Not: Uzun soluklu bir maceranın ilk günündeyiz. Bu macera için Milena, Aaron ve Amber'ın peşinde koşmak için ilk adımı atıyoruz.
...
Bölüm 1
Toplantının ortasında sürekli çalan telefonu görmezden gelemiyordum. Amber toplantıya gireli otuz kez aramıştı. Toplantının bitmesi için dakikaları sayarken toplantı bitti ve koşar adımlarla dışarıya çıkıp Amber'ı aradım. "Efendim?"
"Milena..." dediğinde sesi çok kötüydü. Kötü bir şey mi olmuştu? "Amber ne oldu?"
"Aaron." dediğinde donakaldım. "Eve günlerdir gelmiyor. Aradığım zaman bakmıyor ve iki saattir ulaşılmıyor." Ağlamaya başladığında ne yapacağımı bilemedim, ne söyleyecektim. Aaron'un babası ve babam yıllardır iş ortağıydı ve yıllar önce iş görüşmesine gittikleri uçak okyanusa çakılmış ve ölmüşlerdi.
"Kafa dinlemek istiyordur belki." dedim.
"Aaron mu?" dedi inkar ederek. "Haber verirdi gitmeden önce. Başına bir şey gelmiş olmalı. Korkuyorum."
"Tamam, ben şimdi şirketten ayrılıyorum. Aile avukatını ara ve konuşmamız gereken yerleri haber ver. Ben amcamı arayacağım. işler hem yasal ilerlesin hem de kendi olanaklarımızı kullanalım."
"Amcana güvenmiyorum." dedi Amber.
"Evet ama amcam ve babanız çok yakın arkadaştı. Bunu çözebilecek birisi varsa o da amcamdır." dedim. "Aynı zamanda yeraltına açılan bir kapıya sürüklenmiş olabilir."
"Aaron yasal olmayan bir işe bulaşmaz!" dedi Amber.
"Abin hakkında böyle düşünmeni anlayabiliyorum Amber ancak yeraltı da onu kendine çekmiş olabilir." dedim. "Biz öğreneceğiz ne olduğunu. Sen Bay Victor'u ara. Yasal süreç başlatmalı."
"Arayacağım." dedi. "Başına bir şey gelmesin lütfen." dedi acınası tonda sesiyle.
Kalbimde ince bir sızı vardı. Onu günlerdir şirkette görmediğim için özlerken şimdi nerede olduğunun bilinmemesi acı vericiydi. Amber haklıydı. Amber'a haber verirdi ya da şirkete gelemeyeceği zaman sekreterine mesaj çekerdi. Odama dönüp evrakları incelerken Bay Victor'un aradığını gördüm. Telefonu açtım. "Tünaydın Bayan Milena." dedi Victor. İş mesaisinde resmiyetinden vazgeçmezdi.
"Evet dinliyorum."
"Az önce Bayan Amber aradı Bay Aaron hakkında. Detayları sizden de öğrenmek için aramıştım."
"Beni de aradı." dedim. "Size kendi tarafından olanları anlattığını düşünüyorum. Ben kendi tarafımdan baktığımda gördüklerim şu şekilde, Aaron üç gündür şirkete gelmiyor. Normalde sekreterine haber verir. Bayan Helen ile konuşmadım henüz. Bugün önemli bir toplantımız vardı, ne yazık ki ona da katılmadı. Aaron bu tarz şeyleri ihmal etmezdi."
"Anladım. Bayan Helen ile görüşebilir miyim?" diye sordu Victor.
"Maalesef numarası bende yok. Birazdan kendisi ile konuşacağım. Akşam yemeğine davetlisiniz. Detayları daha derinden konuşabiliriz."
"Peki Bayan Milena." diyerek telefonu kapattı. İş telefonuma uzanıp sekreterimi aradım. "Bayan Helen'i odama gönderir misiniz?"
"Tabi ki efendim." derken telefonu yerine bıraktım. Bir süre sonra kapım çaldı ve Helen içeriye girdi. Boyalı sarı saçları vardı, mini siyah eteği, beyaz gömleği ve siyah çerçeveli gözlükleriyle tam bir sekreter edasındaydı. "Buyrun Bayan Milena." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeraltı Çöplüğü
Teen FictionÇöplük. Dünya tam anlamıyla böyle bir yerdi. Sadece çöplüğün güneş gören ve görmeyen tarafları vardı. Milena ise güneş gören taraftaydı. Babası ise adeta bir köprüydü. Zaman geçti köprü yıkıldı karanlık taraf ışıksız kaldı ve insanlar çürümeye başla...