Katil

115 13 4
                                    

Kapının tıklatılmasıyla açmıştım gözlerimi. Bakışlarım camdan dışarıyı bulunca gözlerimi kısa süreliğine kapatıp geri açtım. Dirseklerimden destek alarak yatakta doğrulduğumda kapı hafifçe açılmış benim bakışlarım da oraya kaymıştı.

Aslı kapının aralığından bana gülümseyerek bakıyordu, yüzüme yerleştirdiğim gülümsemeyle baktım ona. Vücudunu kapıdan içeri girdirerek konuştu.

"Mahperi hanım yemek hazır, sizi bekliyorlar"
Duyduğum şeyle yatakta tamamen doğruldum ve ayaklarımı yataktan sarkıttıktan sonra başımı olumlu anlamda salladım.

Yerimden kalkıp yatağa gelişi güzel toplarken Aslı odadan çıkıp kapıyı kapatmıştı, adımlarım banyoya doğru giderken içimde tuhaf bir duygu vardı. Canım acıyacakmış gibi hissediyordum, aynanın karşısında gözlerimi aynadaki yansımama çevirdim.

Gözaltılarım kızarmıştı, yarına momarıcağına emindim, saçım hâlâ iki yanda örülüydü. Elimi saçlarıma değdirip saçlarımı okşadım, gözüm tokalarıma kayınca saçımı açıp açmama arasında kaldım ama vazgeçtim. Bu tokayı bile isteye açarsam köyümden tamamen kopardım ve ben bunu istemiyordum.

Elimi saçımdan çekip musluğu açtım ve yüzüme bir kaç defa su çarptıktan sonra ellerimi lavabonun kenarına koyup yüzümden akan sularla aynaya baktım.

"Sabah yaşadığın olay başlangıçtı Mahperi, bunu biliyorsun. Dayanman gerekiyor"
Aynaya bakıp kendime verdiğim öğütten sonra köşedeki havluyu alıp yüzüme bastırıp akmayan su damlalarınıda yüzümde öldürdüm.

Havluyu yerine koyup banyonun açık olan kapısından çıkıp odanın kapısına elimi koyduğumda derin bir nefes alıp dudaklarımdan sert bir şekilde bıraktım, parmaklarımın arasındaki demir parçasını indirdikten sonra kendime doğru çekip odadan çıktım.

Adımlarım merdivenlere doğru ilerlediğinde evde ürkütücü bir sessizlik vardı, bu içimi ürpertirken beynimi kemiren düşünceleri silip adımlarımın hızını arttırdım.

Son basamağı da indiğimde kulağıma dolan çatal kaşık sesleri az da olsa içimi rahatlatmıştı, adımlarım salona doğru giderken başım önümdeydi. Masaya yaklaştığımda onlardan uzağa oturacaktım ki teyzemin sesi kulağıma doldu.

"Kızım, gel yanıma otur"
Dediği şeyle yanındaki sandalyeyi çekip beni beklediğini belli etti, ben teyzemin solunda bulunan sandalyeye oturup parmaklarımla oynamaya başladım. Aç değildim, iştahım beynimin düşünceleri yüzünden çoktan kesilmişti ve birşeyler yiyerek sadece kendime işkence ediceğimin bilincindeydim.

Bu halim hastalığımın başlangıcı olacaktı bunu da biliyordum.

Gözlerim sıcak olduğunu belli edip buharlar savuşturan çorbadayken miğdemin ufaktan bulandığını hissedip içime sert bir şekilde çektiğim nefesle miğde bulantımı bastırmaya çalıştım, ama geçici olarak giden miğde bulantım en kısa sürede geri gelecekti bunu biliyordum.

"Kızım yesene"
Teyzemin sesiyle düşüncelerimden ayrılıp başımı kaldırıp gözlerimi teyzeme çevirdim bana merhametle bakıyordu, yüzümde oluşan minik tebessümle konuştum.

"İştahım yok teyze, siz çağırdığınız için gelmiştim"
Dediğim şeyle teyzemin kaşları çatıldı ve anında elini kaldırıp alnıma yerleştirdi, kaşları gevşerken elini alnımdan çekip yanağıma yerleştirdi.

"Ateşin de yok. İyi misin kuzum sen ?"
Teyzemin dediği şeyle yüzümde olan tebessüm daha da büyüdü ama keşke büyümeseydi.

Kartal'ın iğneleyici gülüşü doldu kulaklarıma, gözlerim onu bulurken teyzem elini yanağımdan çekmiş ikimizde önümüze dönmüştük.

MahperiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin