benim istediğim olsaydı.

Kafamı denize doğru uzattım ve ayın yansıyan yüzüne bakarak bir iç çektim. Mayıs ayındaydık. Herkes mutluydu bu ayda.

Ben hariç.

Çocuklar okulları bitecek diye seviniyordu ebeveynler bayram tatilinde nereye gideceklerinin planını yapmaya başlıyordu.

Benimde ebeveynim olsaydı tatil planı yapar mıydık gezip tozar mıydık.
Canımı en çok yakanda hiç plan yapmamamızı daha kötüsü biz zaman bile geçirmezdik.
Sanki ben bunu düşününce ay dahada parlaklaştı annem bana evet dedi sanki. Bende yanında olsaydım kızım giderdik tabi dedi sanki.

Ya da bilmiyorum belkide delirdim ve denizin üzerine düşen yansımayı bile abartıyorum.

Her neyse bu kadar trajedi yeter kendine gel Kardelen sen annenin kızısın.
Sen güçlüsün bir bebek gibi ağlayamazsın

Denize sırtımı çevirdim, yürümeye başladım, hava çoktan kararmıştı. Annemin ölümünün 18. yılındaydık ve yakında o da bitiyordu. Alışmıştım artık dayanabiliyordum bir yerden sonra.

''Pardon bakar mısınız?'' sol tarafımdan gelen sesle kafamı sakince oraya çevirdim.  Orta yaşlarda simsiyah giyinmiş bir kadın bana bakıyordu. Ona boş boş bakmama dayanamamış olacak ki konuşmaya başladı

''Burada bir yerlerde mezarlık varmış kızım benim oraya gitmem gerekiyor beni götürebilir misin?'' Olumlu anlamda kafamı aşağı yukarı salladım. Ve yürümeye başladım az ileride bir mezarlık vardı zaten yolu evimin üstüydü o yüzden kadını oraya götürebilirdim.

''Senide yordum, ama çok acil işim vardı gitmek zorundaydım o mezarlığa.'' niye konuyu uzatıyordu götürüyordum işte istemeseydim götürmezdim anlasaydı artık.

Mezarlığı yavaştan görmeye başlamıştım ama burası kimsesizler mezarlığıydı. Bu kadının burda ne işi olurdu ki?

Her neyse beni ilgilendirmez demekki neymiş kimsesizlerin bile kimsesi olabiliyormuşta bir benim kimsem yokmuş.

Az bir yolumuz kalmıştı mezarlığa nerdeyse gelmiştik. Eğer mezarlığın içinden geçip karşı kapısından çıkarsam eve daha çabuk varırdım. Ve öylede yaptım önden ben arkadanda yolu getirdiğim abla geldi.

Ben ilerliyordum kadında arkamdan ilerliyordu mezarlığına bu kısmında daha az ölü vardı ve yenileri bu tarafa gömerlerdi. Madem tanıdığı kişi yeni öldü neden kimsesizler mezarlığına gömüldü diye geçirdim kendi içimden.

Derken birden karşıma boş bir mezar çıktı sanki yeni kazılmış gibiydi bir mezar taşı bile yoktu.  Fakat mezarın etrafında onlarca Kardelen çiçeği vardı.

Ağzımdan ufak bir inleme kaçtı ense kökümden başlayıp omurgamın oralara kadar gelen ani acı dengemi sarsmıştı ve kendimi açık mezarın içinde bulmuştum düşerkende kafamı çarpmıştım şu an canım feci şekilde acıyordu. Gözümü bile açamıyordum.

Sanki beynim sarsılıyordu benliğim gidiyordu kendimi kaybediyordum ve gözlerim  açılana kadar tamamen kapandı.

Evettt ilk bolumun sonuuu🦋

Sanirim biraz fazla edebiyat yapmışım üzgünüm🙏

Bir sonraki bölüm daha akıcı olacak bundan emin olabilirsinizzz🌿

Sizce bölüm nasıldı???

Bir sonraki bölümde görüşmek uzereee👋🏻🫶

Ig hesabımm @elyallbooks
Takip ederseniz çok sevinirimm🎀

DİKİŞ TUTMAZ YARALARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin