SAHİ ADI NEYDİ?

55 4 5
                                    

Bana sarılmıştı ve ben de ona. Şuan tam ihtiyacım olan buydu: Basit, sıcak bir sarılma. Beni omuzlarımdan tuttu, geriye çekti ve sordu: "Neyin var?" Aslında anlatmak istediğim çok şey vardı ama ben herkese güvenmemem gerektiğini yıllar önce öğrenmiştim. Bu yüzden "Babaannem ö" dedim sadece, ama bunu bile diyememiştim, demek istemedim. Tekrar sarıldı. Bu sefer de ben: "Neyin var" die sordum. O da " Abim belki de yakında kendi yatağı yerine morgda yatıcak." dedi. Bu sırada gözlerine baktım masmaviydi gözleri. "Bu kadar umutsuz konuşma. Hem abinin neyi var ki?" İçini çekti ve "Bence burda konuşmayalım. Bizim eve gitmeye ne dersin? Ev arkadaşım ve ben kalıyoz normalde ama bu akşam arkadaşında kalcak yani ev boş. İstiyosan gel hem yarın cumartesi okul da yok. Ne dersin?" Cidden birine dertlerimi anlatmaya ve güvenmeye ihtiyacım var ve Gizem'i de arayamam çünkü çoktan uyumuştur. Hem galiba karşımdaki mavi gözlünün de bana ihtiyacı var die düşündüm. Ve "Tamam. Eviniz nerde?" "Taksiyle beş dakika." Babaanneme gözyaşlarım arasında tekrar gelme sözü vererek çıktık hastaneden.
"İşte burası bizim küçük 2 oda 1 salonlu malikanemiz." Bizim derken bu çocuk ne demek istedi lan? "Çantanı benim odama bırakabilirsin gel bu tarafta." Teşekkür ederim. Bizim malikanemiz dedin ya bizim derken?" Ben böle salakça bi soru sorunca hafif sırıttı, yatağına oturdu, eliyle beni yanına çağırdı ve başladı anlatmaya " Dedim ya ev arkadaşım var die kızım sen beni nerenden dinlion?" "Pardon ya şimdi hatırladım" "İyi en azından hatırlayabiliosun neyse işte bu çocuğun adı Toprak. Aslında daha dört gündür ev arkadaşıyız. Biz İzmir 'den İstanbul 'a beş gün önce taşındık. Beş gündür burdayım yani. Abim birden komaya girince bizi burdaki bi hastaneye sevk ettiler. Abim komadan çıkana kadar burdayız yani sonsuza kadar. Off!" "Olumsuz konuşma." "Tamam be hastanede de aynı şeyi söyledin sana mı sorcam nası konuşca mı?" Al işte bu şimdi ben bişi demeden bana otobiyografisini anlatio yorum yapınca da kızıo. Tam ergen. "Tamam pardon. Nası istiyosan öle konuş bana ne?" "Tamam dinle o zaman. İşte bi de burda daha liseye kaydımı yaptırcam. İkinci dönemde okula gelen taş çocuk olcam yani nese çok övmiyim kendimi. Annem ve babam yok benim. Annem ben küçükken öldü, babamda da ölü ben için çünkü hiç sevmio zaten bizde onu sevmioz. Sadece para gönderiyo abimin hastalığı bile umrunda deil. Holdingi var babamın. İstanbul 'a geldiğim zaman Toprak ev arkadaşı ariodu sonra anlaştık, kirası uygun. Babam zengin ama ona muhtaç olmak istemiom. Burda part-time bi işe gircem. İzmir 'de babamla yaşıyoduk ama hiç görmüoduk onu galiba babam annem öldüğü için bize kızıo. Çok saçma. Ve kimseye güvenmem. Abimden başka arkadaşım yok burda." "Ben varım ya." " O zaman sen de kendi hikayeni anlat" "Tamam. Başlıom..." Ve herkese güvenmicem diye yıllardır kendi kendine yemin etmiş olan ben başladım hayatımı en ince ayrıntısına kadar anlatmaya: "Annem 2 ay önce bizi terketti ve babamda bunu kaldıramadı ve 2 gün önce intihar etti ama intihar etmeden önce bütün mal varlığımızı elimizden almıştı yani batmıştık. Zaten babamın intihar mektubunda beni affedin, sizi böyle yaşatmak istemezdim, bu yükü kaldıramam yazıodu." Hıçkırarak ağlıyodum. Gizem ' e bile babamın intihar mektubundan bahsetmemiştim. Bana yine sarıldı ve "Devam edebilirsin. Hem rahatlarsın." dedi. "Tamam. İntihar mektubunu herkesten özellikle babaannemden saklıodum. Dün evimize haciz gelmiş. Üstüne babaannem babamın mektubunu bulmuş ve babam o mektupta annemin bizi terketmesinin nedeninin babaannem olduğunu yazıodu. Ve babaannem bunların hepsine dayanamamış. Dün kalp krizi geçirdi ve öldü." "Annen babanı neden terketti?" "Bilmiom ama bulucam. Banyo nerde?" "Gel gösterim. Bide o üzeeindeki t-shirtle mi yatcan?" "Evet. Ne var?" "Saçmalama. Benim t-shirtlerimden birini al. Biraz büyük gelir sana ama." "Tamam. Sağol." Verdiği mavi t-shirti aldım ve banyoya girdim. Kapıyı kilitledim ve tekrar ağlamaya başladım. Nasıl güvendim ben bu çocuğa? Güvenemiyorum pohta çıkabilir. Ki bugüne kadar hem bok çıktılar. Babaannem beni bıraktı. Teyzoşumu aramam lazım. Off! Böyle düşünürken gözüm birden aynadaki yansımama takıldı. Beyaz tenli olduğumdan göz altı morluklarım çok belli oluodu. Ağlamamam lazımdı. Sarı saçlarımı at kuyruğu yaptım. T-shirti giydim ve çıktım banyodan. Odasına gittim. Yatağına yatmıştı sanırım uyodu. Ee ben napcam? Sanki aklımı okumuş gibi "Gel yanıma, uyumayalım bence bütün gece konuşalım. Olur mu?" "Olur." Gittim yanına oturdum. Bütün gece konuştuk. En malca anılarımızı anlattık. "Bad ideas, best memories." kafasıyla. Rahatlamıştım. Yarın sabah ilk işim teyzoşumu aramaktı. Ama şimdi sadece konuşmak istiodum bu ismini bilmediğim mavi gözle. SAHI BU ÇOCUĞUN ADI NEYDİ?

Multimedya Deniz ACAR

İLK AŞKLAR MORGDA BAŞLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin