oha amk

41 5 14
                                    

İçeri doğru yürümeye başlamıştık.
İçeri girdiğimizde cok fazla kişi vardı
Hemen lobiye dogru adımladık.

"Jisung senin ağzına sıçam bura ne boyle sen nerden buldun bunu"

"Yeji sus artık cok konuşuyosun"

"Bir kerede şunu demesen olmaz zaten"

"Yeji"
Dedi kızgın bir sesle

"Ay öf tamam sustum"

"Geç şuraya bekle beni"

Gösterdiği yere doğru ilerlemeye başladım.

Kısa süre içinde Jisung geri geldi

"Noldu" dedim heyecanla

"Görüşmeye gitcez işte"

"Hmm anladım hadi gidek o zaman"

Koltuktan kalktım ve Jisung'u takip etmeye başladım.

Yere bakarak ilermeye başladığım da Jisung'un durduğunu fark etmediğim için kafam Jisung'un kafasına çarpmıştı

"Napıyosun amk"

"Valla yanlışlıkla oldu"

Jisung göz devirerek önündeki kapıyı çaldı

İceriden gir diye bir ses gelmişti.

Jisung tam kapıyı açıcakken kolundan tuttum.

"Jisung ölcem ben valla yapamicam."

"Ya Yeji kolumu sal bi bisey olmicak merak etme"

"Allah'ım sen bizi koru kesin ölcez."

Jisung benim dediğimi bir kenara bırakıp kapıyı açtı. Ne kadar inkar ederse etsin oda heyecanlı ve stresliydi.

Adam bizi görünce gülümsedi ve karşısındaki iki sandalyeyi gösterdi.

"Buyrun oturun."

İkimizde adamın gösterdiği sandalyelere doğru yönelip oturduk.

Adam konuşmaya başladı.

"Öncelikle kendimi tanıtiyim,
Ben Lee Minho 24 yaşındayım ve Bayan Shin Ryujin'in kişisel asistanıyım.

Jisung'a baktığımda Minho'yu yiyecekmiş gibi bakıyordu hemen ayağımı Jisung'un bacağına doğru götürdüm ve dürttüm. Hemen bakışlarını bana döndürdü ve 'Napıyon amk' der gibi bakış attı tam kısık sesle Jisung'a bir şey diycekken
Minho konuştu

"Eee kendinizi tanıtmayacak mısınız?"

Jisung hemen konuşmaya başladı

"Tabiki,ben Han Jisung 22 yaşındayım."

"Güzel,peki sen?"

Dedi bakışlarını Jisung'dan çekip bana yöneltirken.

"Ah,bende Hwang Yeji 22 yaşındayım"

Minho biraz garipsedi sanki beni birine benzetmişti

"Hwang Yeji?"

"Evet Hwang Yeji,bir sorun mu var?"
Dedim

"Ah"
Dedi gülerek

"Sadece birine cok benzettim de o yuzden."

"Peki anladım"

****
Odadan çıktığımızda kalbim durucak gibiydi.
Ama durum Jisung için biraz farklıydı sanki.

"OHA AMK O NASIL BİR TİPTİ ÖYLE
ALTIMA EDİCEM ALLAH ÇARPSIN
ANNESİNE GİDİP TEŞEKKÜR EDİCEM"

Koluna yavaşça vurdum

"Manyak!"

"Noldu be"

Rezil olmuştuk gerçekten rezil olmuştuk herkes bize bakıyordu.

"Hee anladım biraz fazla tepki verdim sanki"

"Biraz mı?"

"Ama Yeji anla valla cok yakışıklıydı."

"Ay tamam sus"

"Neyse en azından bugün akşam veya yarın haber vericekmiş Minho aşkım"

İgrenerek Jisung'a baktım

"Ciddi misin sen yürü artık"

Dedim ve yürümeye başladık

****
Jisung evin önünde beni bırakmıştı bırakmadan önce de birşeyler yemiştik.

Eve girmek için çantamdan anahtari çıkaracaktım ama çantamın kolumda olmadığını fark ettim

"Ahh Jisung'un arabasında unutmuşum çantamı o kadar yolu kim gidicek şimdi"
Dedim kendi kendime
Hemen yürümeye başladım

Jisungların evinin önüne geldiğimde saatin çok geç olduğunu gökyüzünden anladım çünkü kararmıştı ve Momo teyze beni asla bu saatte bırakmazdı.

Merdivenlere doğru yöneldim ve çıkmaya başladım.

Jisung'un evinin önüne geldiğimde yavaşça kapıyı çaldım.

Kapıyı Momo teyze açmıştı.
Gülümseyip,
"Momo teyze ben çantamı Jisung'un arabasında unutmuşum."

"Ahh hemen Jisung'a söyliyim anahtarı sana versin."

"Peki"

"Jisung arabanın anahtarını Yeji'ye ver çantasını unutmuş"

"Tamam anne"

Jisung yukardan aşağı inip kapının önündeki askılıkta duran anahtarı bana verdi.

"Al."

Elindeki anahtarı aldım ve aşağı indim evin önünde duran arabayı açtım ve içinden çantamı aldım.

Geri vermek için merdivenlere doğru adımladım.
Kapı zaten açıktı

"Momo teyze"
Diye seslendim

Mutfaktan bir ses geldi

"Noldu"

"Anahtarı alabilirsin çantamı aldım"

Momo teyze elinde sarı bezle kapının önüne geldi.

"İçeri geç hava cok karardı seni bu saatte yalnız bırakamam bugün burda kal."

"Gerçekten şuan hiç gerek yok."

Momo teyze ayağında ki terliği eline aldı ve tam konuşmaya baslayacakken
Sözünü kestim

"Tamam o zaman ben burda kalıyorum bugün"

Momo teyze elindeki terliği yere attı ve geri ayağına giydi hafifçe gülümsedi.

Yukarı Jisung'un odasına doğru gitmeye başladım.

Kapıyı çaldım ve içeriden "gir" diye bir ses geldi.
Girdiğimde Jisung bilgisayarın önünde Valorant oynuyordu.

"Napıyon amk"

"Valo oynuyom"

"İyi"

"Noldu"

"Bişey olmadı"

"Annem gel burda kal dedi dimi?"

"Evet"

"Neyse gel yatak zaten geç oldu"

"Tamam"

Jisung'un yatağının yanında bir koltuk vardı ve o koltuk açılabiliyordu. Bende genelde orda yatıyordum.
Yatağı açtık ve Jisung yatağına
Bende kendi yatağıma geçtim.




Şirket Aşkı/ryeji/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin