Selin'den
Ceyda ile tanıştıktan sonra anfiden ayrıldım ve yurda gitmek için üniversiteden çıkıp otobüs bekledim. Ben otobüs durağında beklerken durağın direğine yaslanmış birini gördüm. Uzun boylu esmer yakışıklı biriydi. Otobüs geldiğinde gözlerimi farklı bir yöne çevirdim. Yurdun önünden geçen bir otobüstü. Ben otobüse bindikten bir süre sonra durakta gördüğüm çocuğu gördüm. O benden 1 durak önce inmişti. Yurda geldiğimde ilk önce odaya gittim.Bavulumu koydum. İrem'in bana çok kötü baktığını fark ettim. Lise de böyle değildi.Bana böyle bakmazdı.O yüzden onunla aynı odada olmak istemiştim.
"İrem odada sorun yarattığını söyledi.Kavga etmişsin ve-"Cümlesine devam edecekken odadan ayrılıp İrem'in yanına gittim.
"Sen bana nasıl iftira atarsın"dedim bağırarak.!
Bakışlarını başka yöne çevirerek "Ben olanları söyledim." dedi. O bunları söyledikten sonra İrem'in baktığı kişiye baktım. Müdüre bakıyordu.
"Selin hemen gidiyorsun. Eşyalarına topla. Burada bir dakika bile durmayacaksın!'' O bunları söyledikten sonra hemen odama gittim. Sinirli bir şekilde bavulumu aldım. Eşyalarımı koymama gerek yoktu. Çünkü daha yerleştirmemiştim. Müdür İrem'in dediklerine nasıl inanabilirdi. Daha yeni yurda geliyordum. Ya İrem , o bunu nasıl yapabilmişti. Tüm bu düşünceleri kafamdan atmaya çalışarak yürümeye başladım.
Önüme bakmadan yürürken birden yere düştüm. Durakta gördüğüm çocuk bana elini uzattı.Tam elini tutacaktım ki elini çekti ve ben de geri yere düştüm. Bu haraketine çok kızmıştım. Hem önüme çıkıyor hem de geri düşmemi sağlıyor. Hemen bavulumu yerden aldım ve yoluma devam ettim. Sonra biri kolumu tuttu. Arkama döndüğümde görmek istemediğim beni düşüren şahsı gördüm.
''Özür dilerim.''dedi.
"Bir daha önüme çıkma yeter."
"Durakta beni keserken böyle düşünmüyordun."
"Ne kesicem seni be ben başka bir şeye bakıyordum"
"Benim durakta olduğumu bilecek kadar kesmişsin."
"Megolaman pislik."
"Neee!"
"Duydun işte me-go-la-man pis-lik-sin"
"Sen de şımarıksın."
"Neee!"
"Duydun işte şı-ma-rık-sın."
"Tamam ben tüm bunları duymuyorum ve yoluma devam ediyorum."
"Hep böyle kaçar mısın?" Bu lafın üzerine ne kadar cevap vermek istesem de umursamayıp yoluma devam ettim. Ben yaklaşık 1 kilometre yürüdükten sonra arabaların birinde Ceyda'yı gördüm. Aslında ona araba denmez servet denir. Beni görmemesi için hızlı hızlı yürürken Ceyda kornaya bastı ve arabayı sola çekti. Ben yürümeye devam ederken koşarak önüme çıktı.
"Napıyorsun sokakta bavulla."
"Hiç bir şey."
"Bir şey olmuş yalan söylüyorsun."
"Yurttan atıldım. En yakın arkadaşım iftira attı bana. Ben de yeni bir yurt arıyordum."
"Aramana gerek yok. Ben de ev arkadaşı arıyordum."
"Eee ev arkadaşının ben olmamı mı bekliyorsun ?"
"Doğru tahmin. Gel işte lüüütfen." Bu teklifi geri çeviremezdim. An itibariyle bir sokakta kalmıştım.
"Tamam ama paylaşıcaz kirayı."
"Tamam."
Eve geldiğimizde daha doğrusu villaya geldiğimizde ağzım açık Ceyda'ya baktım.
"Buranın kirası ne kadar ? Babamın 1 yıllık maaşıdır herhalde."
"Kiralık değil annemin evi."
"Bana kiralık demiştin."
"Öyle bir şey demedim. Sen öyle anlamışsın."
"Ama kirayı paylaşıcaz dediğimde tamam dedin. "
"Yoo hiç de öyle bir şey demedim." Yalan söylediği çok belliydi.
"Ben bedava bu evde kalamam."
"Sana öyle bir şey demedim.Evin ihtiyaçlarını karşılayacağız yarı yarıya. Sonuçta ev benim değil annemin. İkimiz de beleşe kalıyoruz. " Zor da olsa beni ikna etmeyi başarmıştı. İkimiz de bagajdan bavullarımızı aldık ve villaya girdik. Artık ev arkadaşıydık.
Oy ve yorumlarınızı bekliyoruz.