DİKİŞ TUTMAZ YARALAR

Geçmişteki Hatalar

Evett selamlar herkeseee🎀

Öncelikle bu bölümü bayramdan önce umarım atmışımdır🤧

Her neyse, yıldıza basıp yorum yazmayı ve kütüphaneye eklemeyi unutmayalım lütfennn🪞

Evet uzun süre oldu dahada beklemeden geçelim bence bölümee🫶

İyi okumalarrr🍃

🐚

Mira'nın bir kumarhanesi olduğu gerçeğini atlattığımdan sonra daha da içerilere girmiştik.

Burası gerçekten büyük ve deliceydi, içimde bir yerlerde sokakta kalan yalnız çocuk titredi. Tedirgin oldu, korktu.
Burada değildi toprağın altına girmişti çoktan o.
"Kardelen nereye gidiyorsun?" Barlasın sitem barındıran sesiyle düşüncelerden koptum, bu aralar çok dalıyordum iğrenç ilaçlarımı içme zamanı gelmişti demek.

"Pardon." Diye mırıldandım ve önümden ilerleyen birbirlerinin tam zıttı gibi gözüken ikiliye baktım.
Barlas ne kadar siyahsa Mira o kadar beyazdı. Uzun bebek sarısı saçları, Barlasın siyah kuzgunilerine zıtlıkla savaş açıyordu.
Acaba nereden tanışıyorlar diye düşünmeden edemedim.

Yine haddin olmayan işlere burnunu sokuyorsun yapma yaptığın işin suçu yine sevdiğine kalacak.

Altı üstü, her yeri çizili cümleler beynimde tekrar dönmeye başladı. Ama ben bu defa tutup çekmedim çünkü artık kaybedecek bir sevdiğim kalmadı...

Uzunca bir süre Barlas ve Mira'yı takip ettim. Onlar arada duruyor konuşuyor, etrafa bakınıyor ve devam ediyordu. Bense yürüyor ve düşünüyordum ama artık sıkılmıştım.

"Barlas bir oda falan yok mu? Ben orada otursam." Kelimelerimle Barlas yavaşça bana döndü  ardından ise Mira'ya.
Aralarında sözsüz bir diyalog geçti ve ben bir şey anlamadım, ama umursamadım.

"Senemcim buraya bakabilir misin tatlım." Miranın ince sesiyle ona döndüm, o ise kafasını benim arkamda bir yöne çevirmişti.
"Buyrun Mira hanım." Tanıdık ama bir o kadarda uzak gelen sesle bende o yöne döndüm.
Gördüğüm siyah, erkek modeli kesilmiş saçlar tanıdıktı, ama bir o kadarda uzak.
Gözlerimi kısarak kızı süzdüm. Ama hatırlayamadım.

Kızın tam gözlerine bakmaya başlamıştım ki o da Mira' dan bakışlarını çekerek bana yöneldi ve o an gözlerinde bir şimşek çarpışı gördüm, hatta yağmurlar yağdı,
kara gözlerine.

O an hatırladım ve Senem'de hatırladı karşımdaki kız Senem falan değildi, Gayeydi bu bas baya bizim Gaye.

Tam ağzımı açmış bir şeyler söyleyecektim ki, Barlas arkamdaki varlığını hatırlattı.

"Sevgilim sanırım biraz yorulmuş olmalısın, biz Mirayla etrafı gezerken sen yukarıda dinlen." Ardından ise eğilip boynumu öpüyor gibi yaptı ve.
"Kızın seni götürdüğü yerden çıkma geleceğim" Bende huylanıyor gibi yaparak onaylar mırıltılar çıkardım ardından ise o yoluna ben yoluma gittik.

Senem ya da Gaye mi demeliyim tartışılır o önde ben ise yine arkada yürüyordum.
Bir merdivenin önüne gelmemizle duraksadı ve ayağıyla yere üç daire çizerek ortasına vurdu. Lanet olsun bunun ne demek olduğunu bilmek beni iğrendiriyordu ama biliyordum,unutamıyordum.

Sessizce yanına ilerledim isteği buydu.

"Barlas Engin ha, nasıl yaptın bunu. Doğrusu sendende tam bunu beklerdim." Boynumu çıtlatıyor gibi yaparak etrafı inceledim, burası henüz dolmamıştı ama birazdan kalabalık olacağı kesindi.