Kışın en soğuk geçtiği zamanlardan olan bir ocak sabahı, yine bıkkınlıkla otobüs durağına doğru yürüyordum. Bütün yapraklarını dökmüş ağaçlar, çimlere düşmüş hafif kıra tabakası ve gökyüzünü erken saatler olduğu için hala çevreleyen siyah hava. Çok güzeldi hepsi, çok hoştu gözümde. Kış kesinlikle benim mevsimimdi, ben buna aittim.
Yavaş adımlarımı sürdürdüğüm dakikalarda soğuk bir rüzgar estiğinde, montumun içinde daha da küçülmüştüm. Üşümek bir sorun değildi benim için, ben ağzımdan çıkan nefesin havaya karıştırdığı beyaz dumanı inceliyordum sadece. Küçük çocuklar gibi.
Adımlarım otobüs durağını bulduğunda, soğuk olmasına rağmen oturmuştum o demir koltuklara. Otobüsü beklerken, geçen hafta oluşturduğum spotify playlistine bakıyordum. Hiç şarkı yoktu hâlâ içinde. Yaşadığım anılar ile uyumlu şarkılar eklemek istemiştim bu playliste. Tabi sınav senem yaklaşırken çok biriktireceğim anım olacağından emin değildim, sahi anı biriktirebileceğim çok arkadaşım da yoktu benim. Ama yinede duruyordu o playlist hesabımda. Gönlüm el vermiyordu silmeye, belki bir umut güzel anılarım olur diye.
Sisli hava nedeniyle zor zor gördüğüm durağa yaklaşan otobüs ile ayağa kalkmış, üstümü düzeltmiştim. Gelen otobüsün kapısının açılması ile kartımı bastıktan sonra en arka koltuklardan birine oturmuştum. Boş olurdu genelde bu otobüs, gerçi zaten bu saatlerde çoğu insanın bineceğini sanmazdım. Yinede bazen bir kaç kişi olurdu, o an tek başıma olmam garibime gelmişti. Üşümüş parmaklarımın arasında tuttuğum telefonumdan saati kontrol ettiğimde büyümüştü gözlerim. Sekizde başlayan okulum için belli ki bugün fazlasıyla erken çıkmıştım evden.
05.15
Yorulmuş bir şekilde kafamı otobüs camına yasladığımda, temiz olmaması bile önemi değildi benim için o an. Güne yeni başlamama rağmen çok yorgundum, ya da soğuk olan dışarıdan sıcak otobüs ortamına geçiş yaptığım için mayışmışta olabilirdim. Bilemiyordum orasını. Tek bildiğim şey, şu an burada uyuya kalırsam okulun durağını net bir şekilde kaçıracağımdı. O yüzden, evden çıktığımdan beri kulağımda olmasına rağmen müzik çalmayan kulaklıklarım aklıma geldiğinde, en sevdiğim playlisti açtım. Uzun zaman önce kaydettiğim bir playlistti bu; kime ait olduğunu bile bilmediğim, sadece müzik zevkime uyduğu için dinlediğim.
Sıradaki şarkı oynatılıyor... Neon Moon / Cigarettes After Sex.
Şarkının hoş melodisi kulağıma ulaştığında, gülümsemeden edemedim. Uyumamak adına açmış olmamın aksine şarkının verdiği huzur daha da çok uykumu getiriyordu, ama inadına dinledim. O melodiyi ve sözlerin güzelliğini bir kez daha duyabilmek için defalarca başa sarıp tekrardan dinledim şarkıyı.
Eğer sadece senin olan birini kaybedersen,
Burada her zaman yalnızlar için bir oda var.
Kırık hayallerini izlemek için.
Neon ay ışınlarının içinde ve dışında dans et.Vahşi ve özgür yaşayan iki genç aşığı düşünüyorum.
Gözlerimi kapatıyorum ve bazen görüyorum,
Bu duman dolu odanın gölgesinde sen varsın.Burada ne kadar gözyaşı döktüğümü ve oturup ağladığımı söylemek yok,
Ya da ne kadar yalan söylediğimi.
Zavallı kalbime bir gün geri döneceğini söylüyorum.
Ama neon bir ay ışığı olduğu sürece iyi olacağım..İneceğim durağa yaklaştığımı anladığımda başımı iyice gömdüğüm camdan kaldırmış, kulaklığımı çıkarırken camda oluşan yüzümün izini yeni fark etmiştim. Kim bilir dakikalardır yaptığım bu yolculukta otobüsün dışından nasıl gözüküyordum? Hayal ettiğim komik görüntü ile olduğum duruma sessizce kahkaha atmadan geçemedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cigarettes after him | jaywon
Fanfic𝐣𝐨𝐧𝐠𝐬𝐞𝐨𝐧𝐠𝐩𝐫𝐤𝟗 Ne zaman mı başladım sigaraya? Senden sonra sanırım. Gözümün önünde olmana rağmen sana dokunamadığımda kafayı yedikten sonra. [jay x jungwon] ⭐️